Bölüm 8 / "AİLELER TANIŞIYOR!" +18

15.1K 227 25
                                    

Helllooo! Uzuun bir zaman sonra yeniden geldik. Bölüm aralıkları uzun, yazım hataları fazla mantık eksik ve herhangi bir edebi değeri yok!

Bunları biz de biliyoruz ama biz burada geleceğin Yaşar Kemal'i, Reşat Nuri'si, Sunay Akın'ı değil sadece zihninde canlanan sahneleri 'kaleminden geldiğince' anlatmaya çalışan iki kişiyiz...

Dememiz o ki; bu hikayede mantık aramayın, beklentiniz yüksek olmasın.. Kendimizi geliştirmeye ve değiştirmeye kalemimizi güçlendirmeye çalışıyoruz ama bu, beceri ile yapılan değil çaba sonucu ortaya çıkan bir 'yaratı' olabilir ancak...

Tüm okuyucularımıza önemle duyurulur!

Severek ve eğlenerek yazdık umarız sizler de beğenerek okursunuz🍃🍃🍃

***


Mert Ali, Nehir ve Birce ile yaptıkları sessiz yolculuğun ardından nihayet ailesinin evine gelmişlerdi. Ailesinin tepkisinden çok Nehir'in kırılmasından ve Birce'nin üzülmesinden endişeli olan Mert Ali, annesinin bu geceyi onlara zehir etmemesini umdu.

Arabadan inip evin kapısına kadar yürüdüler sessizliklerini koruyarak. Nehir, Birce'nin elinden tutmuş, diğer elini de Mert Ali'nin koluna koymuştu. Kapı açıldı, üçü birlikte içeri girdi.

Kapıda bekleyen hizmetli ceketlerini alıp geçmeleri için yol verdi. Salonda toplanan aile bireyleri de en az Mert Ali kadar heyecanlıydı. Herkesin dilinde olan ketum Nehir'i görecekler en önemlisi gelin olarak alacaklardı.

"Herkese iyi akşamlar!" Mert Ali duygularını belli etmeden ailesine selam verdi. Babası ve kardeşleri ayağa kalkıp onları karşılarken annesi ve babannesi yüzlerini buruşturup ellerini göğüslerinde birleştirip oturmaya devam ettiler.

"Hoş geldiniz," Hüseyin Bey oğlu ve gelin adayını gülümseyerek karşılarken karısı ve annesine de gözleriyle kızıyordu.

"Hoş bulduk baba." Mert Ali babasına cevap verirken Nehir sadece tebessüm etmişti. O arada Merve Selin öne çıkmış ve yengesiyle tanışmak için heyecanla atılmıştı.

"Ben Merve Selin, Mert abim olur." Elini uzatıp Nehirden karşılık bekledi heyecanla gülümseyerek. Nehir elini uzatıp tokalaşırken kızın gülümsemesine ufak bir tebessümle karşılık verdi.

"Nehir, sanırım gelin adayıyım." derken sesinde hafif bir alay vardı ama onun bu sözü arkada ayakta bekleyen aileyi güldürmüştü. İki kişi hariç; Hayriye ve Ayseli!

"Ben de Hüseyin, bu üç sıpanın babasıyım. Hoş geldin kızım." Hüseyin Bey sevgiyle sarılıp Nehir'in sırtına iki kez vurdu hafifçe. Nehir tek koluyla Hüseyin Bey'in sarılmasına karşılık verdi.

"Memnun oldum.." hitap etme konusunda kararsız kalınca bir şey söylememeye karar vermiş ve usulca ayrılmıştı adamın kollarından.

"Hoş geldin yenge. Ben Mesut Asaf, bu ihtiyarın kardeşiyim." Derken abisini işaret etti kafasıyla. Nehir tebessümünü gülümsemeye çevirip karşısındaki gence cevabını verdi.

"Hoş bulduk," Mert Ali kardeşini her an dövmeye hazır bir vaziyet aldı. Nehir onun bu haline gülerken geldiğinden beri yüzü asık olan iki kadına çevirdi bakışlarını.

"Boş ver sen şunu. Bu babannem Hayriye ve bu da annem Ayseli." Mert Ali babannesi ve annesinin tanışmaya niyeti olmadığını anlayınca iş başa düştü diyerek sohbete giriş yaptı. Nehir Mert Ali'nin kolundan çıkıp Hayriye Hanımın karşısına geçti. Tokalaşmak için elini uzatıp konuşmaya başladı.

AŞK TUTKUNUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin