AŞK TUTKUNU

BÖLÜM 7 / "EFKEN & AYŞE!" +18

İtalik yazılar +18 cinsellik barındırır. Rahatsız olacakların okumaması rica olunur! Olay yoktur!

****

Efken Çınar yirmi sekiz yıllık hayatı boyunca Nehir Sunay'ın yanında kaldığı süre- ki bu üç yıl kadardı- kadar yıprandığını, zorlandığını hatırlamıyordu. Üç yıl öncesine kadar Birce'nin babası Aliyar ile çalışırken bir gecede her şey alt üst olmuştu. Nehir Sunay ve Aliyar Akkoyunlu birlikte evden gitmiş geriye sadece Nehir Sunay gelmişti. O geceyi ömrünce unutamayacağını biliyordu. Nehir'in gözlerindeki nefreti, intikam hırsını, elinde sıkı sıkı tuttuğu silahı ve durmadan tekrar ettiği 'öldürdüm' lafını hiç bir zaman unutamazdı.

Abisi bildiği, uğrunda canını gözü kapalı vereceği can yoldaşı ölmüş ve katili de Nehir Sunaydı. O gece ne olduğunu kimse bilmesede Aliyar'ı öldürenin Nehir olduğunu kendi ağzından duymuştu. Ellerinde can dostunun, abisinin kanıyla karşısına geçip bundan sonra kendisinin emrinde olduğunu, Aliyar'ın diğer güvenilir beş adamıyla birlikte Aliyar'ın intikamını alacaklarını söylemişti. Kendisi katilken kimden neyin intikamını alacaklarını bilmiyordu. Zaten Nehir hakkında bildiği hiçbir şey yoktu. Onu on üç yaşından beri tanıyordu. Ama yaptığı hiçbir şeyden haberi yoktu.

Aliyar ona delicesine bağlıydı, çok seviyor hayatına ondan başkasını almıyordu. İkisi lisede tanışmış ve ayrılmaz bir ikili olmuşlardı. Sonra aralarına Eylül katılmış okulda fırtına estirmişlerdi. Nehir ve Aliyar bir elmanın iki yarısı gibi konuşmadan anlaşıyor, ikisi de aynı şeyi düşünüp aynı şekilde yapıyorlardı. Eylül sessiz sakin ve oldukça ürkek bir kızdı. Erkeklerden özellikle uzak duruyor, kimseyle konuşmuyordu. Tek konuştuğu Nehirdi ama onunla bile doğru düzgün konuşmazdı. Daima ağlamaya hazır bir hali vardı. Lise ikide intihara kalkışmış ama Nehir sayesinde kurtulmuştu. O günden sonra aralarında uçurumlar kapanmış, Nehir Eylül'ü, kız kardeşi Irmaktan ileri tutmuş her zaman yanında olup bir an yalnız bırakmamıştı.

Lise son sınıfta henüz on sekiz yaşındayken okul müdürünü öldürmüştü Nehir. Vahşice katletmiş adamı tanınmaz bir hale getirmişti. O gün Aliyar, adamı Nehir'in öldürdüğünü anlayınca çok sarsıcı bir kavgaya tutuşmuşlar ağızlarına geleni söylemişlerdi birbirilerine. Aliyar'ın babası askeriyede çok yüksek bir mevkideydi. Oğlunu da eğitiyor onunla birlikte Efken, Demir, Emir Alex, Yiğit ve Yağız ikizler ve Volkan'a da ders veriyor, hem savunmayı hem saldırmayı öğretiyor, bir asker gibi yetiştiriyordu. Nehir'i ve cinayeti babasına anlatmış yardım istemişti. Ama Nehir yaptığını inkar etmek yerine daha önce öldürmediği için sayıp duruyordu. Aliyar'ın babası Metin ile Nehir kimsenin olmadığı bir odada konuşmuş, Eylül gözleri yaşlı ve şok içinde beklerken, Aliyar, Efken, Demir, Volkan, Yiğit ve Yağız ise merakla ve biraz endişeyle olacakları izliyorlardı.

Odadan önce Metin Baba çıkmış çıkınca gözleri direkt Eylülü bulmuş bir süre izledikten sonra sıkıntıyla nefes alıp vermişti. Konuştuğunda ise herkes derin bir nefes almış minnetle gülümsemişti.

"Sıkmayın canınızı, halledeceğim." Ve çekip gitmişti. Onun ardından gelen Nehir yüzünde hiçbir şey olmamış gibi bir gülümsemeyle çıkmış ve yemek ısmarlayıp afiyetle yemişti. Bir daha bu konu hiç açılmamış, vurulan kadın terörist kimliği belirsiz bir vatandaş intihar etmiş gibi gösterilmiş ve cinayet onun üstüne yıkılmıştı. Olay kapansada Metin Baba, Nehir'i özel olarak eğitmiş, gözlerindeki ışıktan kalbindeki sertlikten bahsedip en ağır ve en zor işleri ona yaptırmış özel olarak eğitip yetiştirmişti. Aliyar ve Nehir Eylül ile birlikte kurdukları grubu çete yapmış yer altında adından söz ettiren birileri olmuşlardı. Özellikle Nehir'in adı erkeklerin korkulu rüyası haline gelmiş, henüz on dokuz yaşında yer altında adını duyurmuştu. Bayan Kronos olarak...