Bu bölüm güzel okuyucumuz aynı zamanda da ATEŞLE DANS adlı kitabın yazarı TCmmGnay ablamıza armağnadır. İyi okumlar...
₩₩₩
"Ne demek isti-" sözünü devam ettiremeden dudaklarına kapanan genç kadınla olduğu yerde kalmış en ufak bir harekette bulunamamıştı. Dudaklarının üzerinde hareket eden ve resmen kendini sömüren kadına kayıtsız kalamayıp tam karşılık verecekti ki kadın geri çekilip gözlerine bakarak dudaklarını yalamıştı. Bu hareketini gören genç adam gözleri daha da kararırken genç kadın doğrulup kapıya doğru adımladı. Mert Ali önündeki kabarıklığa bakıp "Sikeyim!"dedi. Nehir adımlarını durdurup arkasını döndü ve adamın erkekliğine bakarak cevap verdi. Ve arkasına bakmadan çıkıp gitti.
"İnşallah, Ali!"
¥¥¥¥
Mert Ali, ne düşüneceğini ne yapacağını şaşırmış giden kadının ardından olduğu yerde oturup, dalgın dalgın düşünmeye devam etmişti. Aman Tanrım! Genç kadın ne hale getirmiş ve ne duruma sokmuştu adamı! Resmen arzunun şehvetin en son raddesine getirip orada bırakmıştı adamı. Otuz iki yaşında olmasına rağmen ilk kez bu kadar cesur ve tahrik edici bir kadınla tanışmamıştı. 'Eğer beğenirsen,' demişti kadın 'haber ver.' Adam oturduğu yerden hızla kalkıp eline telefonunu aldı ve bulduğu numaraya tıklayıp kısa bir mesaj yolladı. Dudaklarında silik ama varlığı belli tebessümden bihaber.
"Bugün dudaklarının tadına doyamayıp, cennetinin saklı vadilerinden akan zevk sularının tadını merak etmeme neden oldun... Yarın akşam, vereceğim adrese gel! Bekliyor olacağım."
Mert Ali yazdığı mesajı gönderse de herhangi bir cevap alamamıştı. Bilmese kadının utandığını bile düşünürü. Ama Nehir Sunay ve utanmak yan yana getirebilecek en son şeylerdi. Nitekim yarım saat sonra gelen cevap dudaklarını kıvırmış ve 'ben biliyordum' diye düşündürmüştü.
"Imm, sırf yazdıkların bile zevk sularımı akıtmaya yetti Ali! Ve ne olursa olsun bir daha bana emreder gibi konuşmayı düşünme bile. Ben senin emir elin değilim!"
Vereceği cevabı düşünüyor bir yandan da tekrar hareketlenen erkekliğine bakarak kaşlarını çatıyordu. Yeni yetme ergenler gibi kadının akan zevk suyunu duyması erkekliğini harekete geçirmişti.
"Ah, yanımda olsaydın seni çıldırtana kadar öper, akan zevk sularını kana kana içerdim."
Neredeyse on dakika sonra yazdığı mesaja gelen cevap genç adamı ayağa kaldırmış, erkekliği çadırı kurmuştu. Olayların bu kadar hızlı ilerlemesi, ilk dakikalardan yaptıkları muhabbet adamı şaşkına çevirmiş ilk kez ne yapacağını bilemez hale getirmişti.
"Geç cevap vermene bakılırsa rahatlamaya ihtiyacın varmış. Neyse daha fazla tek elle yazıp yorulma! Yarın akşam görüşürüz Ali;)"
Mert Ali kafayı yemek üzereydi. Bir de Ali deyip göz mü kırpmıştı? Bu kadın onu öldürecekti. Mesaj yazarken yapmasa da şu an deli gibi mastürbasyon yapmaya ihtiyacı vardı. Erkekliği son raddede şişkinliğe ulaşmışken odanın içindeki banyoya yönelirken elinden telefon düşmemişti. Sağ eline kuvvet deyip kendini rahatlatmaya uğraşırken çalan telefon tüm sinirlerini bozmuştu. Nehirle tanışalı bu ikinci el egzersiziydi. Telefonda gördüğü numara kaşlarını çatmasına neden oldu.
"Ne var Nehir?" sesi biraz sert ve yaşadığı arzudan boğuk çıkmıştı.
"Ali, sesin pek iyi gelmiyor. Yoksa hâlâ rahatlayamadın mı?" Nehir'in sesi hafif şuh hafif alaylıydı. Onun sesindeki alayı duyan Mert Ali daha fazla sinirlendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK TUTKUNU
Romance*YETİŞKİN İÇERİK!* Ağır cinsellik, şiddet, psikolojik olaylar barındırdığından 18 yaşından küçüklerin okuması tavsiye edilmez! #####