Selaaaaaam biz geldik.. Bu bölüm biraz sinirinizi bozacağım için şimdiden özür dilerim. Efendim çok şiddetli ve ateşli kavgalara şahit olacaksınız. Ali bu hikayeden yanan sen olacaksın oğlum :(
Kırk yılda bir gelip sizi ağlatıp gideceğim çok üzgünüm. Bu bölümü yazmak o kadar zoruma gitti o kadar zorladım ki kendimi anlatamam...
Bu arada sanırım söylediğim kadar erken final yapamayacağım... Bir iki bölüm daha fazla olacak galiba😌
Bir de ufak bir duyurum olacak.
Sizlerle ufak bir röportaj yapmak istiyoruz merak ettiğiniz, anlatmak, öğrenmek istediğiniz ne varsa alttaki soru işareti emojisine bırakın ve bir sonraki bölümde sizlerle sohbet eşliğinde bir röportaj yayınlayalım olur mu?
Buyurun⤵
❓
***
Mert Ali izlediği videoların ardından hışımla ayağa kalktı eline telefonu aldı ve karısını ararken eve doğru yola çıktı.
"Ali'm?" Nehir'in sesiyle gözünün önünde canlanan görüntülerle siniri iyice artan Mert Ali sert ve sinirli sesiyle konuştu.
"Hemen eve gel Nehir. Hemen!" Nehir ilk kez duyduğu Ali'nin sinirli sesiyle işlerin yolunda gitmediğini anladı ama duyduğu emir kipiyle kendisi de sinirlendi.
"Bana emir mi veriyorsun?" Ali, Nehir'in katılaşan sesini duysa da sinirinden dolayı umursamadı.
"Nasıl anladığın önemli değil derhal eve gel Nehir!" Nehir yüzüne kapanan telefonla sinirlerinin iyice oynadığını hissetse de yanındaki kızına yansıtmamak için duygularını kontrol altına aldı.
Eve geldiğinde Birce'yi odasına bıraktı ve aşağı inmemesi konusunda uyardıktan sonra odasına gidip üzerini değiştirdi. Buradan sonra işe gideceği için iş kıyafeti giydi. Saçlarını topuz yaptı ve hafif bir makyaj ile tamamladı kombinini. Aşağı inip Ali'nin gelmesini beklerken konuşacakları konuyu daha doğrusu kocasının neye bu kadar sinirlenmiş olabileceğini düşündü. On beş dakika sonra kapı sert bir şekilde açıldı ve içeri yüzü darmadağın, sabah giydiği siyah jilet gibi takım elbisesi dağılmış, kravatı çıkartılmış ve gömleğin bir kaç düğmesi açılmış şekilde Ali girdi. Göz göze geldikleri anda Ali kafasını eğdi, gözlerini yumdu elinin birini ensesine atarken diğerini beline koydu ve derin bir şekilde iç çekti. Nehir ile aynı ortamda bulunmak onun kokusunu solumak bile Ali'nin sakinleşmesine yetmişti. Ama bu konunun bu kadar çabuk kapanmayacağını biliyordu. Usulca ona doğru ilerledi ve elini cebine atıp telefonunu çıkardı. Aradığı videoları bulunca onu sessizlikle izleyen karısının önüne koydu ve izlemesi için zaman verdi. Nehir oynatılan video ile başından vurulmuşa dönerken diğer videoya baktı ve gözlerinden dökülen sessiz çığlıkları Mert Ali dahi duydu.
"Bu.. Ali'm. Bunu nereden buldun?" Nehir sesinin kısık çıkmasını bile umursayamayacak durumdaydı. Ali onun yıkılmış halini özellikle ikinci videodan sonra çöken omuzlarını gördü. Bu, Ali içinde büyük bir yıkım oldu.
"Sabah birisi gönderdi. Numara tek kullanımlık olduğu için ulaşamadım. Bu ne demek oluyor?" Ali, Nehir'in gerilen vücudunu görmekten ziyade hissetti.
''Ne dememi bekliyorsun ki?" Nehir kırılan sesiyle konuşurken, düz bakışlarla videoya bakıyordu. Bunu kimin gönderdiğini biliyordu. Aslında geciken sonu yakınlaştırmaktan başka bir şey değildi bu. Ne söyleyeceğini, ne yapacağını bilemeyerek durdu bir süre. Kocasını kırmak, daha fazla ona yalan söylemek istemiyordu ama gerçekleri anlatacak kadar da cesaretli değildi. Şimdilik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK TUTKUNU
Romance*YETİŞKİN İÇERİK!* Ağır cinsellik, şiddet, psikolojik olaylar barındırdığından 18 yaşından küçüklerin okuması tavsiye edilmez! #####