8

1.9K 109 18
                                    

"Sessizlik!" Diye bağırdı müdür yardımcımız sınıfların arasından.
Ve birkaç fısıldaşmanın ardından derin bir sessizlik.
"Çocuklar, bu sene,diğer senelerde de yaptığımız gibi on bir ve on ikinci sınıfları iki günlük gezi kampına götüreceğiz.
Bu planı sınavdan sonraya bırakmıştık. Fakat olaylar gelişti ve sınavdan sonra başka bir etkinlik yapılmaya karar verildi.
Ve bu planı da daha sonraya ertelemek yerine şimdi yapmaya karar verdik.
Kampa bir ay sonra, salı günü gideceğiz.
Yani kocaman otuz günümüz var.
Aileleriniz bu konu hakkında bilgilendirildi.
Eğer gelmek istemeyen varsa pazartesi günü odama gelip bildirsin.
İyi dersler." Diyip kürsüden ağır adımlarla indi.
Birkaç konuşma ve fısıldaşmanın ardından müzik öğretmeni yerini aldı ve marşın başlamasını bekledi.
**********

Bilinmeyen numara:
Vay delikanlı gönlüm vay

Bilinmeyen numara:
Engeli kaldırmışsın

Bilinmeyen numara:
Bak ağlayacağım şimdi!

Bilinmeyen numara:
Canım kankam benim!

Bilinmeyen numara:
Görüldü atıp durma!

(Deniz/çevrimdışı)

Bilinmeyen numara:
Tamam tamam, geri dön.

(Deniz/çevrimiçi)

Bilinmeyen numara:
Kampa geliyor musun?

Deniz:
Gelmeyeceğim.

Bilinmeyen numara:
Neden?

Deniz:
Bunu sorman bile büyük bir hata.

Bilinmeyen numara:
Haklısın kankacığım.

Bilinmeyen numara:
Çünkü sen, asosyal bir göt lalesisin.

Deniz:
Engel yemek istiyorsun demek.

Bilinmeyen numara:
Tamam tamam kızma.

Bilinmeyen numara:
Anneme seni anlattım.

Bilinmeyen numara:
Seni çok sevdi kanka,

Bilinmeyen  numara:
Çok tatlı bir kız ,dedim.

Deniz:
Beni sevdi ha?

Deniz:
Daha kaç gündür tanıyorsunki beni?

Bilinmeyen numara:
İnsan sarrafıyım ben. Müneccim boku yemişlerdenim. Sen anlamazsın.

Bilinmeyen numara:
Canım kankam benim,

Bilinmeyen numara:
Şu kıyıdaki parkın bankında oturan sen misin?

Deniz:
Neredesin?

Bilinmeyen numara:
Karşında!

Başımı kaldırıp bana doğru koşmakta olan Ömer'e döndüm.
"Kankiyeeeee!"
Gözlerimi devirdim.
İnsanlar bize bakıyordu.
Üzerime atlayıp sıkıca sarıldıktan sonra onu banka oturtmayı başardım.
"Allah Allah, sen ve dışarıya çıkmak, bunlar imkansız şeyler!"
Dedi gülerek.
"İnsan değil miyim ben, çıkamaz mıyım? " Dedim ve gözümün altından Onur'un olduğu tarafa baktım.
Ömer neye baktığımı görünce büyük bir kahkaha patlattı.
"Onur Bey için gelmiş canım!"
O eğlenirken ben de huysuz huysuz somurtmakla meşguldüm.
Bizi görmesi imkansızdı.
Zaten gözünün önünde bile olsam göremiyordu ya, o ayrı mesele.
"Demek Onur için ha?"
Küçük çaplı bir kahkaha krizine girip çıktıktan sonra derin derin nefesler alıp yerine yayıldı.
"Küçük shipper kalbim." Dedi ve elini kalbinin üzerine götürdü.
"Dinle şu sesi Deniz, kalbim ship ship, diye atıyor."
Gözlerimi devirdim.
"Ömer,eğer bu durumu birinden duyarsam..."
Birden hiç beklemediğim bir ciddiyetle:
"Saçmalama,bu dostlar arasında bir sır."dedi.
Onaylar biçimde bir bakış attım.
Ama hala da tam olarak güvenemiyordum ona.
"Anlat bakalım,"
"Neyi?" Dedim anlamadığımı belli etmek istercesine.
Aslında anladığımı ikimiz de çok iyi biliyorduk.
"Onur'a nasıl aşık oldun?"
"Hayır, sadece bir hoşlantı."
Dalga geçermişçesine güldü.
"Platonik bir aşk."
"Aşk falan değil Ömer, saçmalıyorsun. Sadece ufak bir hoşlantı."
"Deniz, sen şu an sadece kendini kandırıyorsun.
Bakışların, gözlerinin onu arayışı, onu görünce dudaklarını kemirmen..."
Onaylamazca başını salladı.
"Ona aşıksın ve bana bunu söylememenin nedeni bana güvenmemen.
Haklı mıyım?"
Sorusuna cevap vermeden önüme döndüm.
..........

Ah shipper Ömer ah!
Shsjsksks
Shipper Ömer iş başında!
😝😝😝😝
Hadi bakalım!

❤️TEAM ONUR~

❤️TEAM ÖMER~

Bir Başkası |Tamamlandı|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin