Sıradaki soruya geçerken telefonum çaldı.
Arayan annemdi.
Açmak istemiyordum.
Ama neden aradığını bir o kadar da merak ediyordum.
Telefonu elime alıp tereddütle aramayı kabul ettim.
"Alo."
"Kızım?"
"Efendim?"
"Mutlu yıllar kızım.
İyi ki doğdun."
Bugün benim doğum günüm müydü?
"A,şey teşekkürler anne."
"Hadi hazırlan,seninle doğum gününü kutlayalım."
"Anne,çalışmam gereken bir sınav var."
"Kızım,biliyorum.
İyi şeyler yaşamadık. Ama bu yaşamayacağımız anlamına gelmiyor.Kendini bizden soyutlama.
Biz seni hala seviyoruz.Bu senin suçun değildi."
Güldüm.
"Anne,benim suçumdu. Beni avutmaya çalışma."
Derin bir nefes aldı.
"Bari bir kere...
Bir kere göreyim seni kızım.
Altı aydır görüşmüyoruz.
Mesajlarıma bakmıyorsun.
Benimle konuşmuyorsun. Ben senin annenim kızım. Böyle yapma. Sana ihtiyacım var benim.
Tek sen kaldın hayatımda.
Lütfen..."
Bilmiyordum... Sanırım kabul edecektim.
Derin bir iç çektim.
"Peki...
Mimoza kafeye gel.
Yarım saat sonra buluşalım."
"Teşekkürler kızım."
Dedi titreyen sesiyle.
Telefonumu kapatıp masamın üzerine koydum.
..........
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Başkası |Tamamlandı|
Teen FictionAcı çektiğimi bilmesine rağmen neden yardım etmedi? Çünkü kendisi de bu acının içindeydi.