Evde tam tamına bir koşuşturma sürüyordu. Kuaför kızlar bir Sena'nın odası, bir de Seda'nın odası arasında mekik dokuyorlardı. Ebru Hanım, kendi kuaför takımı ile beraber kendi odasına çekilmişti. Ziya Bey çoktan hazır bir halde bayanları salonda, gazete okuyarak bekliyordu. Ziya Bey açık gri takım elbisesi içerisinde gayet klas bir şekildeydi. Gri pantolon ceket ve yelek üçlüsünün içerisine beyaz gömlek ve siyah kravat tercih etmişti. Yeleğinin düğmeleri, kemeri ve ayakkabıları ile yine bir çok erkeğe meydan okuyordu. Bu gecenin en gözdesi yine Ziya Bey olacaktı.
Bu arada korumalar da hazırlanıyorlardı. Duşlar, tıraşlar derken korumalar da klas olmaya çalışıyorlardı. Alper, siyah pantolon, ceket ve yelek tercih edip içine de beyaz gömlek giymişti. Şık bir saati bileğine taktıktan sonra, kravatını bağlayıp, ceketinin cebine de mendilini yerleştirdi. Saçlarını geriye doğru taradıktan sonra, güvenlik amaçlı alınan tedbirler doğrultusunda silahını beline yerleştirdi ve Ziya Bey'in yanına çıktı.
*
Mehmet gri renkte olan takım elbisesini dolaptan çıkardı. Koyu gri pantolona, bir ton farkı olan gri ceket ve yelek tercih ettikten sonra siyah gömlek giydi. Siyah kravatını taktıktan sonra şık bir saati bileğine taktı. Saçlarını düzgün bir şekilde taradıktan sonra beline silahını yerleştirip Ziya Bey'in yanına çıktı. Ziya Bey, korumalara oturmalarını rica ettiğinde, Alper ve Mehmet koltuklara oturdular. Beyler koltukta oturup, hanımları beklerken fazlasıyla sıkılmaya başlamışlardı.
İlk önce inan Ebru Hanım olmuştu. Lacivert renkteki uzun kollu, yakası kapalı olan, uzun elbisesi pırıltılarla doluydu. Ebru Hanım saçlarını tepede toplattırıp, düz sade bir topuz yaptırmıştı. Lacivert ve beyazın karışık olduğu ağır bir makyajı, kırmızı rujla tamamlamıştı. Ebru Hanım'ı görmeleriyle Alper ve Mehmet oturdukları yerden kalkıp esas duruşa geçmişlerdi.
"Kızlar da hazır oldu mu çıkalım Ziya Bey."
"Tamam."
Ziya Bey başını gazetesinden kaldırmadan cevap vermişti, her zaman ki gibi.
*
Sena, beyaz tek omuzlu mini bir elbise tercih etmişti. Sırt ve belinde bulunan tülden detaylar ile ufak taşlar elbiseyi daha zarif hale getiriyordu. Saçlarını dalgalandırıp tepede dağınık bir topuz yaptırmıştı. Makyajı elbisesi ile uyumlu, sade ve şıktı. Beyaz ayakkabılarını da giydikten sonra hazır hale geldiğinde neredeyse işi tamamen bitmişti.
*
Merdivenlerden indiğinde Alper'in dikkatini çekmeyi başarmıştı. Alper iki defa bakmak zorunda kalmıştı Sena'ya. Alper'in kalbi deli gibi atarken, Sena utangaç bakışlarını Alper'in üzerinde gezdirdi. Yan yana geldiklerinde mükemmel uyumlu bir çift gibiydiler. Alper, Sena ile konuşmak istese de ve fazlasıyla kıskansa da, Ziya Bey ve Ebru Hanım yüzünden söyleyeceklerini içinden tekrarlamak zorunda kalıyordu.
Seda henüz daha hazırlanırken ailedeki herkes onu bekliyordu. Buna Mehmet dahildi, çünkü Mehmet, Sena'yı gördüğünde o kadar korkmuştu ki, Seda'nın böyle bir elbise giymemesi için bir anlık da olsa dua etmişti. Mehmet de en az Alper kadar Seda'yı kıskansa da yine de bunu kendine yediremiyordu.
Seda, Mehmet'in düşüncelerinin aksine, düşük omuzlu, uzun kollu olan uzun bir elbise tercih etmişti. Siyah ve beyaz renkleri barındıran elbisenin tülden yapılma kollarında siyah çiçek desenleri dikkat çekiyordu. Omuzları ve göğüs kısmı, karnına kadar siyah çiçek desenlerle kaplıydı ve hafif uzun olan eteği de aynı şekilde siyah çiçek desenlerle kaplıydı. Seda saçlarını dalgalandırıp havalı bir şekilde açık bıraktı. Siyah gölgeli hafif makyajı ile beraber siyah topuklu ayakkabılarını giydi.
