Seda tüm gece olanlara rağmen sessizliğini koruyup, Salman ile beraber ayrıldı. Salman'ın bakışları, Seda'nın üzerindeyken, Seda ağlamamak için kendini zor tutuyordu.
"Özür dilerim Seda."
"Ne için?"
Sesinin titremesine engel olamadığında, Salman arabayı sağa çekip durdurdu ve emniyet kemerini çıkartıp Seda'ya doğru döndü.
"Yapma sevgilim, lütfen ağlama..."
"Ağlamıyorum ben..."
Salman'ın yüzüne bakmak istemese de, genzinden gelen ses ile belli ediyordu kendini. Seda'nın burnunun direği sızladığında, gözleri de dolmaya başlamıştı. Salman arabadan indi ve Seda'nın kapısını açtı. Elini emniyet kemerine uzattığında, elinin tersiyle Salman'ın elini iteledi Seda. Buna rağmen Salman, Seda'nın bileğini tutup emniyet kemerini çözdü. Sessizce zorla da olsa Seda'yı arabadan indirdi.
"Ne istiyorsun Salman?"
"Konuşmak istiyorum ama yüzüme bak."
Kapıyı kapatıp Seda'yı kapıya yasladı. Elini uzatıp çenesini parmaklarının arasına aldıktan sonra yavaşça yüzünü kendine çevirip, yüzüne bakmasını sağladı. İşte o zaman gözlerinden süzülen damlaları gördü. Kalbinin sıkıştığını ve nefes alamadığını hissetti Salman. Sevdiği kadın, annesi yüzünden ağlarken, annesine kızmak istese de annesine de kızamıyordu ve sonuç olarak her şeyin sorumlusu olarak kendini tutuyordu.
"Annemin böyle bir şey yapacağını tahmin edemezdim. Üstüne üstlük o fotoğrafı sakladığını dahi bilmiyordum."
"Fotoğraf ve annenin davranışları."
Seda boğazına gelen yumruyu bastırmak için yutkundu zorla da olsa.
"Salman, bizi annene nasıl söylemezsin?"
"Bu konu da bak ben suçluyum kabul ediyorum. Fotoğraf konusuna da dikkat etmeliydim. Bak bu gece olanlar için, hepsi için özür dilerim ama sen, benim her şeyimsin..."
Salman'ın gözlerine baktığında, gözlerinde ki o pırıltıyı gördü.
"Gerçekten yırtmış olmamın hiç bir önemi yok değil mi?"
Salman yavaşça gülümsedi.
"Asla. Hatta iyi bile yaptın. Sen yapmasan, ben yapardım. Unutma, Gökhan'ı ne hale getirdiğimi, unutma Chris için neler yaptığımı, unutma daha bu zamana kadar kimler yüzünden seni kıskandığımı, sakın bunları unutma ve daima hatırla. Çünkü bunların tüm karşılığında sende beni sevdiğin için kıskanma ve tabiri caizse ağzıma etme hakkına sahipsin."
Seda'yı gülümsetmeyi başardığında, yavaşça Seda'nın gözyaşlarına dokunup, baş parmağıyla sildi. Salman'ın kendini ne kadar çok sevdiğini biliyordu ama fazlasıyla kırılmıştı.
"Seni seviyorum Salman..."
Salman'a sarılıp, başını göğsüne yasladığında, Salman da karşılık olarak sıkıca sarıldı.
"Bu işi fazla uzatmayacağım. En geç bir hafta içerisinde nişanlım olacaksın. Geleneklerin canı cehenneme."
"Sinirlenmeni istemiyorum Salman. Bırak, geç olsun güç olmasın..."
Seda'yı tekrar arabaya bindirdikten sonra, kendi de arabadaki yerini aldı ve Seda'yı hızlı bir şekilde evine bıraktıktan sonra evine döndü. Annesi ile karşılaşmayı umsa da, annesine ne kadar kızgın olsa da sinirini bastırmaya özen gösterdi. Annesi umduğu gibi onu bekliyordu.