Güneş en derin sessizliği ile beraber karların arasından süzülüp gökyüzüne usulca yerleşti. Tüm sıcaklığına rağmen tatil cennetini ısıtamıyordu. Evler de sessizlik sürerken, dükkanlar açılmaya başlamıştı. İnsanlar teker teker uyanırken, Seda ve Sena hala uyumaya devam ediyorlardı. Mehmet ve Alper kalkıp etrafa göz atıp kızların yanına gittiler. Kapılar çalındı ve kızlar uyanmadı.
"Seda..."
Mehmet'in sesi koridor da yankılanırken, Seda dudak büzerek yattığı yerden kıpırdamadan cevap verdi.
"5 dakika daha!"
"Seda lütfen kalk."
"Tamam, kalkıyorum."
Mehmet gülümseyip başını olumsuzca salladı.
"Seda hadi ama uyumaya gelmedik buraya."
"Tamam."
Seda'nın yanıtlarına rağmen, Mehmet ikna olmuyordu. Çünkü Seda uyumaya devam ediyordu.
"Seda bak içeri gireceğim, az kaldı."
Seda yastığına sarılıp gülümsedi.
"Gel o zaman, beraber uyuyalım."
Mehmet'in iri gözleri, olabildiğince açıldı.
"Küçük hanım, sizi uyarıyorum. İçeri girersem size yapacağımı bilirim."
Seda yavaşça başını kaldırdı ve elini saçlarının arasından geçirip diklendi. Üzerinde ki yorgana sarınıp kapıya doğru ilerledi ve kapıyı açtı. Mehmet, Seda'nın bu haline gülümsemeden edemedi.
"Mehmet çok uykum var."
Mehmet'e yanaşıp yanağını göğsüne yasladı Seda ve yorgan ile beraber kollarını Mehmet'in beline doladı.
"Seda hadi ama biliyorsun ki alışkanlığım var."
"Tamam ama benim de yok bu alışkanlığım. Bence buna bir çözüm bulmalıyız. Uyku hapı filan kullansan?"
Seda daha çok sarılıp yanağını hafifçe Mehmet'in kazağına sürttü.
"Ben hap kullanmam ama seni erken kalkmaya alıştırabilirim."
"Bunu kesin dille reddediyorum."
Mehmet ile Seda kapıda tartışırlarken, yan evde Sena ve Alper'de de durum farksız değildi. Sena kalkmamak için diretirken, Alper onu zorla kaldırmaya çalışıyordu. Sena sonunda kalkıp Alper'i odaya aldı ve elinden çekip Alper'i zorla yatağa attı. Evet, bunu Sena yapmıştı. Alper'e sarıldı ve Alper'in kolları arasında uyumaya devam ederken, Alper de bu duruma karşı Sena'ya sarılıp gözlerini kapatmakla yetindi.
*
Mehmet zorla da olsa Seda'dan ayrıldığında, Seda da aynı durumla beraber yatağından ayrılmak zorunda kalmıştı. Seda pijamalarının altına geçirdiği terliklerle beraber banyoya girip yüzünü yıkadı ve ardından saçlarını toparladı. Aşağıya indiğinde Mehmet masada oturmuş, Seda'yı bekliyordu.
"Kahvaltı için elimizde ne var Mehmet?"
"Aslında dün gerekli ne varsa almıştım."
"Peki, benden önce kalkmana rağmen neden bu sofra hazır değil?"
"Bildiğim kadarıyla bu işleri kadınlar yapar."
Seda buzdolabının önünde durup Mehmet'e baktı. Mehmet'in sırtı, Seda'ya dönüktü. Seda buzdolabını açıp, yumurtalardan birini eline aldı ve Mehmet'in yanına gelip yanı başında yumurtayı kırdı.