2. Sezon 1. Bölüm - Kıskançlık (Düzenleniyor)

3K 125 34
                                    



Kardeşi gittikten sonra fazlasıyla kendini yalnız hissetmeye başlamıştı Seda. Sürekli olarak şirket ile ev arasında mekik dokuyordu ve Salman ile bile ilgilenemiyordu. Salman, Seda'nın fazlasıyla yorulduğunun farkındaydı. Seda sabahları genellikle uyukluyor, akşamları da genellikle arabanın arka koltuğunda uykusuzluktan dolayı sızıyordu. Yine şirkette geçen bir gün ile karşı karşıyaydı. Babası çoğu işini Seda'nın üzerine yıkmıştı.

"Günaydın Seda Hanım."

Seda bakışlarını dosyadan ayırıp, babasına yorgun gözlerle baktı.

"Günaydın baba."

"Uyanamamışsınız sanırım. Burada baba yok, Seda Hanım, Ziya Bey var."

Seda tek kaşını havaya kaldırıp, sırtını koltuğa yasladı.

"Anlaşılan o ki sen uyanamamışsın. Şirkette olsa yine de sen benim babamsın. Kimliğime bir bakalım istersen baba?"

"Anlaşılan o ki Seda Hanım, bugün solundan kalkmışlar."

Seda'nın kahverengi masasının önündeki bej renkteki koltuklardan birine oturdu Ziya Bey.

"Kalkamadım desem daha doğru."

"Belli oluyor. Artık yaşlandığımı biliyorsunuz."

"Ah başlama yine!"

Seda saçlarını karıştırıp gözlerini kapatıp, derin bir nefes alıp verdi.

"Ama öyle, diyeceğim o ki şirket anlaşmaları için ülkeleri siz gezmek zorundasınız."

Seda gözlerini açıp krem renkteki tavana baktı. Bakışları babasını bulduğunda yüzünde hiçbir ifade yoktu.

"Şaka yapıyorsun?"

Ziya Bey gülümsemeye başladığında, başını sağa ve sola salladı.

"Şaka yapmıyorum, çok ciddiyim."

"Baba daha ben burada ki işlerle başa çıkamıyorum."

"Ben de böyle başlamıştım Seda Hanım. Hayatın içerisine atılmak zorundasınız. Bu gece valizinizi hazırlasanız iyi olur."

Ziya Bey ayağa kalktığında Seda gözlerini açmış babasına bakıyordu.

"Baba ama yani ben ne anlarım?"

"Anlarsınız Seda Hanım."

Ziya Bey odadan ayrıldığında Seda alnını masasına dayadı. Onca geçen zamana rağmen hala odasına dahi alışamamıştı. Odasında yapmak istediği değişiklikler olsa da yine de babası bu duruma izin vermiyordu. Seda'yı diğer çalışanlarından ayrı tutmuyordu ama bütün işleri de Seda'nın üzerine yüklemekten geri kalmıyordu.

*

Sabahın erken saatlerinde Seda yoldaydı. Salman bir yandan araba kullanırken, bir yandan da yıpranan sevgilisine bakıyordu.

"Seda..."

"Hı."

"Babana ne zaman söyleyeceksin? Bununla başa çıkamıyorsun."

"Başa çıkmak zorundayım. Yoksa hiçbir zaman ikisinin de istediği evlat olamayacağım. Ne acı değil mi?"

"Yapma ama baban seni çok seviyor. Bence anlayışla karşılayacaktır."

"Sena'yı yurt dışına yollamak zaten yeterince zordu. Babam belli etmese de daha bu durumla başa çıkamıyor ve ben bu arada çıkamam."

"Biliyorum ama yine de..."

KorumaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin