Gözlerini açtığında her tarafı bulanık görüyordu ve üstüne üstlük midesi de kötü bir haldeydi. Kalp atışlarının hızlandığını hissedebiliyordu. Gözlerini sıkıca yumdu ve derince bir nefesi ciğerlerine çekti. Boğazının yandığını hissedebiliyordu ve tüyleri de diken diken bir haldeydi. Gözlerini tekrar açtığında başına toplanmış kişilere baktı. Hepsinin gözleri çekik çekik olması nedeniyle düşünmeye başladı Seda...
'Ben neredeyim? En son ne olmuştu?'
Gözlerini tekrar kapattı. Konuşmaları duyuyordu ama dillerini anlamıyordu.
'Salman...'
Düşünceleri kendini sevdiği adama yönlendirdiğinde anıları canlanmaya başladı. Hatırlıyordu ama fazlasıyla bulanıktı.
'Kurtuldum mu?'
Gözlerini tekrar açtığında etrafındaki insanların bir şeyler yaptığını fark etti. Yutkunmaya çalıştığında boğazındaki o yumruyu yeniden hissetti. Kapılar açıldı ve Seda, yoğun bakımdan çıkartılırken, Seda, sessiz bir şekilde etrafını izlemeye başladı.
'Hastanedeyim ama Salman nerede?'
İnsanların arasından geçirildikten sonra herhangi bir odaya yerleştirilen Seda, tekrar etrafına bakarken kapıdaki, nefes nefese kalan Salman'ı gördü.
Salman en son Ziya Bey'in yanındayken, Seda'nın çıkarıldığını, uyandığını öğrenir öğrenmez yukarı koşmaya başlamıştı. Seda'nın getirildiği odanın kapısına geldiğinde nefes nefese bir haldeydi. Ellerini kapının kasasına koyup Seda'ya bakarken, Seda ile göz göze geldi.
Seda olabildiğince gülümsedi. Salman'ın gözleri dolmaya başlarken başını eğip, dudaklarını diliyle ıslattıktan sonra alt dudağını dişledi ve gülümsedi. Diklenip Seda'nın yanına doğru yürürken gülümsemeye çalışıyordu. Seda'nın ona bakan gözlerinin içine bakmaya çalışıyordu. Seda'nın gözlerini ne kadar özlediğini fark etti. Seda'nın yanına geldiğinde, Seda'nın dolan gözlerini fark etti. Eğilip alnına uzun bir öpücük bıraktıktan sonra, alnını Seda'nın alnına yasladı. Kalp atışlarının artık aşktan dolayı ne kadar değişik attığını fark etti.
"Seda..."
Sesi titredi Salman'ın. Seda'nın kalp atışları da değişirken, Salman'ı ne kadar özlediğini hissetti.
"Salman..."
Sesi çatallı bir şekilde dudaklarının arasından döküldükten sonra ellerini yavaşça kaldırıp sevdiği adamın sakallı yanaklarına koydu. Yavaş ama kısa bir öpücük kondurdu dudaklarına...
Salman içinden gelip taşan sarılma isteğine karşı koymaya çalışırken, kapının ardından gelen öksürük sesi ile diklenip kapıya baktı. Seda'nın doktoru kapıda duruyordu.
"Seda Hanım'ı sevk edebiliriz. Helikopter geldi."
"Anladım. Sizinle bunu dışarıda konuşalım."
Salman kapıya yönelirken Seda, Salman'ı elinden tuttu. Başını olumsuzca ve yavaşça, sağa sola doğru salladı. Salman gülümsedi.
"Buradayım ve burada olacağım. Ama önce bana bir dakikalığına izin vermelisin."
Seda gözlerini kısıp olumsuzca başını sallarken, Salman, Seda'nın bu hallerini ne kadar özlediğini fark etti. Seda'nın üzüldüğünün farkındaydı. Yavaşça elini tutup, Seda'nın elinin üzerine bir öpücük kondurdu.
"Sadece bir dakika. Bir dakikayı geçmeyecek sevgilim..."
Seda'yı gülümsetmeyi başardığında, Seda elini geri çekti. Salman kapıda bekleyen doktoru alıp, Seda'nın odasından uzaklaştı.