Bölüm 19 - Planlar

25.1K 1.6K 32
                                    

Bu aralar küçük sürprizler yaparak sık sık bölüm ekliyorum, çünkü yeni hikayemin hatları giderek kafamda şekilleniyor. Rory ve Kathleen'in hikayesini kafamda zaten bitirdim. O sebeple haftada en az beş gün yeni bölüm yayınlamayı düşünüyorum, siz ne dersiniz? Fikirleriniz benim için çok önemli lütfen yorum olarak bırakın. İyi okumalar. 🌹

Kathleen niye önemsediğini bilmeden Rory'nin arkadaşıyla karşılaşmayı ve onda iyi bir izlenim bırakmayı önemsiyordu, ne de olsa herkes onun eşiyle birlikte döneceğini sanıyordu. Birçok açıdan bu gerçekleşmemiş de olsa insanlar gerçeklerden bihaberdi ve Kathleen'in insanların ne düşündüğünü önemsemesi normaldi.

Rory attan indi ve kollarını Kathleen'e doğru uzatıp belinden kavradı, sanki ağırlığının hiçbir önemi yokmuş gibi onu kolayca taşıyıp yere bıraktı. Kathleen ona daha fazla dokunması için iç geçirirken buldu kendini. Bu kısacık anda bile Kathleen kendini titremekten alıkoyamadı, ona dokunduğu an hissettikleri azalmıyor aksine sanki bir ihtiyaçmış gibi onu sarıyordu. Kafasını kaldırdığında Rory'nin suratında memnun bir ifade olduğuna yemin edebilirdi, gözlerinin içi sanki ona karşı hissettiklerinin farkındaymış gibiydi.

Şimdi tanımadığı insanların içinde güvenle yürürken çıplak ayakla koştuğu çimenleri, kılıç talimi için gece uyanıp sabaha kadar çalıştığı zamanları ve bir gün klanının onu çok sevdiği gelecek günlerin hayalini anımsadı. Şimdi ne kadar aptal olduğunu yeni yeni farkediyordu klanına asla leydilik yapamayacak, onları koruyamayacaktı, hatta onlar tarafından asla sevilemeyecekti geceler boyu yaptığı çalışmalar sadece boşa gitmiş çabalardı. Bir gün babasına rağmen sevilme ihtimalini evinden kaçarak çöpe atmıştı. Düşünceler gözlerine doğru akıyordu kafasını eğip kimse farketmeden elinin tersiyle gözyaşlarını sildi, artık kimse için ağlamayacaktı.

Kafasını kaldırdığında kalan mesafeyi bitirdiklerini farkederek şaşkınlığa uğradı, karşısında küçük bir grup vardı. Grubun önünde lider olduğunu bariz olan göz kamaştırıcı bir adam vardı, boyu neredeyse Kathleen'in iki katıydı Rory'den bile uzundu sarı saçları omuzlarına kadar geliyordu ve yan taraflarında örgüler vardı, gözleri neredeyse lacivert sayılacak koyulukta bir maviydi. Adam tek kelimeyle vahşiydi ama aynı zamanda güzeldi de. Kathleen adamı Rory'le karşılaştırmadan edemedi, fark bariz biçimde ortadaydı adam Rory'den fazlasıyla güzeldi ama Kathleen bu güzellikten hoşlanmadı. Rory'nin gözlerinin ona baktığında yaydığı sis ve sıcaklık yoktu, Kathleen bir şekilde baktığı adamda gri gözler aradığını farketti. Ayrıca adam savaşçı kimliğinin altında bir muziplik barındırıyor gibiydi dudaklarının çenesinde ince bir gülüş vardı oysa Rory olduğu yerde sadece güç ve koruma yayıyordu ve Kathleen istemeden bu güce kapılıyor ve ona sığınmak istiyordu. İstemeden de olsa karşısındaki adamdan çekindi ve Rory'e doğru yanaştı sanki bir şey olursa onun dokunabileceği mesafede durmak ister gibiydi.

Rory olanlar sanki sinir bozucuymuş ve mecburmuş gibi arkadaşını başıyla selamladı, açıkçası pek dostane görünmüyorlardı, Kathleen aralarındaki problemin ne olduğunu düşünmeden edemedi.

"İngiliz topraklarında olmak sana iyi gelmemiş dostum, kaşların neredeyse birbirine değecek." Dedi adam keltçe, Kathleen dayısından öğrendiği bu dili her açıdan biliyordu ayrıca bölgelere göre de ayrı ayrı konuşma tarzlarını biliyordu. Bu dili çok seviyordu, özellikle gaydayla söylenilen mistik hikayeler onu mest ediyordu.

Adamın sesindeki bariton seste ışıltılar vardı dudağının kenarındaki ince sırıtışın aynısı sesinde de mevcuttu adamın muzip bir yanı vardı. Kathleen kalede birkaç kişi hariç başka kimseyle konuşamadığı için insanları izlemeyi tercih etmişti. El hareketleri, ruh dalgalanmaları hakkında kendini geliştirmiş sayılırdı. Adamın bakışları Rory'den Kathleen'e doğru kaydı ve onu baştan aşağı kızartacak kadar süzdü, Kathleen bu bakışın anlamını biliyordu ve Tanrı yardımcısı olsun bir erkek bir kadınla özel anlar yaşamak istemiyorsa böyle bakmamalıydı.

"Enfes görünüyor Rory ama unutma basit İngiliz kızları hep enfes görünür ancak asla bir İskoç kadını gibi ateşli olamazlar." Diye mırıldandı adam Kathleen bakışlarını kaldırıp kendini adama bakmaya zorladı, kendini kötü hissetmek istemiyordu, yeterince aşağılanmıştı ve sessiz biçare kadını oynamak artık sinirleniri bozuyordu.

"Ben de sizin aksinize İskoç erkeklerinin gururları ve onurları için yaşadıklarını duymuştum. Ancak görüyorum ki birkaç istisna dışında öyle değil mi?" Dedi Keltçe, Kathleen sesi titremediği ya da kulak tırmalayan bir aksanla konuşmadığı için kendiyle gurur duydu. Bu arada Rory şaşkınlıkla Kathleen'e doğru dönmüştü, Kathleen kendini ilk kez işe yaramaz hissetmiyordu.

"Seni şanslı pislik." Dedi adam gülümseyerek ve Kathleen'e doğru yürümeye başladı. Tam Kathleen'in önünde durdu ve elini alıp kendi dudaklarına götürdü "Connor leydim, hizmetinizdeyim." Diye mırıldandı ve nefesini kasti olarak Kathleen'in eline üfledi.

"Kathleen efendim." Dedi adamın flörtüz tavrından hoşlanmamıştı. Adamın kötü niyetli olmadığını gözlerinde oynaşan ışıltılardan farkedebiliyordu ve içinden bir his onun Rory'nin canını sıkmak için yaptığını söylüyordu ve Rory fena halde gergindi.

Kathleen'in gözüne kabilenin gerisinde gri parlak tüyler çarptı ve Kurt'un beslenmeden döndüğünü farketti onlara fazla yaklaşmadan geriden onları izliyordu. Kathleen itaatkar bir eşmiş gibi Rory'e baktı ve baş onayını aldıktan sonra Kurt'una doğru yürümeye başladı. Onları yalnız bırakmanın en iyisi olduğunu konuşmanın gidişatından farketmişti ve kendisinin de yalnız kalmaya ihtiyacı vardı.

"Kendine hep en iyisini bulursun değil mi dostum?" Dedi ve muzipçe elini arkadaşının omzuna attı. İkisininde geçmişte zor çocuklukları olmuştu, gençliklerini yaşayamadan sorumluluklar alıp klanların başına geçmişlerdi birbirlerine zor zamanlarda destek olmuşlardı. Rory, Connor'a canını bile emanet edebilirdi. Onun stratejileri olmasaydı ve ipin üzerindeki siyasi cambazlıkları Rory'e öğretmeseydi belki de böyle güçlü bir klan haline gelemeyeceklerdi. Ama yine de Connor'a kadınlarla ilgili güven olmazdı, tek kelimeyle çapkındı ve evliliğe tövbe etmişti Rory Connor için İskoçya'nın yarısıyla yatmıştır dese yalan olmazdı.

Az önce olanlar Connor'dan çok Rory'i etkilemişti, Kathleen onu şaşırtmayı hiç bırakacak mıydı acaba? Önce onun Connor karşısında eriyeceğini düşünüp endişelenmiş sonra bir anda onların dilinde Connor'a iyi bir ders vermişti. Açıkçası bu görüntü sayesinde Rory uzun yıllar boyunca onunla dalga geçebilirdi. Kathleen sanki Connor'dan çekinmiş gibi Rory'e doğru yaklaşmıştı ve kimse farketmese de Rory omuzlarını dikleştirmiş ve Kathleen'e karşı göğsü gururla dolmuştu.

"Birkaç karışıklık oldu, sana ihtiyaç duyabilirim ama şimdi bunları konuşacak zaman yok Kathleen hırpalandı onu eve bırakıp sana geleceğim bir b planına ihtiyacımız olabilir. Ancak riskli meseleler, karışmak istemezsen anlarım Connor." Dedi Rory arkadaşının onu yarı yolda bırakmayacağını biliyordu ama yine de kendi klanı ve sorumlulukları vardı. Onu herhangi bir şey yapmaya zorlayamazdı.

"Anladım, Brandon'a ben haber yollarım iki gün sonra görüşürüz. Bu arada onunla biraz ilgilenmiş olursun ne dersin?" Diye sataştı Connor. Hiçbir zaman geri adım atmamıştı ve şimdi de arkadaşının yanında olacaktı. Rory sahiplenici bir tavırla arkadaşına doğru dönüp neredeyse bir kurt gibi hırladı.

"Ne şaka yapıyorum Rory ne zamandan beri bu kadar sahiplenici oldun sen. Belki bir İngiliz de bana buluruz dersin?" Diye mırıldanıp Rory'nin kaş çatışına karşı bir kahkaha bıraktı.

Asi Gelin (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin