Kaç gündür wattpad'de sıkıntılar yaşıyorum bölüm görünmüyor ya da yarım görünüyor. Umarım bu bölüm sıkıntısız olarak görünür sorun düzeltildi çünkü. Eğer bölümün yüklenme ve görüntülenmesinde sıkıntı olmazsa yarın 40. bölümü de ekleyeceğim cumaya kadar finalde yüklenmiş olur. Lütfen hala sıkıntı yaşayanlar olursa yorum kısmına yazsın.
Güzel okumalar herkese.
"Kadının ateşi düştü mü Christal?" Açıkçası endişeliydi Kuzey İskoçya, İskoçya'nın diğer bölgelerine benzemezdi, kadın neyden kaçıyorsa buraya kaçtığı belayı getirebilirdi ve halkını bir savaşa sürüklemek istemiyordu. Ancak bir kadına yardım etmemek de kendisine hakaret sayılırdı, kadın tuhaf bir şekilde hiç İskoç kadınlarına benzemiyordu bu da klan liderinin aklında tilkiler dönmesine neden oluyordu. Kadın uyanınca ne yapacağına karar verecekti.
"Ateşi düşmek üzere lordum, kadın yorgunluktan bayılmış görünüyor."
"O lanet yoldan kim gelirse yorgunluktan bayılırdı, her tarafı kontrol ettik lanet olsun atı bile yoktu. Ben aşağı iniyorum, kadın uyanırsa derhal bana haber gönder." Dedi
Christal liderine selam verdi ve kadına döndü, kadının tuhaf bir güzelliği vardı ama hiç İskoç'a benzemiyordu. Tanrı dediğinden sakınsın ama İngiliz'lere benziyordu ve bu kadın için hiç iyi sonuçlanmazdı. Bu klanda bir İngiliz'e yer yoktu ve hiç olmayacaktı. Öyleyse bile Christal bunu saklamaya karar verdi, gerekirse kadını koruyup buradan çıkarabilirdi.
Kathleen vücudu ve en çok da boğaz parçalanıyormuş gibi hissetti, vücudunun yaydığı ateş ayak uçlarından başlayıp tüm vücuduna iğneler batırıyordu. Kathleen söylenerek üzerindeki battaniyeyi atmaya ve uyanmaya çalıştı. Nerede olduğunu bilmiyordu, başına ne geldiğini hatırlamıyordu ve tam yoğunlaşıp bunu düşünmeye çalıştığı an büyük bir karanlığa çekiliyordu. Kathleen gözünün önüne gelen görüntülere karşı kaşlarını çattı ya da öyle yaptığını düşündü. Kathleen tekrar büyük bir karanlığın içine doğru sürüklenmeye başladı.
************************
Rory, kızının öldüğünü duyduktan sonra karısını aramak için ana salondan çıkıp Elena'yı yalnız bıraktı. Kadın şöminenin önündeki diğer sandalyeye doğru yürüdü ve yavaşça sandalyenin etrafında parmaklarını gezdirdi. Küçük kızı getirmemekle akıllılık etmişti, Rory yine aptal bir adam gibi bütün hayatını kıza adayacaktı.
Kocasına bir oğlan çocuğu verecekti, aptal bir kız çocuğu değil. Evin eskisinden daha güzel olduğunu düşünmeden edemedi McMillan'larda varoş kokulu kalede geçirdiği yıllardan sonra ev gibisi yoktu. Bu gece Rory'nin yatağına girecekti, aptal sümüklü bir kadın, aptal sümüklü bir çocuk için her şeyden vazgeçmişti. Elena büyük bir sırıtışla, Kathleen'nin olduğunu düşündüğü sandalyeye oturdu. Önce hizmetlilerden başlayacaktı etrafta gördüğü tiplerden pek hoşlanmamıştı. Burada değiştirilmesi gereken çok şey vardı, bunu düşmek ona büyük bir haz verdi.
Rory tekrar odaya göz attığında Kathleen'nin orada olmadığını gördü ve ahırlara doğru yöneldi, yine ata binmeyi yasakladığı halde ata mı biniyordu bu kadın? Sinirli bir şekilde Kathleen'i bulacağı fikrinden emin bir şekilde ahırın kapısını ittirdi, duvara çarpan kapı tok bir ses çıkardı.
"Angus, leydini gördün mü?" diye seyise sordu, ancak yaşlı adamın surat ifadesinden onu görmediğini zaten anlamıştı.
"Hayır efendim, en son sizinle birlikteyken görmüştüm."
Rory gergin bir şekilde ahırlardan ayrıldı ve Holly'i görme umuduyla köye gitmeye karar verdi, belki de birlikte kulübededirler diye düşündü. Kızının ölümüne duyduğu yas Rory'nin içinde Kathleen'nin yanında olabilme arzusu doğurmuştu. Ayrıca elindeki mektupta aklını karıştırıyordu, belki de mektup kendisine ulaştıktan sonra onu... Rory'nin düşüncenin devamının gelmesine izin vermeyerek, düşünmeyi kesti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asi Gelin (TAMAMLANDI)
Ficción históricaRory Campbell karısını ve kızını büyük yangında kaybettikten sonra evlenmeyi bir daha asla düşünmemişti. Ancak Kralın emriyle Tanrı cezasını versin bir İngiliz'le evlenmek zorundaydı, kral arkadaşı da olsa onun emirlerine karşı gelecek kadar aptal d...