Bugün en hüzünlü günüm, çünkü Kathleen ve Rory'e veda ettim, açıkçası bu gerçekten çok zordu. Bazı arkadaşlar değişik fikirler atıp uzatmamı isteselerde ben tarihi romanların pembe dizilere dönmesinden yana değilim, tadında bırakma taraftarıyım.
Veda bölümünün tadını çıkarın. @mmoryildizlar benim ilk okuyucularımdan biri. Yeni hikayenin hangi karakterden devam ettirileceğine o karar verecek. Biliyorsunuz ki hikayem seri olarak Connor ve Brandon'nın hikeyeleri olarak devam edecek.
Bunun dışında beni destekleyen ve okumaktan, beklemekten bıkmayan okuyucularıma cok teşekkür ederim. Belki basit bir cümle olacak ama siz olmasaydınız devam edemezdim. Bana eşlik eden herkese çok teşekkür ederim. Beni takibe alın ki yeni hikayeyi kaçırmayın. Hepinizi çok öpüyorum. güzel okumalar.
Not: Asi Gelin hikayesini tamamlayanlar serinin devamı niteliğinde yazdığım yeni hikayemi; Güzel Savaşçı hikayesini okumaya başlayabilir.
Rory kucağında yara bere içinde yatan karısına bakmak ve onu öpmek dışında hiçbir şey yapamıyordu. Sürekli kendini "yaşıyor" diye telkin etmek içinde kabaran öldürme iç güdüsünü bastırıyor onu az da olsa sakin tutuyordu.
"Connor." diye fısıldadı Kathleen, fazla konuşacak hali yoktu ve son çabasını da arkadaşı olduğunu düşündüğü adam için harcıyordu. Kathleen onu öldürmemiş olmaları için dua ediyordu.
Rory kulağını Kathleen'nin dudaklarına yaklaştırdı, belli ki karısı ona bir şeyler söylemek istiyordu.
"Zindan." diye fısıldayabildi Kathleen, artık eve gitmek istiyordu. Ayak bileğinin ve birkaç kaburgasının kırık olduğuna emindi ayrıca elmacık kemiklerini de hissedemiyordu ama asıl tedirgin olduğu konu bu değildi. Kathleen bebek için endişeleniyordu ve diğer bebeği için.
Brandon salonun kapısının girişinde, suratında tuttuğu şeyden iğreniyormuş ve ondan her an mikrop bulaşabilirmiş gibi Elena'yı tutuyordu. Ancak ayak seslerinin geldiği yöne bakınca suratında şaşkın bir ifadeyle Kralının kendisine doğru yürüdüğünü gördü ve gülümsemeye başladı, açıkçası onu oldukça özlemişti.
"Sana neden leş yiyici dediğimi şimdi daha iyi hatırladım James." Suratındaki sırıtışı iyice yüzüne yaydı ve arkadaşını sinir etmek için elinden geleni ardına koymadı.
"Etrafta söylentiler var diyerek yanıltıldım saraya döndüğümde o lanet aptalı buradan çok uzaklara süreceğim Brandon, sen de o lanet aptala katılmak istemiyorsan çeneni kapa. " Adımlarını sıklaştırdı ve salona girdi.
"Lanet olası, lanet olası." Kral James sürekli Elena'ya bakıyor ve olayı idrak etmeye çalışıyordu.
"Bir kral için fazla lanet okudun James." Brandon'nın kaşları Elena'ya baktığında çatılmıştı.
"Bu lanet yerde neler oluyo.." Kathleen'i yerde yara bere içinde görünce bir yere tutunma ihtiyacı duydu.
"O, Henry'nin kızı mı?"
"Rory'nin karısı." diye düzeltti Kathleen ve neredeyse söylenir bir şekilde ve alınmışlıkla söyledi. Rory karısından gelen tepkiye büyük bir kahkahayla yanıt verip ona sarılmaya geri döndü. Brandon olayı merak edip Rory'ye kaşlarını çattı, lanet olası ne bu kadar komik olabilirdi ki?
"Henry'nin kızı değil, benim karım olduğunu söylüyor James ve karım sana alındı."
Brandon neredeyse bir gümbürdemeye benzer kahkaha koyverdi, kız kardeşini seviyordu.
Kral James, sevgili arkadaşının karısı tarafından sevildiği ve en az onun kadar da karısını sevdiğini gördüğünde kendini rahatlamış ve mutlu hissediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asi Gelin (TAMAMLANDI)
Historical FictionRory Campbell karısını ve kızını büyük yangında kaybettikten sonra evlenmeyi bir daha asla düşünmemişti. Ancak Kralın emriyle Tanrı cezasını versin bir İngiliz'le evlenmek zorundaydı, kral arkadaşı da olsa onun emirlerine karşı gelecek kadar aptal d...