Bölüm 23 - Tercihler

26.9K 1.6K 72
                                    




"Bana plan yaptığını söylemiştin, bir planım var demiştin! Planın evlenmelerine izin vermek mi?" dedi ve histerik bir ağlama nöbetine kapıldı. Erkeklerin yavaş ve soğukkanlı planlarından gına gelmişti, oraya gidip ikisini de boğmak istiyordu. Klana Rory'nin planlarını anlatmak için gelenajanı gizli bölmeden dinlemişti, Tanrı aşkına bir İngiliz fahişesi için nasıl savaşı göze alırdı. Nasıl onu göğsünü gere gere klana "Karım" diye tanıtırdı.

Tam McMillan'ı kendi planına ikna etmişken bir de başına James denen İngiliz herif ve emirleri çıkmıştı.  Ona kalırsa artık ortaya çıkma zamanı geldi de geçiyordu. Onlarsa hala soğukkanlı aptal planlarıyla oynalanıyordu.

"Artık aptalca etrafımda zırlamayı kes kadın! Yaptığın hataların bedelini ödüyoruz, sana onu zamanında öldürmemiz gerektiğini söylemiştim. Bak şimdi ne oldu, şimdi sesini kez ve işi erkeklere bırak. Artık canımı sıkıyorsun." dedi McMillan ve tiksintiyle suratını buruşturup misafirine döndü. "Sana yardım edeceğim." diye mırıldandı ve uzun zamandır almak istediği intikam için tatmin olacağı günü bekleyerek misafirine en iyi viskisini ikram etti.

                                  *******************

Kathleen güneş hiç doğmasın istedi, daha dünün anıları bu kadar tazeyken kaleden ayrılmak istemiyordu. Fakat ne kadar burada zaman geçirirse o kadar kalmak isteyecekti. Kathleen dün Jade adında yaşı genç olan hizmetli kızdan sırtı kapalı bir elbise rica etmişti ama kadın yatağa iki elbise birden bırakmıştı. İlk elbise papatya sarısı rengindeydi ve günlük bir elbiseydi ama diğer elbise menekşe rengindeydi, kollarında uzun boncuklar sıra sıra dizilmişti. Neredeyse bir gece elbisesiydi, akşam yemeğinde giyilmesi için bırakıldığını düşündü. Papatya sarısı elbiseyi giydi ve sırtı kapandığı için saçını tepesinde topladı, etrafına bir örgü sarıp öndeki bukleleri parmağıyla çevirdi.

Aynadaki görüntüsünden memnun olarak kendine bir gülümseme gönderdi. Gitmeden Holly'le vakit geçirmek istiyordu, hatta dayısının klanından ona söz edecekti kim bilir belki bir gün onu ziyaret etme şansı bile olabilirdi. Kahtleen buruk bir sevinç içerisinde odadan çıkıp arkasından kapıyı kapattı ve insanlarla sohbet ede ede ana salonun yolunu tuttu.

Burayı pek inceleme şansı olmamıştı neredeyse iki buçuk metre boyunda tahta oyma bir taş kapı vardı iki kapının tokmaklarına Cambell'ların arması aslan işlenmişti. Ana salonun tavanı İngiltere'deki tavanlardan daha yüksekti salonun içi diğer yerlerden farklı olarak krem rengi oyma taş ile vurgulanmıştı. Salona girince solda bir baştan diğer başa kadar uzun bir yemek masası yerleştirilmişti maun rengi masannın başında iki yüksek arkalı sandalye koyulmuştu. Salonun ortasında kocaman bir şömine vardı ve burada taştan yüksek bir platform vardı. Şöminenin önünde bir beşik ve iki sandalye vardı, bunun neden olduğunu merak etmişti.

Kathleen salondaki sessizliği yeni farketmişti, insanlar yemek yemeyi bırakmış Kathleen'e doğru bakmaya başlamışlardı. Kathleen bu sessizliğin ne anlama geldiğini bilmeden elleriyle oynayarak girişte kalakalmıştı.

Arkasında biri boğazını temizledi.

Kathleen arkasını döndüğünde Aiden olduğunu gördü ve rahatlayarak ona koca bir gülümseme gördü. Asker kadının gülümsemesi karşısında büyülenmiş görünüyordu.

"Günaydın Aiden, bugün nasılsın?" diye sordu bu soru öylesine bir soru değildi hanımı onun gerçekten nasıl olduğunu içten bir şekilde soruyordu. Aiden Rory'nin rahmetli karısında hep bir şeylerin eksik olduğunu düşünürdü. Onda alçak gönüllülük ya da ruh namına pek bir şey yoktu. Tanrı affetsin ölünün arkasından konuşmak pek hoşuna gitmiyordu ama onu klanda sadece lordları seçtiği için saygı karşılamıştı ama asla sevgi değil. Şimdi bu kadın efendisinin acısını almakla kalmıyor bir İngiliz olmasına rağmen klanda şimdiden seviliyor ve kabul görüyordu. Leydisinin dışı kadar içi de çok güzeldi.

Asi Gelin (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin