"İncendia"Tek bir sözcük ile tüm mumları tekrar yaktı Davina. Yine aynı şeyleri adım adım tekrarlarken aynı olaylar yeniden oldu. Büyü bittiğinde Rebekah aşağıdan seslendi. "Hala aynı. "
Davina yeniden denedi, yeniden ve yeniden. En sonunda pes edercesine nefesini verdi.
"Olmuyor."
•••
3.BÖLÜM:KİMSİN SEN?"Ne demek olmuyor! "
Klaus sinirlenmişti. Hem de çok. Davina'yı sinirle duvara yapıştırdı. "Eğer yapamazsan seni öldüreceğimi söylemiştim! "
"Niklaus Davina'yı hemen bırak kardeşim. "
"Sen hiç karışma Elijah. O ölecek. Bunu hak etti. "
"Bunu hak edecek ne yaptığını söylersen işimiz kolaylaşabilir Niklaus. "
Klaus sinirle Davina'yı yere fırlatıp aşağı indi. Aşağıda lanetin başladığı andan itibaren etki altına alıp hizmetkârı yaptığı kurtadam Fred duruyordu.
"Ne var Fred. Ne asalak gibi bakıyorsun! Ne söyleyeceksen söyle ve kaybol. "
"Efendim, bir hanımefendi var. Siz görmek istediğini söyledi. Laneti kimin saldığını ve çözümü bildiğini iddia ediyor. "
"Onu buraya getir. "
"Peki efendim. " Kısa bir süre sonra Fred yanında genç bir kadınla geri gelmişti. Kadın kahve tondaki saçlarıyla aynı renkteki gözleri ve dolgun dudaklarıyla oldukça güzeldi. Klaus kadının güzelliğini farketmemişti bile. Sinirden gözü dönmüştü.
"Merhaba Klaus. Ben Seline. "
"İsmimi nerden biliyorsun? "
"Buraya gelipte ismini bilmiyor olmamİ beklemiyordun herhalde değil mi? "
"Gerçekten kimin yaptığını biliyorsundur umarım. Yoksa seni hiç iyi şeyler beklemiyor. "
"Biliyorum tabi. Bilmesem buralara kadar gelip de hayatımı tehlikeye atar mıyım? "
"Ah bilemiyorum. Şu sıralar çok kişi Elijah'a güveniyor. " Merdivenlerden inen Elijah ve Davina'ya göndermesini yapıp rahatlamıştı Klaus.
"Bu laneti yayan kişi Mystic Falls'da. Caroline Forbes. Sarı saçlı, mavi gözlü bir kadın. Laneti sadece o bozabilir. Yalnız buna pek sıcak bakacağını sanmıyorum onu öldürmen gerekebilir. "
"Emin ol bu hiç sorun değil. Rebekah , Elijah siz burda kalıyorsunuz. Şehre göz kulak olacak biri gerekiyor."
"Bunu hiç dert etme Niklaus. Sen sadece gidip laneti boz ve gel. "
MYSTİC FALLS
"Niçin buradasın Klaus. Katherine de öldü. En son hatırladığım kadarıyla melez yapma işini de bırakmıştın. "
"Gevezelik yapma Stefan. Buraya huzurunuzu kaçırmak için gelmedim. Şehrimi kurtarmak için geldim. Huzur kaçırmak işini daha sonra düşünürüz. "
"New Orleans'ı kurtarmak için neden Mystic Falls'ı seçtiğini sorabilir miyim acaba? "
"Şehirdeki laneti buradaki bir cadı tetiklemiş Damon. Caroline Forbes. Laneti ancak o bozabiliyor."
"Caroline Forbes? O deli mi bir cadı? Seni çok pis yemişler dostum. Bu sözü sana söyleyeceğimi hiç düşünmezdim ama daha fazla içimde tutamayacağım. Zaman kötü kolla götü. "
"Ciddi misin Damon. Ne alakası var şimdi. "
"Ama öyle. "
"Her neyse. Bence siz onun yerini biliyorsunuz. "
"Damon bilmiyor ama ben biliyorum. Söylersem bizi rahat bırakacak mısın? "
"Bırakacağım Stefan, bırakacağım."
"Grill'in üstündeki evde oturuyor. Onu görmemene imkân yok. Her gün balkona çıkar ve boş beşiği sallar ve konuşur. Kimsesi yok. Eşinin ve çocuğunu trafik kazasında kaybettiğini söylerler. Ve ben de öyle biliyorum. "
"Deli olduğuna emin misin? Şehrimdeki laneti bir deli mi tetikledi? "
"Orasını ben bilmem. Belki de yanlış kişi için buradasındır."
"Umarım öyle değildir yoksa bırada hiç iyi şeyler olmayacak."
Klaus vampir hızıyla Grill'e gitti. Grill'in üstünde iki katlı bir bina vardı. Grill de buradaki ailelerden birininedir herhalde diye düşündü Klaus. Ardından Grill'e girdi. Barmen'e doğru ilerledi.
"Burada çalışmayı bıraktığını sanıyordum Matt. "
"Hepimizin normal bir şeyler yapmaya ihtiyacı vardır. Ne için burdasın? "
"Normal bir şeyler yapmak için olmadığına garanti verebilirim. Caroline Forbes'u tanıyor musun? "
"Caroline Forbes mu? Mekanın yukarısında oturuyor. Bir numarılı daire. Tam bir delidir. Ciddi olarak. "
"Gidip görelim bakalım şu deliyi. "
Klaus Grill'den ayrılıop hemen sağ tarafındaki giriş kapısına yöneldi. Matt'in dediği gibi bir no'lu daireye geldiğinde kapıyı sert bir şekilde çaldı. Vampir kulakları iş başında işine yarayabilecek bir şeyler arıyordu. Kapı hiddetle açıldı. Klaus'un karşısında mavi gözlü, sarı saçlı güzel bir kadın duruyordu.
"Yavaş olsanıza be! Bebeğimi yeni uyuttum. "
"Siz Caroline Forbes olmalısınız. "
"Neden bakmıştınız? "
"İçeri girebilir miyim? "
"Hayır. " Klaus ayağını içeri doğru ilerletmeye kalktığında herhangi bir engelle karşılaşmadı. Bu demek oluyordu ki Caroline bir insan değildi.
" Hey ne yapıyorsun? Dursana. "
"Beni dinlemen gerekiyor. Ve şehrime saldığın laneti derhal bozman. "
Caroline kahkaha attı. "Lanet? Sen nerede yaşıyorsun Tanrı aşkına? Bir de herkes bana deli der. Şimdi buraya geldiğin gibi gitmeni istiyorum. Çok ses çıkarıyorsun. Bebeğim uyanacak. " Klaus, Caroline'nın işaret ettiği yere baktı ama sadece boş bir beşik gördü.
"Bu beşik boş. "
"Kör müsün? Baksana ne kadar tatlı bir bebek. Ne güzel uyuyor. Tabi senin sayende uyanmazsa. "
Klaus sinirlenmiş. Caroline'ı hızla duvara yapıştırıp boğazını sıktı. "Laneti bozuyor musun, bozmuyor musun? "
"Be- bebeğim ağlıyor. "
"Son kez soruyorum. Bozuyor musun, bozmuyor musun? "
Klaus Caroline'den yanıt almayınca sinirle boynunu kırdı. Yaklaşık bir on dakika sonra Elijah'ı aradı.
"Marcel'i son durumu ne? "
"Hala aç. "
"Lanet olsun. Seline'i telefona ver. "
"Ölümün benim elimden olacak."
"Ne. Neden? "
"Bir de soruyor musun? Onu öldürdüm. On dakikadır ölü. Ama lanet hala bozulmadı."
"Lanet olsun. Sakın oradan ayrılma.Başında bekle. "
"Hey! Bekle. Seline! "
Seline, Klaus'un yüzüne kapatmıştı telefonu. Klaus Seline'in dediği gibi yaptı ve bekledi. Yaklaşık yirmi dakika sonra Caroline uyanmaya başlamıştı. Tamamen uyandığında gözleri şaşkınlıkla büyüdü. Klaus ise onun kim olduğunu öğrenmenin derdindeydi.
"Kimsin sen? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HER ZAMAN VE SONSUZA DEK
Fanfiction"Saçmalık , mutlaka bir yolu olmalı! Bir cadı, siren veya ... veya herhangi bir şey! Siz sadece saçmalıyorsunuz!" " Hiçbir yolu yok Niklaus ! Bunu bir an önce kabullen." "Elijah haklı abi. Bize saldırmak yerine bunu kabullenmeyi denemelisin ." "Siz...