Katherine 'in randevusunu da halletmiştim. Elijah göründüğü kadar sert değildi bence. Şu an da tek merak konum randevularından sonra Katherine'in ne haberler getireceğiydi.
20.BÖLÜM : PİŞMANLIKLAR
••••
Elijah'ın dediği yeri ve Katherine'in hazır olmasını istediği saati Katherine'e mesaj olarak attıktan sonra Mikaelson Malikanesi'nin içine doğru ilerledim. Rebekah üstünü giyinmiş Liz'i parka götüreceğini söylüyordu .Onu onaylandıktan sonra oturma odasına gittim.
Odada sadece Klaus vardı. Beni görünce yüz ifadesi değişti. Sanki bir şey sormak ister gibiydi. "Sor hadi."
"Ne?"
''İçeri girdiğimden beri aval aval bakıyorsun Klaus."
"Aslında evet bir sorum var."
"Neden bu kadar uzattın ki? Sor artık. "
"O günden sonra Seline 'e ne yaptın? "
"Hiç."
"Bu kadar mı? Hiç mi?"
"İntikam almamı filan mı bekliyordun, onun için kendimi yormamı? Onu hayatımdan sildim. Bu daha iyi ama yakında yine bir yerlerden çıkacak biliyorum. Çünkü Seline yenilgiyi kolay kolay kabul etmez."
"Sorunlu kardeşleri iyi bilirim. Kol onlardan biriydi. "
"Kol demişken, onu geri getirebilirim."
"Kol uyanır uyanmaz bizden intikam almaya çalışacak ve şu an onunla uğraşamayız ."
"Hayley? "
"Biliyor musun, onu geri getirmen çok güzel olurdu."
"Bunu yapabilirim ama bana onunla kan bağı olan birinin yani Hope'un kanı ve de kişisel bir eşyası gerekiyor."
"Bu olay için hafta sonunu bekleyebiliriz , öyle değil mi? Çünkü Hope hafta sonu buraya gelebilir."
"Benim için sorun yok." Aramızda sessizlik oluştu, Klaus mutlu olmuştu. Hayley'e değer verdiği belliydi. Aramızdaki sessizliği Klaus bozdu. "Elijah, Hayley'i çok severdi. Hayley de onu ama Elijah onun ölümüne sebep oldu. "
"Büyük vicdan azabı çekiyor olmalı. "
"Öyle de. Bunu yaparken kendinde değildi. Bak Caroline ailem kolay şeyler yaşamadı. Soyadı Mikaelson olandan bile ihanet yemiş ve onları tahtalıköye yollamışken sen de ayağını denk almalısın. Adımlarını dikkatli at."
"Neydi bu şimdi ? Tehdit mi! Ben burda senin kızının annesini geri getirmeye çalışıyorum ki ondan önce yaptığım iyiliği saymıyorum bile ve sen kalkıp bana bunları mı söylüyorsun. Tek bir sırrımı bilmen seni bana karşı koz sahibi yapmaz. Sana hakkımda bildiklerini unutturabilirim."
3.KİŞİ ANLATIM
Caroline çok sinirlenmişti. Ağzından çıkan büyü kelimelerine hakim olmak istemedi o an ve Klaus'a bütün sırlarını unutturdu. Klaus'un boş bakışları büyünün işe yaradığının kanıtıydı. Daha fazla Mikaelson Malikanesi'nde durmak istemediği için konuştu.
''Rebekah'a gelince beni aramasını söylersin. " vampir hızıyla evden uzaklaşırken Hayley'i geri getirip getirmeme konusunda kararsızdı. Vereceği kararlar konusunda ya çok büyük bir hata yapacaktı ya da kararlarıyla gurur duyacaktı. Kime danışacağını bilemedi.
Arabasıyla kısa sürede evine gelmişti Caroline. Kapıyı çaldığında kapıyı elinde iki tane elbiseyle Katherine açmıştı. Caroline içeri girer girmez Katherine konuştu " Sence hangisi daha seksi? Kırmızı mı , siyah mı?" Caroline elbiselere kısaca göz attıktan sonra Katherine'in sorusuna cevap verdi.
"Kırmızı. "
"Tamam, o zaman siyahı giyiyorum. Çünkü senin zevkine hiç mi hiç güvenmiyorum. "
"Saat kaçta çıkacaksınız yemeğe ?"
"Bir saat sonra beni alacak."
"Güzel. " Caroline bir an önce yalnız kalıp sakince düşünmek istiyordu. Aklından Rebekah ile konuşmak geçti ama sonra düşündü. Ne diyecekti ona? "Abinin hafızasından birkaç anıyı sildim ve içim hiç rahat değil. Şimdi ne yapmalıyım?" mı? Sonra tarafsız bir şekilde konuşmaya karar verdi. Tabi biraz dinlendikten sonra.
Bu sırada Klaus beynindeki boşluğa anlam vermeye çalışıyordu. Bir an önce ablası Freya'nın gelmesini ve ondan bu boşluğun nedenini öğrenmesini isteyeceği anı bekliyordu .Klaus salak değilim ben diye geçirdi içinden.Bu olayın Caroline ile konuştuktan sonra olmasının nedenini ve yapan kişiyi az çok tahmin edebiliyordu.
Freya'ya mesaj attı,'Her neredeysen biraz erken dönmeye çalış. '
Elijah ise Caroline'ın evinin önünde Katherine'i bekliyordu. Çok geçmeden Katherine yanında belirdi. Üstünde siyah, mini ve dantel detaylı bir elbise vardı. "Üstüne bir şey al Katerina , üşüyeceksin. Kapalı bir mekana gitmiyoruz. "
"Üşürsem bana kabanını verirsin Elijah."
"O zaman kesin üşüyeceksin , öyle değil mi?" Elijah , Katherine'in sinsiliğini çok iyi biliyordu. Sırf kendisi ceketini versin diye üşümediyse bile üşüdüm diyecekti. O sinsilikten fazlasıyla payını almıştı Elijah.
"Yani" dedi Katherine 'a'yı uzatarak. "Hava soğuk gibi." Elijah daha fazla uzatmadan arabaya bindi. Katherine de hemen arkasından...
Yemek için bahçeli çok güzel bir yere gelmişlerdi. Elijah daha önce de gelmiş olmanın tecrübesiyle Katherine'e yol gösterdi. İçten içe Katherine'in rahatlığına sinirleniyordu. Katherine hep böyle rahat biriydi ama yaptıklarından sonra bu rahatlık Elijah'ın gözüne batıyordu.
Yemeklerini söyledikten sonra Elijah daha fazla dayanamadı "Amacın ne Katerina?"
"Hiçbir amacım yok Elijah. Seninle birlikte yeni bir sayfa açmaya geldim. Temiz bir sayfa..."
"Sana inanmıyorum. "
"Neden Elijah? "
"Onca yaptıklarından sonra mı? "
''Bak, pişmanım tamam mı! Yaptıklarım için. Zaten hepsinin cezasını misliyle çektim. "
"Hiçbir ceza yaptıklarının bedeli olamaz."
"Kızımı kaybettim , yetmez mi?" Elijah duraksadı, ''Senin bir çocuğun mu vardı?"
"Bir zamanlar ben de insandım Elijah ." Katherine'in gözü dolmuştu. Elijah ne gördüklerine inanamadı. Katherine Pierce ağlıyor muydu? "Ona hak ettiği değeri veremedim, elimden alındı ikinci kez." Yemekler çoktan gelmişti ve ikisinin de yemeğe niyeti yoktu. Elijah bu yemeği sonlandırıp eve gitmek istedi.
"Kalkalım mı? " Katherine sinirlenmişti
"Bu kadar mı yani. Başka bir şey söylemeyecek misin?" Elijah'dan birkaç kelime bekledi ama Elijah sessizliğini korudu."Peki , kalkalım."
••••
Caroline Rebekah'ın mesajına bakıyordu "Gelmek üzereyiz Malikaneye gel" yazmıştı Bakah.
Mikaelson Malikanesi'ne gitmişti. Liz'i almak için. malikaneye vardığında onu içerde bekleyen sürprizden bi haberdi. İçeri girdiğinde karşısında Seline vardı.
"Sen ne arıyorsun burda. "
"Telaş yapma ben de daha yeni geldim " sinsice gülümsedi ."Cidden hala yaşıyorsun , abla. Klaus'a sırrını söyledikten sonra seni öldürür sanmıştım." Klaus ise hangi bilmediği sırdan bahsettiklerini anlamaya çalışıyordu . "Ne sırrından bahsediyorsunuz siz?"
Seline kahkaha attı. "Demek unutturdun ona. Bunu yapacağını tahmin etmeliydim. Sonuçta sen paronayak bir kontrol manyağı değil misin? "
Caroline ne yapacağını düşünüyordu. Neye ve kime öncelik vereceğini bilmiyordu. Pişmandı, Klaus'a unutturduğu şeyler için. O da pişmandı tıpkı Katherine gibi...
●●●
Sizce bu bölüm nasıldı?
Bu bölümde en çok kime kızdınız : Caroline'a mı, yoksa Klaus'a mı? Cevaplarınızı bekliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HER ZAMAN VE SONSUZA DEK
Fanfic"Saçmalık , mutlaka bir yolu olmalı! Bir cadı, siren veya ... veya herhangi bir şey! Siz sadece saçmalıyorsunuz!" " Hiçbir yolu yok Niklaus ! Bunu bir an önce kabullen." "Elijah haklı abi. Bize saldırmak yerine bunu kabullenmeyi denemelisin ." "Siz...