MİKAELSON AİLESİ

486 51 12
                                    


" Burda sanat hiç eksik olmaz. Sokak müzisyenlerinin eşsiz ezgileri ve ressamların sokak sergilerini neredeyse her gün görebileceğin bir şehirdir New Orleans. Ayrıca doğaüstü varlıkların yarısından fazlası burda kendine bir yer buldu , sen niye bulamayasın ki?"

"Emin ol peşimde olan kişilerin listesi çok uzun.'' Derin bir soluk alıp sözüme devam ettim. "... ama burası çok güzel bir yer gibi. Ayrıca Kai de buraya taşınıyor. Yani bir hafta beni gezdirmekle uğraşmana gerek yok. Kai'nin yanına taşıyacağım,  yalnızlıktan sıkıldım.  Kalıyorum. "

•••
15.BÖLÜM":MİKAELSON AİLESİ

"Yanlış duymadım öyle değil mi?"

"Ne duyduysan o, kalıyorum. "

"Bu çok güzel bir haber, öyleyse odanın düzenini istediğin gibi ayarlayabilirsin."

"Hey, bir dakika. Mikaelson malikanesinde yaşayacağımı sana düşündüren şey nedir?"

''Peki,  seni buna zorlamayacağım çünkü kabul etmeyeceğini biliyorum ama taşınana kadar seni ağırlamaya devam etmeme izin vereceksin , öyle değil mi? Çünkü seni tanıştırmak istediğim bir Mikaelson ailesi üyesi daha var."

"Aman Tanrım,  kaç kişisiniz siz böyle. "

"Mikaelson ailesi çok köklü bir aile aşkım. "

"Peki, öyleyse bana aile fertlerinin tümünü anlatabilir misin?''

"Elijah, takım elbiseli asil köken. Ailedeki en güvenilir kişi o, eğer aile üyelerinin birinden bir söz almak istersen hemen Elijah'a koş. Aramızda  sözünü tutan ve en sadık kişi odur.

Rebekah ise ihanete meyilli ikinci kişi. Daha önce yapmadığı da söylenemez. "

"Ama halâ birliktesiniz."

"Ne diyebilirim ki? Biz aileyiz. Kol var birde. Kendisi ihanete en meyilli aile üyesi ama şu an ölü. "

"Bir dakika bekle, ne? Ölü mü?"

"Evet doğru duydun, ölü. En büyük kardeşimiz Freya onu tekrar hayata döndürmenin bir yolunu arıyordu. O yüzden Los Angeles'daydı. Bugün dönüyor. "

"Anladım,  seninle beraber beş çocuk. "

"Sözümü bitirmeme izin vermiyorsun ama. Yedi kardeşiz. "

"Ciddi olamazsın. " Klaus bana ters bir bakış atıp sözüne kaldığı yerden devam etti.

"Freya'dan sonraki büyük kardeşimiz : Finn. Kendisi bir hain. Anne kılıklı sürtük Esther Mikaelson'a gözü kapalı yardım eder. Bu arada annemiz bütün kardeşlerimi ve beni öldürmeye çalışıyor. Kendisi bin yıl önce büyü ile ilk vampirleri yaptı ve büyük bir hata yaptığını düşünüyor. Mikael ise babamız.  Vampir avcısı vampir Mikael. Onun derdi benimle. Bir de Henric var bin yıl önce ölen en küçük kardeşimiz ."

"İnanamıyorum, cidden bak." Dediklerime güldü

"Son iki kişi kaldı. Kızım Hope ve annesi Hayley. "

"Ne! Ciddi olamazsın,  senin bir kızın mı var, ve de bir eşin ? "

"Kızım olduğu kısmı doğru ama eşim yok. Hayley ile tek gecelik bir şeydi. Hayley'in soyadı resmi olarak Mikaelson değildi ama o ailedendi. O ölelı iki yıl oluyor."

"Hope adına üzüldüm ve belki kardeşiniz  Kol için bir şeyler yapabilirim. " bana sıcak bir gülümsemeyle karşılık verdi. Araba durduğunda geldiğimizi farkettim.
İçeri girdiğimizde salonda Elijah ile beraber hafiften Klaus'u andıran kızıl saçlı bir kız oturuyordu. Klaus kızı görünce şaşırdı.

"Hope?"

"Merhaba baba." Kız gülerek Klaus'a sarıldı. Klaus'un yüzünde gerçek mutluluğu görüyordum. Ailesini gerçekten seviyordu. "Bugün cuma ve hafta sonunu burda geçireceğim. "

"Bu çok güzel olur Hope. Freya da birazdan burda olur. Bu arada Hope seni tanıştırayım. Yanımda gördüğün bayan Caroline Forbes. Şehirdeki laneti kaldırdı. "

''Bir dakika sen, Mystic Falls'daki deli denilen kadın değil misin?"

"Aslına bakarsan deli değilim. " O sırada merdivenlerden inen Rebekah sözü devraldı.

"Ve gerçekten bir bebeği var, gel bakalım Liz."

Mikaelson ailesi her zaman sahip olmak istediğim aikeydi aslında.  Belki rutin hayatlarında biribirleriylekavga ediyor olabilirlerdi ama ne olursa olsun birbirlerinden vazgeçmiyor gibiydiler. Ben düşünürken kapı çaldı. Rebekah kucağındaki Liz ile kapıya doğru ağır ağır ilerledi.

Ardından arkasında kendisi gibi sarışın ama kısa saçlı bir kadın geldi. Koyu göz makyajı mavi gözlerini açığa çıkarmıştı. "Selam millet." Freya denilen kadınla da tanıştıktan sonra yemek faslına geçmiştik. Bu sırada Freya'nın bir cadı, Hope'un ise babası gibi bir melez olduğunu öğrenmiştim. Yemek çok keyifli geçmişti.

Mikaelson ailesi ile geçirdiğim kısa sürede bir şey öğrenmiştim. Evet onlar birer  canavardı. Benim gibi , insanlar gibi ;hepimiz gibi ama her şeyden önce onlar bir aileydi.

HER ZAMAN VE SONSUZA DEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin