BALO

582 49 5
                                        


"Yalnız sadece vampirleri davet et. Birde Caroline'ın davetiyesiyle özel olarak ilgileneceğim."

12.BÖLÜM : BALO

Caroline için farklı bir fikir vardı aklımda. New Orleans'ı gezdirip burada kalmasını isteyecektim. Bence bu ikimiz için de çok iyi olurdu.  Ben yeni bir müttefik kazanırdım o da rahatça dolaşabiliyor olurdu. Sonuçta Mystic Falls'taki itibarı yüzünden rahatça dışarı çıkamıyordu.

Elimdeki zarfa imzamı atıp büyük kutunun içine koydum.  "Tüm güzelliğinle balomu şereflendirmeni çok isterim. -Klaus-"

Benden beklenmeyecek kadar ince bir nottu bana göre. Kutunun içinde mavi,  tüllü bir elbise , beyaz uzun eldiven ve kıyafeti tamamlayan metal bir bellik vardı. Bence bu elbiseyi mutlaka beğenecekti , yani öyle olmalıydı.    Vampirlerimden birini kutuyu Caroline'ın evine bırakması için görevlendirip geceye kadar  çizim yapmak üzere resim odama çıktım.

CAROLİNE FORBES

Bugün bebeğim çok iyi uyumuştu. Bende fırsattan istifade edip onunla beraber uyumuştum. Bir bardak kanla kahvaltımı yapıp saate baktım.  Saat üçe geliyordu. O sırada kapı çaldı. Kalkıp kapıya baktığımda kimse yoktu. Aslında buna alışmıştım . Şu "deli" itibarı hayatımı çok olumsuz etkiliyordu. Çoğu zaman çocuklar kapımı çalıp kaçardı.

Tam kapıyı kapatacakken yerdeki kutu dikkatimi çekti. Üstünde Caroline Forbes'a yazıyordu. Kutuyu alıp kapıyı kapattım.  Odama gidip kutuyu yatağımın
üstüne koydum. Açıp açmamak arasında kararsız bir vaziyette bekliyordum. En sonunda merakıma yenik düşerek kutuyu açtım.

Kutunun içinde mavi bir elbise vardı ayrıca elbiseyi tamamlayan birkaç şey. En üstte de bir not vardı. Notta "Tüm güzelliğinle balomu şereflendirmeni çok isterim." yazıyordu. Yazının altındaysa Klaus yazıyordu. Beni New Orleans'taki balosuna davet etmişti.

Sadece birkaç saat için oraya gideceğimi düşünmüyordu herhalde,ayrıca gitsem bile bebeği kime bırakabilirim ki? Salondan telefonumu alıp Klaus'u aradım. Ilk başta meşgule aldı. Yaklaşık on dakika sonra aramama geri dönmüştü.

"Lütfen Klaus , merhaba faslını geçelim ve direkt olarak balo kısmına gelelim. "

"Sana da merhaba Caroline."

"Beni delirtiyorsun Klaus. Birkaç saat için o kadar yolu tepemem. "

"Hadi ama Caroline. Birkaç saat için değil aynı zamanda seni birkaç gün burada ağırlamak istiyorum."

"Adresi bilmiyorum.''

''Kılıf uydurma Caroline  , balo senin şerefine veriliyor.  Adresi mesaj atarım. "
Bir şey dememe fırsat vermeden telefonu yüzüme kapatıp bana başka şans tanımamıştı. Aslında gitmek iyi bir fikir olabilirdi. Biraz daha düşünüp gitme fikrini kesinleştirdikten sonra hazırlanmaya başladım.

Yanıma ufak bir bavul alacaktım. Baloda da Klaus'un gönderdiği kıyafeti giyecektim.  Evet , alışveriş güzel bir şeydi ama ne vaktim vardı ne de burda rahatça alışveriş yapabilirdim.

Saat altı gibi yola çıktım, Klausun yolladığı adrese navigasyon yardımıyla gidecektim.  Balo saat 10 gibi başlayacaktı. Navigasyon ise üç saatlik yolumun olduğunu söylüyordu. Arkada bebek koltuğunda oturan Liz iyice huzursuzlanmaya başlamıştı. Susmasını umarak müzik açtım ama yaptığım şey kafamı daha fazla şişirmekten başka hiçbir işe yaramıyordu.

Işkence dolu bir üç saat sonunda dev bir malikanenin önünde duruyordum. Demir kapıların ardındaki bahçede takım elbiseli çok şık bir  adam oturmuş kitap okuyordu. Hava soğuktu ve bebekle daha fazla beklememeliydim. Adama seslendim.

HER ZAMAN VE SONSUZA DEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin