Gördüğüm kişi uzun zamandır görmediğim Katerina idi. Gerçekten uzun zamandır görüşmüyorduk. Beş yüz yıl önce dost kadar yakındık ama ona sırlarımı açıklayacağım gece birden ortadan kaybolmuştu."Katerina?"
...
"Katherine benimle kalsın Hadi ama Katherine , birkaç gün. Hem ayrıca Kai de burda.""Baştan söylüyorum birkaç gün sonra beni kimse tutamaz. " Kai'ye mesaj attım.
'Yanımda bir misafirle geliyorum.'
•••
19.BÖLÜM : RANDEVU
Katherine' i zar zor Mikaelson Malikanesinden ayırıp kendi evime getirebil- miştim. Şimdi ise kapının önünde zili çalıyordum. Beşinci çalışımın sonunda Kai dağılmış saçları ve kucağındaki ağlayan Liz ile kapıyı açmıştı. Kapıyı açar açmaz konuşmayı başlamış Katherine'i girmemişti bile.
"Lanet olsun Caroline. Neden anahtarını almıyorsun. Küçük cadıyı zar zor uyutmuştum."
"Özür dilerim Kai . Söz bir daha olmayacak . '' cümlemi bitirip Kai'nin çekilmesini bekledim ama resmen ayakta uyukluyordu. "Kapının ardından çekilsen diyorum artık! "
Kai'nin çekilmesiyle içeri girip Liz'i aldım. Katherine'in hala girmediğini daha doğrusu giremediğini görünce Kai'ye seslendim. ''Misafirimiz davet et Kai."
"Misafirimiz mi?" Kai sonunda kapıdaki sinirli Katherine'i farketmişti. "Yanlış görmüyorum değil mi? Katerina bu sen misin?"
"Aradan beş yüz yıl geçti benim adım bile değişti ama sen halâ aynı aptalsın. " Katherine sonunda bağırdı. "Sana diyorum aptal. Beni davet et artık. "
"Buyrun majesteleri." Katherine içeri girip koltukların birine oturdu. "Nasıl bu aptalla yaşamaya tahammül ediyorsun anlamıyorum Caroline."
" Ya, ne demezsin . Şimdi de sizin kavgalarınıza katlanıcam."
"Efendim, duyamadım?"
"Gayet iyi duydun Katherine. Her neyse bırak şimdi duyup duymamayı. Koca bir beş yüz yıl ne yapıyordun ve Mikaelsonlar'la ne ilgin var?" Kai biz koyu sohbetin eşiklerinde dolaşırken yukarıya, odasına kaçmıştı.
"Beş yüz yılımı özetleyecek olursam Klaus'tan kaçıyordum ama artık kaçmama gerek yok. Mikaelson ailesiyle ilgim o yönden başlıyor ama asıl önemli ilgim Elijah Mikaelson ile. Onunla bir geçmişimiz var."
"Hadi canım, şaka yapmıyorsun değil mi?"
"Şaka yapar gibi bir halim mi var? Bence şu durumda şaka yapan sensin. Kucağındaki bebek kimin? "
"Beş yüz yılını dolu dolu yaşayan sadece sen değilsin Katherine." Katherine'e görüşmediğimiz sürede yaptığım şeyleri ve Mikaelsonlar'la ne ilgim olduğunu kısaca anlatmıştım ama sırrımı söylemek için hazır değildim.
''İnanamıyorum Caroline, bu duyduğum en sıkıcı beş yüz yıl hikayesiydi."
"Hayatında kaç tane 'beş yüz yıl hikayesi' duydun acaba."
''Her neyse , şimdi bu arkadaşın senden ufak bir şey isteyecek."
"Ufak?"
"Aynen öyle, Elijah ve bana bir randevu ayarlamanı istiyorum." İlk olarak Katherine'in şaka yaptığı düşüncesiyle güldüm dediklerine ama hiç de şaka yapar gibi bir hali yoktu. Hatta bana 'neye gülüyorsun ' dercesine bakmasıyla ciddi oldugunu anladım.
"Bir dakika, sen ciddisin!"
"Bunu anlaman ne güzel. "
"Bunu yapamam Katherine, Elijah ile samimi değiliz. Ona gidip ne diyeceğim? Yarın saat 8'de ******* Restorantta Katherine ile yemeğe çıkar mısın mı? "
"Benim zavallı arkadaşım, görmeyeli tam bir aptal olmuşsun. "
"O zamanişini bir aptala bırakma ve kendin yap."
"Hadi ama Caroline tribin zamanı değil, lütfen. " sinirle soludum. "Peki ama Liz'e bakacak biri gerekli." Katherine Liz'e bakmazdı biliyordum bu yüzden Kai'ye seslendim.
"Kai!" O sırada Kai giyinmiş bir vaziyette aşağı indi. ''Olmuş mu Caroline? "
"Ne olmuş mu? Hem nereye gidiyorsun sen?"
"Sarışın , güzel bir Mikaelson üyesiyle randevum var." Kimi kastettiğini anlamıştım ama kendi ağzıyla söylemesini istiyordum. "Biraz daha açık ol. O ailede iki tane sarışın Mikaelson var."
"Freya ile görüşmeye gideceğimi anladığını biliyorum Care. "
"Sen ne ara bir randevu ayarladın? " Katherine olaya karıştı. "Randevu konusunda bu kadar iyi olduğunu bilseydim ilk olarak sana gelirdim Kai."
"İyi düşün Katherine. Elijah ona çok pis gıcık oluyor." Kai'ye geri döndüğümde gitmişti. Yüzüme bir gülümseme takınıp konuştum. "Bu durumda Liz'e bakma görevi sana düşüyor."
"Ne ,asla. Onu da götür."
"Dışarısı soğuk Katherine. "
"Araba denen bir şey var Caroline. " Kısa çaplı konuşmadan sonra zafer Katherine'e aitti.
''Kendi çocuğun olduğunda ne yapacaksın acaba?" Kendi kendime söyleniyordum. "Vampirler üreyemez Caroline." Liz'i bebek koltuğuna oturttuktan sonra konuştum.
"Unutma Katherine ben çok güçlü bir cadıyım."
•••
Mikaelson malikanesine varmıştım sonunda. Içeri girer girmez Rebekah'ı görmem çok güzel olmuştu. Liz'i hemen kucağına verdim. "Bak Rebekah sana Liz'i getirdim. Hadi ilgilen biraz." Merdivenlerden inen Klaus'a da Elijah'ın yerini sormuştum.
"Elijah nerde Klaus?"
"Neden abimi arıyorsun Caroline?"
"Peki sen neden soruma soruyla cevap veriyorsun Klaus?" Rebekah oturduğu yerden bağırdı. "Kesin şu saçmalığı! Elijah odasında Caroline."
"Evde olması güzel. Peki hangi gönüllü onu çağıracak, benim odasına girmem uygun olmaz." Klaus'un cebinden telefonunu çıkardığını gördüm. Birine mesaj yazıyordu. Çok geçmeden elinde telefonuyla Elijah aşağı indi.
"Aynı evin içinde olmamıza rağmen beni düşünüp , mesaj atman ne güzel Niklaus." Klaus tam cevap verecekken onu durdurdum."Elijah, konuşabilir miyiz?"
"Tabi ." Elijah ile beraber bahçeye doğru Klaus'un meraklı ve sinirli bakışlarını umursamadan ilerledik. Artık konuya girmem gerektiğini düşünüp konuşmaya başladım.
"Bak nasıl soracağımı bilmiyorum, o yüzden direkt olarak soracağım. Kabalığımı mazur gör ."
"Sor, Caroline. "
"Seni bir randevuya götürmem gerekiyor. "
"Randevuya mı? "
"Bak , biliyorsun Katherine şu an benimle kalıyor ve bunu o istedi."
"Neden kendisinin sığmadığını sorabilir miyim? "
"Çünkü senin onu kolaylıkla reddedeceğini biliyor. Kabul edersen beni büyük bir laf savaşından kurtarmış olursun. Lütfen. "
"Tamam."
"Lütfen bir kere daha düşün Elijah, evde beni bekleyen bir şeytan var. Lütfen evet de."
"Olur dedim zaten Caroline."
"Aov, pardon bir an kaptırdım galiba." Elijah gülüyordu.
''Öyle oldu sanırım .''
Katherine 'in randevusunu da halletmiştim. Elijah göründüğü kadar sert değildi bence. Şu an da tek merak konum randevularından sonra Katherine'in ne haberler getireceğiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HER ZAMAN VE SONSUZA DEK
Fanfiction"Saçmalık , mutlaka bir yolu olmalı! Bir cadı, siren veya ... veya herhangi bir şey! Siz sadece saçmalıyorsunuz!" " Hiçbir yolu yok Niklaus ! Bunu bir an önce kabullen." "Elijah haklı abi. Bize saldırmak yerine bunu kabullenmeyi denemelisin ." "Siz...