Fairy Tail Lisesi

7. Bölüm: "HESAP LÜTFEN!"

Merabağ! Beğ geuldiummm! *Sarhoş*

Şaka şaka sarhoş değilim. (Siz: Yahu biz de zaten inandık sana yanına geliyorduk töbe ettirmek için.)

Jerza fotoğraflarına bakarken birden bunu buldum. Harika bir şey (!).

Jellal çok cool görünüyor ya.

Çok gecikmeden hikayeye geçelim.

İyiğ Okuimulaaarrğ!!~:|

"Bana bir hoşgeldin yok mu?" Salak konuşamıyorum şu an.

Elimi kaldırıp 'Git buradan!' hareketi yaptım. Yanımdaki sandalyeye oturdu ve konuştu.

"Ama neden ki, neden benimle konuşmuyorsun Tatlı Yazım?" Başımı başka tarafa çevirdim. Elini nefes tüpünün üzerine koydu ve konuştu.

"Eee, nasılsın?"

"..."

"Neden konuşmuyorsun?" WhatsApp'da Lucy ile olan grubumuza girdim ve mesajı yazdım.

"Çünkü konuşamıyorum." Dilsiz kardeşlerim, neler çektiğinizi şimdi anlıyorum!

"Neden konuşamıyorsun Tatlı Yazım?"

"Çünkü yangından kurtuldum! Şimdi git! Sinirleniyorum..." Nefes tüpünün üzerindeki vanayı açtı. Sakın..!

Ardından ayarlama yerinden en düşüğe ayarladı. Sonra vanayı kapatmadan çıkıp gitti.

Nefesim tıkanmıştı. Nefes alamıyordum. Ölecektim, vay be. Ben bu leş yerden kurtulunca daha abimin sevgilisi ile tanışacaktım. Sonra düğünlerinde halay başı olacaktım, ondan sonra belki de amca olacaktım, çocuğa kedileri sevdirecektim... Babasına benzetmeyecektim, abim kedileri hiç sevmezdi. Ama ne önemi var ki..?

Elveda zalim dünya! İşte şimdi göbek atabilirsin!

Bilincim kapanıyordu. Nefes alamıyordum. Hissediyordum kalbim yavaşlıyordu. Ve...

Lucy Heartfilia

"Oh be, sonunda!" Kafeteryada maşallah, müthiş bir sıra vardı. Ben de iki tost alıp zar zor kurtulabilmiştim.

Aldıktan sonra doktorun yanına gidip konuştum.

"Doktor bey, Natsu çok acıkmış da, acaba şu tostu bir yiyip maskesini geri taksa nasıl olur?"

"Olabilir. Ancak bitirdiği anda ağzına takmalı. Zaten yarın çıkacaktı. Bir şeyler yesin yavrucağız."

"Sağ olun Doktor bey! Siz de benimle gelir misiniz? Hem o da size teşekkür eder."

Birlikte odaya giderken odadan pembe saçlı bir kız çıkt- Kaya?

Yüzünde kızgın bir ifade vardı. Kollarını kavuşturmuştu. Odadan çıkınca kapının yanındaki duvara yaslandı. Bir yandan da hastanın göründüğü cama doğru gözleri kayıyordu.

Doktora biraz burada beklemesini, birlikte girmek istediğimi söyledim. Kabul etti ve cebinden telefonunu çıkarıp oynamaya başladı.

Yanına gittim ve yapmacık bir gülümsemeyle konuştum.

"Merhaba, Kaya'ydı, değil mi?"

"Adımı nereden biliyorsun?"

"Şey, hani sabah geldiğiniz kafe var ya, orada arkadaşına sataşan kırmızı saçlı bir aptal vardı, işte onun arkadaşıyım. Ben Lucy."