Fairy Tail Lisesi

37. Bölüm: "Orijinal Amerikan Eskimo Cinsi"

Merhaba tekrardan!

Arkadaşlar, hatırlarsanız Natsu ve Lisanna cuma günü Natsu'nun annesini ziyaret edecekti. 36. bölümü tekrar okuyunca fark ettim, Lisanna ve Natsu'nun Lisanna provaları aksattığı gün buluşmaları gerekiyordu. Ama bu planlarıma uymadı.

Sizin için de sorun olmazsa buluşmalarını gösteri gününe erteledim. Ona göre de plan yapacağım. Merak etmeyin ;3

Medya o kadar dadlu ki...

Hazırsanız yb'ye geçelim! 

İyi Okumalar~

CUMARTESİ

Lisanna Strauss

"Lisanna sana söyledim babama iş teklifi gelmiş, bu ekonomik durumunu düzeltmek için son şansı. 1 hafta boyunca Shirotsume'de olacak! Doğum günü babası olmadıktan sonra kimin doğum gününü kutlayacağız?!" (Natsu)

"Bana ne Natsu ben Nashi-san'ı özledim!" (Lisanna)

"Olmaz Liss. Babamın doğum gününü kutlamadan hiçbir yere gitmeyeceğim. Anladın mı? İstiyorsan sen kendin git!" (Natsu)

"Öf Natsu!" (Lisanna) Telefonu yüzüne kapattım ve başımı ellerimin arasına aldım.

Bu çocuğa deliler gibi aşıktım, o da ondan hoşlandığımı biliyordu. Peki neden arkadaş olarak davranıyordu? Neden gözlerimin önünde Lucy'yle eğleniyordu? Yoksa Lucy'yi mi seviyordu?! Olmaz bu en kötü ihtimal. Mira-nee'nin dediği gibi, Natsu bu gibi duygular için fazla saf. Zaten ben de bunu bildiğim için ağırdan alacağım.

Ama önce o Aptal Sarışın figürünü elimin tersiyle sahneden itmem lazım. (SÖVGÜLER AÇIK ARTTIRMA)

"Elf-niichan! Ben çıkıyorum!" (Lisanna) Doğru ya Elf-niichan Evergreen ile kavga ediyordu evde değil ki ^3^

Çantamı omzuma taktım ve mezarlığa doğru yola çıktım. 

Nashi-san'ın mezarı önünde durdum. Biraz kara toprakla bakıştım. Sonra çantamdan sakura çiçeğini çıkarıp toprağın üzerine koydum. Ve konuştum donuk bakışlarla.

"Nashi-san, acaba oğlunun senin katilinin kızıyla arkadaş olduğunu ve hasta olduğunu bilsen ne yapardın..?" (Lisanna)

◇◇◇◇◇◇◇◇◇◇

"LİSANNA!! LİSANNA NEREDE?!!" (Cana)

"A-ah, ayıp ettin beni kaybettin." (Hughes)

"Sus bir Hughes!" (Cana)

"Ben de görmedim..." dedi küçük sakalını kaşıyan Max. Cana kafayı yiyecekti.

"LAN MADEM BİLMİYORSUNUZ ARAYIN BARİ BİR İŞE YARAYIN!" (Cana)

"HAİ!" Herkes telefonunu çıkardı. Cana da çıkaracakken Mary bağırdı.

"Bir saniye! Strauss'un numarası kimde var ki?" (Mary)

"LAN HAYALLERİMİ YIKMAAAA!" (Cana)

"Gerçek yetenek olmak cidden zorlayıcı..." (Hughes)

"Bende var!" dedi Lucy. Sonra istemeyerek aradı.

"Lisanna neredesin? Seni bekliyoruz!" (Lucy)

"Nashi-san'ı ziyaret ediyorum. Gerçi sen onu daha iyi bilirsin. Ne de olsa onu en son sen gördün." (Lisanna)

"S-saçmalamanın sırası değil! Her neredeysen gel hemen!" (Lucy)

"Sadece bizden uzun zaman önce ayırdığınız bir yakınımı ziyaretteyim. Biraz saygın olsun. Hem ben, sen yine aynı saçmalığı yaparsın diye ağlayamıyorum bile." (Lisanna) Lucy alt dudağını ısırdı. Haklıydı, büyük bir hataya düşmüştü geçmişte, üstelik Nashi öldükten sonra...