Shawn'ın karanlık odasına sızıp onun yüzüne vuran güneş ışığını izlemeyi bırakarak kafamı, yavaşça bedenini bana doğru çevirerek uyuyan Shawn'a çevirdim. Yüzünün yarısı göğsümde saklanmış suratını yakından bütün gece yaptığım gibi tekrardan inceledim, garipti ama kucağımda uyuyor hissi bütün bu kötü durumlarda bile huzurlu hissetmemi sağlıyordu.
Derin uykusu kesilmeden bütün gece bu şekildeydik, o uyumuş ben ise uzunca onu izlerken düşünmüştüm.
Suratının hatlarını incelemek, ara sıra dalıp gittiğimde ellerim ile hafifçe saçlarını okşamak garip bir şekilde huzurlu hissetmemi sağlamıştı ki bütün bu yaşanan olayların merkezinde o vardı, her şey ona çıkıyordu. Hayatımın merkezine çoktan yerleşmiş gibiydi, şikayetçi sayılmazdım zaten.
Burnundan verdiği nefesleri dahi duyduğum sessizlik kapının hafif tıklatılması ile kesildiği sırada dalıp gitmiş bedenimin sıçramasını engelleyememiştim. Ellerimi yavaşça saçlarından çekerek yataktaki kapattığım boşluğu açarak geri kalktım ve kapıya doğru ilerledim.
Kapıyı açtığımda karşımdaki yaşlı kadın bir kaç saniye beni süzdü ve başını iki yana sallayarak bana gülümsedi.
"Merhaba, ben Shawn'ın alt komşusu." Aynı şekilde gülümserken kapı kolunu tutarak aradaki boşluğu daha da arttırdım.
"Ah evet, Bayan Mellark'tı değil mi?" Yaşlı kadın başıyla beni onaylarken göz ucu ile omuzundan arkaya, eve baktı.
"Shawn'ın yardımını isteyeceğim küçük bir tesisat işi vardı. Sanırım o evde değil?" Bakışlarımı Shawn'ın odasının kapısına dönerken biraz duraksayıp oraya baktım. Ardından yanda duran anahtarı alarak kapının dış tarafına doğru çıktım ve Shawn'ı uyandırmamaya dikkat ederek kapıyı geri kapattım.
"Sanırım size ben yardımcı olabilirim."
●
"Yani Shawn okuldan arkadaşın öyle mi?" Kafamı gergince sallarken yanımda duran tornavidayı alarak küçük çivinin ucuna doğru orantılamaya çalıştım. "Oh, bu iyi."
"Onun tek arkadaşı falan mısın bilmiyorum fakat okulunuzdaki bütün herkesin sorunu ne? Oğlumu üzüp duruyorlar." Hafifçe tebessüm ederken yutkunup derin bir nefes aldım.
"Onlar..." dedim gözüm çevirdiğim çiviye dalıp giderken. "Biraz kötü insanlar, bu doğru evet." Sıkıntılı bir nefes daha aldığımda kendimin de o kadar iyi olmadığının farkındaydım, ama deniyordum işte. Telâfi etmek için çabalıyordum.
"Bu çok kötü, neredeyse her gece ağlamasını duymak beni gerçekten üzüy-"
"Ah!" Sivri ucunu elime batırdığım tornovidayı hızla yere bırakırken gözlerimi sımsıkı yumdum. Ağladığını evet biliyordum ama sesli düşünmekten bile çekiniyordum.
"İyi misin?" Bayan Mellark endişe ile elimi tuttuğu sırada sakince davranmak için çabaladım ve elimi yavaşça geri çektim.
"Ah evet sorun yok. Ben gitsem iyi olur." Arkamdan ağır adımlar ile beni takip ettiğinde gıcırdayan kapının kolunu yavaşça indirerek kapıyı açtım.
"Haddimi aşıyorsam üzgünüm ama," kuru ve hafif sesi kulaklarıma ulaşırken kapı kolunu tutmaya devam edip yavaşça ona doğru döndüm. "Shawn'a her zaman destek çıkacaksın değil mi, yalnız bırakmayacaksın."
Gozlerimi kaçıracak, başımı eğecek gibi oldum ama yapmadım. Korkmam gereken, kaçmam gereken bir soru olmaktan çoktan çıkmıştı artık. Gözlerimi kararlılıkla onun kısık gözlerine diktim ve emin sesimle konuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blake / Shawn Mendes
FanfictionBu hikayede kötü şöhret ona aitti. Kötü şöhret Shawn'ındı.