"Ow."
"Tamam, bu sertti." Kafamı Shawn'a çevirip buruşturduğu yüzüne bakıp güldüm.
"Sence de artık onu durdurmamız gerekmez mi?" Dedim Caleb saymayı çoktan bıraktığım zaman bir yumruk daha Carter'ın yüzüne geçirirken. Shawn omuz silkerek tutup kucağına yerleştirdiği elimi daha sıkı kavradı.
"Hayır, sanmıyorum. Seni bilmem ama ben halimden memnunum." Caleb kendini koltuğa atıp derin bir nefes aldığında yerde kıvranan Carter'a bakarak gözlerini devirdi. Eliyle yerdeki bedenini gösterirken derin bir nefes daha aldı.
"Bu çocuğu sikeceğim."
"Dostum, bence çoktan dediğini yaptın." Shawn elimi bırakıp mutfak tezgahından atladıktan sonra bana dönerek ellerini belime yerleştirdi ve kendisine çekerek bedenimi yere indirdi. "Artık onu bırakıp Matt'in yanına gitsek iyi olur."
"Matt?" Dedi Caleb şaşırmış gibi yaparken. "Hangi Matt? Şu Carter denen bir piçin adam tutarak dövdürttüğü Matt mi?" Shawn ağzını açıp bir şey diyecekti ki Caleb başını öne eğerek Carter'a bir bakış attı.
"Ah! Ne tesadüf Carter da buradaymış!" Carter'ı yakasından tutarak ayağa geri kaldırdığında gülümsedi. Delirmiş falan olmalıydı. "İyi insan lafın üstüne gelirmiş derlerdi de inanmazdım!" Yüzüne tekrardan bir yumruk geçirip bedeninin yere düşmesini sağladığında sinirini hala atamadığını biliyordum.
Gergindik, hepimiz. Fakat bir kaç dakikadır Caleb kendini kontrol edemiyor gibiydi ve Shawn çatılı kaşları ile onları izleyip elimi tutarken fazla belirsiz duruyordu.
Konuşmak istediğimden emin değildim. Aldığım risk hala ödümü kopartıyordu, Shawn'ın sormaya korktuğu sorular olduğunun farkındaydım. Yanılmış olsaydık ne olurdu diye düşünüp durduğunun da farkındaydım. Sadece bir ay boyunca burada, onunla kalacağımı bilse en az benim hissetiğim kadar kötü hissederdi.
"Kimse yoktu ve sen Matt'e mi zarar verdin?" Caleb eğilip patlamış dudağından kanı umursamadan yüzünü kendisine doğru çevirdiği sırada Carter acıyla inledi. "Caleb, hadi ama." Shawn elimi bırakıp ona doğru gittiğinde Caleb'ın kolunu yakalayarak kendine çevirdi. Sinirden kızarmış gözleri Shawn'a odaklanırken kendini bir adım geri çekti.
"Daha fazlasına değmez. Gidelim hadi." Burnunu çekip ellerini beline koyduktan sonra Carter'ın sızlanan bedenine ve ardından ban baktı. "Siz gidin. Konuşacak bir şeyleriniz vardır." Dedi kafasını iki yana sallarken.
"Hayır. Bütün yol boyunca onu şişeye oturtma gibi fantezilerinden bahsettin kesinlikle onu senle yanlız bırakmıyorum." Dedi Shawn parmağını kaldırıp sallarken. Gözlerim büyüdüğünde Carter'ın korku dolu bakışlarını hissedebiliyor olmalıydı.
"Ah hayır ona kesinlikle şişeye oturmaktan daha beter şeyler yapacağım. Ayrıca şu planından Blake'e bahsetmedin mi daha?" Kaşlarım çatılırken Carter ayağa kalkmak için ellerini zemine koyduğunda Caleb göz devirerek onu ittiğinde tekrardan yere yapıştı.
Ayrıca ne planından bahsediyordu?
"Hayır. Daha söylemedim." Dedi Shawn sessizce ve başını eğerken. Ona yaklaşırken elini omuzuna koyduğumda bana dönerek gülümsedi. En ufak bir gizemi kötü bir olaya bağlamak elimde değildi işte.
"Harika. Siz ikiniz şu konuşmaları halledin ben de arkadaşımla bu koca evde biraz takılayım." Shawn ağzını açacağı sırada Caleb kaşlarını kaldırarak susmasını işaret ettiğinde gitmek istediğim kesindi. Bu yüzden engel olmadım. Ayrıca şuan tek merak ettiğim Matt, ve de Shawn'ın bana söylemediği 'planlar'dı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blake / Shawn Mendes
FanfictionBu hikayede kötü şöhret ona aitti. Kötü şöhret Shawn'ındı.