》3《 He'll be needing stitches...

1.7K 167 106
                                    

Yumruk yaptığım ellerimle sinirden kendimi parçalayacaktım.

Olduğum yerde çivilenmiş biçimde duruken Shawn pencereden ayrıldı ve telefonunu çıkardı.

Oh.Hayır.

"S-hawn?" Titrek sesime lanet ederek sinirle ona baktım. Hızlıca kafasını kaldırdı. Şaşkın gözleri beni şüzerken kasları çatılmıştı.

"Doğruymuş." Dedim sessizce, pencereden çekildi. Bana doğru geldi.

"Ne?" Geriye bir adım attım.

"Git. Birazdan gelirler. Hemen buradan git." Buraya gelir, ve onu yakalarsalar çok kötü şeyler olurdu.

"Kim gelir? Ne saçmalıyorsun?"

"Blake!" Gelen haykırış ile arkama korku ile döndüm. Carter ve diğerleri buraya geliyordu.

"Lanet olsun! Sana git dedim." Shawn sessizce ve şaşkınlıktan aralanmış dudakları ile olanları izlerken kendimi Carter'ın kolları arasında buldum.

"Iyi misin? Bir şey olmadı değil mi?" Gözlerim hala Shawn da iken sinirden Carter'dan gelen sesleri anlamıyorum.

"Blake, eve git." Kafamı iki yana salladim.

"Hadi. Sana eve git dedim. Birazdan geleceğim." Gözlerimi tekrar Shawn'a çevirdiğimde çocuklardan biri onu hızlıca itince geriye savruldu.

Canını yakacaklardı.

Bunu biliyordum. Hep bilmiştim.

"Tamam." Ama yine, öylece arkamı döndüm ve yürüdüm. Oradan ayrıldım. Bir şey yapmadım. Sinirime yenik düşüyordum. Korkuma ve güçsüzlüğüme yenik düşüyordum.

Yumruk sesi geldiğinde ona vurduklarını anladım.

Ama tek yaptığım hızlıca koşarak oradan uzaklaşmaktı.

Yol boyunca nasıl yürüdüğümü bilmiyordum bile. Ateşim çıkmış gibi hissediyordum. Hayal kırıklığı duymaya hakkım yoktu. Ama bunun doğru olmadığına bir parçam bile olsa inanmıştı. Fakat az önce belkide telefonuyla fotoğraf çekecekti o kızı. Belki kardeşi evdeydi. 3 4 yaşlarındaki küçük kardeşi onu görebilirdi. Ama o, o bunu umursamamıştı.

Düşüncelerim yüzünden git gide sinirlenirken Carter'ın evine girdim. Hızlıca yukarı kata gidip kendimil lavaboya kilitledim.

Sakinleş.

Shawn bir kızın penceresinden bakıyordu.

Sakinleş.

Shawn dayak yiyor.

Sakinleş.

Bu seninde başına gelebilirdi. Onu düşünme.

Sakinleş.

Canı yanıyor.

Umursama. Umursama.

Umursuyorum.

"Kahretsin!" Elimi rastgele ve sinirle bir yere vurduğumda oluşan acı ile canım yandı. Yüzümü buruşturarak elimi tuttuğumda ne yapacağımı bilmeyerek suya tuttum. Yavaşça aynadaki görüntüme baktığımda bir anda vücudumu kaplayan acımasızlık duygusu ile göz yaşlarımı sildim ve başımı dik tuttum.

Bunu yapanın kim olduğu önemli değildi. Bunu yapan hak ettiği şeyleri çekmeliydi.

》》》

Carter'ı ve diğerlerini beklemeden evden yalnız çıkıp okula gitmiştim. Ve tabii ki dedikodu sayfasında sabah yaşanan olaylar feci bir şekilde konuşuluyor. Ve Shawn aldığı hakaretlerin fazlasını almaya devam ediyordu.

Blake / Shawn MendesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin