》15《 Brother's Hat

1.3K 138 83
                                    

Taksiden inip kapıyı kapattım ve son zamanlarda çokça geldiğim binanın önünde dikildim.

Annem beni bırakıp defolmuştu. Benden bir parçayı alıp gitmişti. Babam bir kere bile bana karşı merhamet göstermemişti ve şuan Shawn'ı düşünürek ilk defa bu kadar delirdiğimi hissediyordum.

Yemin ederim ki, anlatamayacağım bir acı içindeydim. Gözlerim, parmaklarım gelen yaşları sildiği için aşınmış ve kızarmıştı. Suratım ağlamaktan şişmiş ve boğazım tahriş olmuş, acıyordu.

Sonra tek bir şey geliyordu aklıma. Ben bunlara tanık olmuştum, ama Shawn, o bunları yaşamıştı. Ve sonra bu hissettiklerim bile acı gelmiyordu bana. Onun hissettikleri yanında bir hiçti bu. Çünkü Shawn bu pisliğe yapışmış kalmış biriyken, ben yukarıdan izleyip acısını hissetmeye çalışanlardandım ama dedim ya, bu acı bile ruhumu kemiriyordu.

Elimdeki poşette bulunan peynirli salata ve tavuk yemeğine bakıp derin bir nefes aldım ve ağlamaktan orantısızlaşmış gözlerimi onun penceresine diktim. Hala içeriye giremiyordum.

Adımlarım sonunda apartmanın içine yönelip dar apartmanın merdivenlerini çıkarken buna gücüm var mıydı bilmiyordum. Ama artık bundan kaçamazdım.

Belkide ben, artık yukarıdan izleyen değilde bizzat o pisliğe yavaşça batanlardandım. Belkide ben de gitgide Shawn'a benziyordum. Cezamı çekiyordum. Olsun. Hak etmiyor muydum sonuçta?

Basamaklar bitince yumruğumu kapının üzerine getirip derin bir nefes aldım ve kendime yakaladığım ilk boşlukta kapıyı tıklattım. Heyecan ile bir adım ile geri çekilirken başımı yere eğmiştim.

Bir kaç dakika beklesemde Shawn kapıyı açmamış ve yumruğumun tekrardan kapıya çarpmasına sebep olmuştu.

"Kimsin?" Diye bir ses geldi kapının diğer tarafından.

Shawn'ı çok tanıyor muydum, bilmiyordum açıkçası. Ama bu ses ona ait değil gibiydi. Korku, acı, nefret vardı belki ama boş bir tondaydı. Yaşamayan birinden çıkmış kadar tınısız ve soluktu sesi.

"Benim Shawn, Blake." Dedim titrekçe. Acaba o da benim sesimdeki soğukluğu ve acıyı hissetmiş miydi? Yoksa onunki kadar derin değil diye fark etmemiş miydi bile?

"Hayır." Dedi yorgun sesi. Kaşlarımı çattım. "Kapıyı açmayacağım."

Acı ile çığlık atan gözlerim tekrar yanarken kapıya yaklaşıp elimi üzerine yerleştirdim ve aramızdaki tahta parçası yokmuş gibi diğer taraftaki bedenini hissettim.

"Aç Shawn." Dedim nefesimi kapıya bırakırken. İç çekiş sesi kulaklarıma dolduğunda burnunu çekip nefes aldığını hissettim. "Ağlama." Dedim, komik bir şekilde ağlamak üzereyken. 

"Ağlamıyorum." Dedi sinirle. Bağırmamıştı yine de. Kızgın ses tonu kısık olması ile çelişiyordu. "Ağlamak için göz yaşım kalmadı. "

Gözlerimi kapattığımda dün, saçı kesildiği sırada gözünden akan tek damla yaş belirmişti. Sanki sondu o yaş. Son damla.

"Yalvarabilirim. Bütün gün kapında beklerim. Ama aç. Lütfen Shawn. Bana yine hak etmediğimi ver. Seni görmeme izin ver."

Shawn'nın sesi kesildiğinde avucum ile ağzımı kapatıp, ağlamama gibi bir uğraş veriyordum.

Kilit sesi kulaklarıma ulaşırken kapıdan ayrılmadım ve açılması için heyecanla bekledim.

Kapı gıcırdayıp açıldığı sırada bakışlarımı yere diktim ve derin bir nefes aldım. Kafam yavaşça yukarı çıkıp yüzüne baktığımda o da beni aynı şekilde inceliyordu.

Blake / Shawn MendesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin