Etraftaki kız-erkek gruplarına göz devirdim tekrardan.
Her dönem olduğu gibi Jennie'nin evinde ki büyük partinin yapılma zamanıydı. Ve görünüşe göre herkesin tek derdi bu, nasıl giyenecekleriydi.
Havanın hafif soğuk olduğu zamanlar dışarıda içip sızmak ve koca evlerinde çiftlerin yiyişmesi ise bir fırsat gibi görünürdü.
"Parti olayından sonra bununla ilgileneceğim." Carter başındaki şapkayı düzeltirken dudağımı dişledim ve gülmemek için çabaladım.
Bütün saçlarını kesmişti çünkü Caleb'a arkasını kes derken kafatasında bir penis şekli oluşturacağını aklımdan bile geçirmemiştim. Ayrıca üzerinden iki gün geçmesine rağmen sesi fazla kustuğu için kısılmıştı. Dedikodu sayfasında bir müddet çıplak olma meselesi konuşulmuş ama hemen üstü kapanmıştı.
Çünkü bilirsiniz, onlar Shawn gibi "ezilen" kişiler hakkında saatlerce alay edebilecekken Carter gibi popülerlerin adını kirletmeye çekinirdi.
Ve Shawn...olanları Caleb'tan duyduğunu sonradan öğrenmiştim. Ve şu sıralar bana karşı...fazla mükemmeldi.
Dün kafeteryada beni görünce gizlice gülüp başını eğmesini hatırladıkça kalbim hızlanıyordu. Nefret bakışlarının yerini yumuşak gülümseler almıştı ve ben, bunun zarar görmesinden korkuyordum.
Carter'ın sızlanmalarını göz ardı ederken Lee'ye bakışlarım kaydı. Bana attığı o kötü bakışların nedeni ortadaydı. O çoktan benden şüphelenmeye başlamıştı bile. Hatta bundan emindim. Saçını çekip zorla arabasını aldığımdan beridir bana karşı soğuktu. Ah, bundan gayet memnundum ya.
Parti sahibi Jennie masaya oturduğunda gözlerim tekrardan devrildi. O sürtükten gerçekten nefret ediyordum.
"Sonra görüşürüz." Diyerek masadan kalktığımda bana engel olmaya çalışacaklarını düşünsemde arkamdan gelen Carter'ın sesi oradan rahatça ayrılmama sebep olmuştu.
"Bırakın gitsin."
》
Sınav tarihlerinin olduğu broşürleri asan kıza yaklaşıp gülümsedim.
"Sorun olmazsa ben asabilir miyim?" Kız gözlüğünü baş parmağı ile düzelterek şaşkınca bana baktı. "Sen mi?" Başımı sallarken elimle çantamın kolunu tuttup gülümsemeye çalıştım. "Sadece öğle arası ve sıkıldım yapacak daha iyi bir şeyim yok." Deyip şaka yapmış gibi güldüğümde kız şaşkınca bana bakmaya devam ediyordu.
"Senin mi?" Dedi parmağı ile beni işaret ederken. " Senin mi yapacak bir şeyin yok?" Göz devirmek üzereyken sakin kalıp başımı Shawn'a çevirdim. Okul kurs tarihlerinin olduğu broşürleri koca panoya asıyordu. Tabiki bu yüzden asmak istiyordum.
"Alabilir miyim?" Dedim uzatmak istemiyerek. Kız başını sallayarak elime onlarca broşürü koydu. Derin bir nefes alıp Shawn'ın yanına gittiğimde işine o kadar odaklanmıştı ki beni fark etmemişti bile.
"Hey." Diye fısıldadım broşürlerden birini asıp iğnesini panoya geçirirken. Shawn başını bana doğru çevirip gülümsedi. "Hey." Şaşkın olduğunu görebiliyordum.
"Sen." Dedi kendi broşürünü boyunun yettiği kadar üste asarken. "Bu tür şeyler ile uğraştığını bilmiyordum." O keyifle sırıtırken önüme döndüm ve alt dudağımı ezdim.
"Aslında bakarsan, seninle bir konu hakkında konuşmak istemiştim sadece." Shawn kafasını bana çevirdiği sırada gülümsemesi hafifçe yok oldu.
"Sorun ne?" Bir iğneyi daha batırıp yeni bir broşürü elime alırken onunla konuşuyormuş gibi görünmekten kaçınıyordum. Bu lanet okul bu tür dedikoduların çıkmasını isteyeceğim kesinlikle son yerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blake / Shawn Mendes
FanficBu hikayede kötü şöhret ona aitti. Kötü şöhret Shawn'ındı.