Multimedya Mira...
Keyifli okumalar!
Neden bana öyle bakıyordu ki?
Bunu düşünürken görüş alanıma, yüzü saçlarından daha kırmızı olmuş olan Mira girdiğinde gözlerimi kocaman açtım.
Benim baktığım tarafa Aren de baktı. Mira'yı gördüğünde sessizce küfrederek dansımızı anında bitirdi. Beni de kendisiyle birlikte az önce durduğumuz masaya çekti. O Mira'ya bakarken benim yüzüm de ona dönüktü.
Aren'e baktım. Mira'ya özür diler gibi bakıyordu. Böyle hatalı bakışları daha önce hiçbir erkekte görmemiştim.
Sanırım Mira'yı çok seviyordu ve az önce beni öperken aklında kesinlikle o vardı. Bu yüzden bana yaklaştığında sadece saçlarıma bakmıştı. Benim saç rengim Mira'nın saç rengiyle neredeyse aynıydı.
**Aptal kafam. Ben de neden öyle yaptı diye düşünüyordum. Her şey ortadaydı işte. Beni Mira olarak görmüştü o an.**
Biraz sonra Mira gittiğinde beni de kendi peşinden sürükleyip Mira'nın yanına götüreceğinden oldukça emindim. Ve öyle de olmuştu.
Birkaç dakika sonra kolumdan tutarak çekiştirmeye başladı beni. O kızın yanına gitmek istemesem de gidiyordum işte.
Telefonuna baktı ve kapıların üzerindeki numaralara bakarken aniden bir odaya soktu beni.
Ben girdikten sonra Aren de etrafa bakıp girdi ve kapıyı kapattı. İçeride Mira var sanıyordum.
Ama kimse yoktu.
Birden Aren omuzlarımdan tutarak sırtımı kapıya yapıştırdı. Gözleri öfkeyle parlamıştı.
"Bilerek yaptın değil mi?"
Omuzlarımı tehditkar bir şekilde sıkarken şaşkınlıkla "Neyi?" diye sordum.
"Mira'yı gördün, sonra da onu kızdırmak için öptün beni değil mi?"
Nasıl böyle bir şey düşünebilirdi?
"Onunla uğraşma." dedi cevap vermemi beklemeden tekrar konuşarak.
"Ne saçmalıyorsun Aren? Çekil şuradan."
Üzerimden itmeye çalıştım ama o inatla çekilmiyordu. O kadar yakındı ki bana, öfkeden nefeslerimiz birbirine çarpıyordu. İkimiz de ateş saçan gözlerle birbirimize baktık bir süre.
Aren Pusat. Senden nefret ediyorum.
Kapı kolu oynadığında anında çekildi üzerimden. Ben de sırtımı kapıdan çekip kim olduğuna bakmak için kafamı o tarafa çevirdim fakat bunu tahmin etmek çok da zor değildi.
Nefeslerim sanki Aren az önce boğazıma yapışmış gibi hızlıydı. Mira içeri girdi ve kapıyı dikkatlice kapattı. Kapının kapandığına emin olan Aren Mira'yı büyük bir istekle kollarının arasına aldı. Kızın boyu benden birazcık kısaydı.
Aren Mira'nın boynuna kafasını gömerken Mira nispetle bana bakıyordu. Gözlerinde öyle sinsi bir gülümseme vardı ki o an o bakışları beni gerçekten çileden çıkarmıştı.
Mira bana Aren'in onun olduğunu göstermek istercesine gözleriyle işaret yaptı. Gülümsedim. Bu kimin umurundaydı ki? Benim umurumda olmadığı kesindi.
Bana öyle baktığı için sinirden boynumu kaşırken Aren geri çekilerek kızın gözlerinin içine baktı ve saçlarını okşadı. Bu eylemin aynısını az önce bana da yapmıştı. Ona gerçek bir sevgiyle bakması içimde garip bir hissi uyandırdı ama bu ne kıskançlıktı ne de başka bir şeye benziyordu. Ne olduğunu bilmediğim garip bir histi sadece ve bu his onlara iğrenircesine bakmama sebep olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHZEN: Kızıl Anka
Aksi"Ağzı açılmayan bir ejderha gibi. Göğsüne vuran her nefesinde, sıcak buharın yaktığı her soluğunda ölüyordun sen. Nefes versen yakacaktın kendini, vermesen ölecektin. Her durumda yanmaya mahkumdun. Ben sadece..." "Sen sadece, her gün ölüşümü seyrett...