Multimedya Kamer...
BOMBA GİBİ BİR BÖLÜMLE KARŞINIZDAYIZ. KEYİFLİ OKUMALAR!
"Bunu imzaladığınız andan itibaren Mahzen'in bir üyesisiniz. Ve geri dönüşünüz yok."
Düşünmeme gerek var mıydı? Her şeyi biliyordum işte.
Kalemi elime aldım. İmza atacağım esnada Aren ve Cihan, ellerini kağıdın üzerine koyarak beni durdurdular.
"Delirdin mi?" dedi Cihan. "Böyle ciddi bir şeye cevap vermek bu kadar kolay mı?"
Cihan aralarında beni en çok düşünen kişiydi. Ona suçlu bir çocuk gibi bakarken Aren konuştu.
"Zaten şimdi cevap veremez."
Kağıdı önümden çekerek Gece'ye uzattı.
"Ne zaman Mahzen'in kapısından içeri girerse o zaman imza atar."
Herkes ona bakarken ayağa kalktı. Mira öfkelenmişti ama Aren onu gram umursamadı.
"Şimdilik bu kadarı yeterli. Kalk gidiyoruz."
5 dakika sonra arabadaydık. Aren gerilmişti ama sebebini anlayamıyordum. Yola olan bakışları keskindi. Ortamı gevşetmek için radyoyu açtım. Aren bana döndüğünde sigara paketini çıkarıp bir tanesini yaktım ve camı açtım.
Sigaranın dumanını üfleyip külleri yola savurduğum esnada "Sana bir şey soracağım." dediğimde bana cevap verip vermeyeceğinden emin değildim. Ama yine de sormuştum.
"Mira'yı gerçekten çok mu seviyorsun?"
Bakışları aynadan beni bulduğunda sorgulayan gözlerle ona baktım.
"Evet." dedi sert bir ifadeyle. Cevap vermesine şaşırmıştım.
"Onu kaybetmekten çok korkuyorsun değil mi?"
Gözleriyle bir yeri işaret etti ve bana orayı açmamı söyledi.
"Orada siyah bir kutu olacak."
Gözlerim orta boylarda bir kutu ararken oldukça ufak bir kutu bulduğumda yutkundum. Bu şey kutusu değil mi?
"Aç onu."
Ufak kapağını kaldırıp tahmin ettiğim şeyle göz göze geldim. Alyansla.
"Bu soruna bir cevap oldu mu?"
Kafamı aşağı yukarı salladım. Vay be diye geçirdim içimden. Bu zamanda böyle seven erkek kaldı mı?
Aren Pusat aynadan tekrar bana baktı. Ve daha sonra araya uzun bir sessizlik girdi.
Ben ne yapıyordum Allah aşkına?
Onu zayıf noktalarını kullanarak mı kendime çekecektim? Mira'dan vazgeçecek kadar beni sevmesi için bir erkeğin zaafını mı kullanacaktım?
Yapamazdım. Aren bana böyle aşık olmazdı. Mira'yı bu kadar severken bana mı aşık olacaktı?
Hayır. Aren Pusat bana aşık olamazdı. Çünkü onun kalbinde zaten biri vardı. Sadece onu benimle aldatmış olurdu ama beni sevmezdi.
Yapamıyordum işte. Aren'i kendime aşık edemiyordum.
Artık kendime gelmeliydim. Bana aşık olma hırsından vazgeçmeliydim ve buraya getirilmemdeki görevimi yerine getirmeliydim. Getirmeliydim ki annemin katiliyle yüzleşebileyim.
Oktay'ın da dediği gibi. Ben zaten istediğim görevdeydim. Ölüm görevinde. Belki de bu görevde isteyip te yapmaya cesaret edemediğim şey gerçekleşirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHZEN: Kızıl Anka
Action"Ağzı açılmayan bir ejderha gibi. Göğsüne vuran her nefesinde, sıcak buharın yaktığı her soluğunda ölüyordun sen. Nefes versen yakacaktın kendini, vermesen ölecektin. Her durumda yanmaya mahkumdun. Ben sadece..." "Sen sadece, her gün ölüşümü seyrett...