Barış kurtuluyor.

321 23 7
                                    

- Evet doktor bey? Barış nasıl oldu? İyi olucak değil mi?- dedim doktora kocaman gözlerle.
*******************

Doktor bize gülümsedi ve dedi:
- Ameliyyat çok güzel geçti. Kafasından böyle yaralanan bir insan bu kadar şanslı olmaya bilir ama gerçekten güçlü biri çıktı. Alnından sert yaralanma olsada üç haftaya falan iz kalmaz eğer söylediğimiz ilaçları sürerse.- Hepimiz onun sözü bitene kadar yerimizde gülerek tepindik ve sözünü bitirince bağırarak sarıldık. Ben sevinçten ağlıyordum. Her kes bir biriyle sarıldıktan sonra yine doktora döndük. Ben dedim:
- Peki, ne zaman normal odaya geçicek?
- Birazdan geçicek ama bu gün hastanede kalmalı ne de olsa kafa sarsılmış ve çatlak oluşmuş.
- Tamam.
Biz sevinçten havaya uçuşarak yine bir birimize sarıldık. Doktor tam gidicekken geri döndü ve dedi:
- Ha, bu arada, pardon ama aranızda Yaprak isimli biri var mı?
Her kes bana garip-garip bakıyordu. Ben bir adım ireli gitdim ve dedim:
- Evet, benim.
Doktor bey bana gülümsedi ve dedi:
- İnanın bana o oğlanın yaşamasında büyük bir katkınız var. Hasta bütün amelliyat boyunca Yaprak diye sayıkladı. Hatta birden böyle şeylerde normal olan bir şok geçirdi ama kulağına Yaprak için dayan diye fısıldadık ve ikinci saniyede şok geçti. Gerçekten onu güçlü kılan siz oldunuz.- bir daha gülümsedi sıcak bir şekilde ve gitdi. Benim gözlerim doldu ve Belkız hanıma baktım. Bana gülümsedi ve birden yakınlaşıp bana sarıldı. Ben birden böyle sıkı bir sarılmaya şok oldum ama sonra ben de karşılık verdim sarılmasına. Yarım saat olmadan onu normal odaya aldılar ve bir kişinin gire bileceyini söylediler. Her kes Belkız hanıma baktı ama Belkız hanım bana bakıp dedi:
- Torunumun hayatını kurtaran sensin ve en çok seni görmek isteyeceğine eminim.- ben gülümsedim ve dedim:
- Belkız hanım, siz burdayken ben giremem, lütfen siz girin.
- Ben senden sonra girerim hadi sen gir benim güzel kızım.- eliyle saçımı okşadı. Gözlerimden bir yaş aktı ve gülümseyerek odaya girdim. Barış'a serum takmışdılar ve kafasını sarmışdılar. Ben onu bu halde görünce hıçkıra- hıçkıra ağladım. Uyuyordu hâlâ. Ben yanına oturdum ve elinden tutdum. Elini öptüm ve ona yakınlaşıp dedim:
- Barış, biliyor musun, galiba benim kalbim senin için atıyor. İlk defa sen olmazsan yaşayamam dedim, ilk defa biri için bu kadar ağladım, ilk defa kalbim böyle oldu. Senden neden kaçdığımı merak ediyordun ya, uyandığında söğliyeceğim.
Biraz yanında durduktan sonra çete geldi aniden ve elimi hızlıca çektim. onlarda Barış'ın o haline kötü oldular böyle görünce. Bu gece onun yanında basketbol takımından çocuklar kalıcakdı diye beni zorla da olsa eve götürüceklerdi. Yarın taburcu olucaktı Barış. Onu burdan ben götürüceğim için gidip biraz dinlenmem lazımdı. O kadar yorgun ve uykusuzdum ki, kafamı yastık'a koyduğum gibi uyudum.
Sabah olduğunda bizimkiler eve gelip beni uyandırdılar ve kendime çeki düzem verip hastaneye gitdik. Barış uyanmışdı ve önceki gibiydi. Benim halen üzerimde suçluluk duygusu vardı ve başım eyik bir şekilde içeri girdim. Barış giyinmiş sadece uzanıyordu. Beni görüp dirkildi ve dedi:
- Yaprak, hoş geldin. Hadi gel yanımda otur.- gidip yanında oturdum ve başımı eğdim. Eliyle çenemi kaldırdı ve dedi:
- Neden başını eğdin? Sakın bana kendini suçlu hiss etdiyini deme.
Ben cevap vermedim sadece gözlerimden bir damla geldi. Eliyle sildi ve bana yakınlaşıp dedi:
- O yoldan senin için geçdiğim için bin kere de kaza olsa umrumda değil.
Ona gülümsedim ve bu sefer utancımdan başımı aşağı indirdim. Bir yandan iyileşti diye halay çekmek isterken bir yandan insanlar var diye kendimi tutuyordum. Doktor içeri girdi ve Barışa gülümseyip dedi:
- Çok güçlüsünüz beyefendi, çatlak çook kötü oluşmuşdu ve büyük felaketlere sebeb ola bilirdi ama siz dayandınız. Ama burdan çıkınca 24 saat uyumamanız lazım. Bir saat geçdiğinde ilacınızı içmeniz ve yaranıza size verilen ilaçdan sürmeniz lazım. İlacı sürerken sargıyı çıkartın ama sonra yine takın. Kendinizi de yormayın. Eğer böyle yaparsanız iki haftaya sargıyı tamamile çıkartırız ve sadece yara bandı takarsınız ve yara da çıkıp gider.
Doktorun uzun uzun konuşmasından qınaya gelen Barış "Tamam" Dedi bıkkınca.
- Serum biter bitmez gide bilirsiniz.
O kadar çok sevindim ki anlatamam. Barış birden Belkız hanıma döndü ve dedi:
- Babaanne'm sen nasılsın?
- İyiyim oğlum, sen iyi ol daha da iyi olucam.- gülümsedi.
Barış da gülümsedi ve sonra dedi:
- Babaanne, eğer sen de istersen bu 24 saat boyunca yanımda Yaprak'ın kalmasına ne dersin?
Belkız hanım bir ona bir bana baktı ve gülümseyip dedi:
- Olur yavrum.- sonra da Barış'ın saçını okşadı.
Barış bana bakıp göz vurdu ve ben de gülümsedim.

Bir YapBar Hikayesi💗Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin