KISKANDIRMA OYUNLARI...

174 15 10
                                    

Sabah kalktığımda penceremi açdım yine belki Barış'ı görürüm diye. Onun penceresi çoktan açılmışdı ve odasında değildi. Kesin benden erken kalkmışdı. Her zamanki gibi.

Banyoya gitdim ve dişlerimi  fırçaladım. Hafif bir makyaj yapdım. Halam çağırmadan önce aşağıya indim ve onu şaşırtacak bir şekilde sofraya yardım etdim. Ayla gelib bana “Yaa, yan komşumuz harika biri ya, numarasını verdi bana tüm gece konuşduk ama anneme deme” dediğinde sofrayı düzenliyordum ve aniden “Ne?!” diyerek panikledim.
“Kızım, n'oldu ya? Alt tarafı benden hoşlanmış işte.” dedi emin bir şekilde.

Nah hoşlanır, sana vermem onu.

Dedim:
- Sana numarasını mı verdi?!
- Evet, dedim ya. Akşam da bana ders çalışdırmaya gelicek.
- Ne ara bu kadar ilerlediniz?
- Dün gece yazışırken.-sırıtdı.
- Off, bana ne ya.- dedim sinirle ama yüzümden yalancı olduğum bilinir bir şekilde. - çantamı almam gerek.- dedim ve yukarı çıkdım.

Sinirlendim Barış'a ve o sinirle istemeyeceğim bir şey yaptım.

İnstagramdan Atakan'a “Akşam bana ders çalışdırmaya gelir misin?” yazdım. Bir iki saniye içerisinde yazdı “Sen Yaprak mısın?” diye. Şaşırması normaldı. “Evet, benim. Gelicek misin gelmiyecek misin?”. “Elbetde gelirim Yaprak, hem de seve-seve”. “Tamam o zaman akşam gelirsin”. Yazdım ve çıkdım.

Bir kaç dakika sonra yaptığımın farkına vardım ve kendime küfr etdim.

Ben çıkdığımda Barış kapımızın ağzında duruyordu. Arabası bizim evin yanındaydı ve bizim eve doğru dönükdü. Saçları yine her zamanki gibi mükemmel taranmış, siyah güneş gözlüğünü takmış, beyaz spor ayakkabılarıyla ona uydurduğu siyah-beyaz sweat-shirt mükemmel kalıyordu.

Tamam. Bu kadar inceleme yeter Yaprak. Güzellik programında değiliz.

Yanından selam vermeden geçmek isterdim ama ben öyle birisi değilim. Mutlaka bir şey demeliydim.

Yanına vardığımde dedim:
- N'oldu, eve çok mu aşık oldun?!
- Hayır, evin içindeki birine aşık oldum.- bana sırıtarak bakdı ve gözlüğünü çıkartdı.

Sinirden delirdim resmen. Ayla'ydı o aşık olduğu. Kalbim o kadar kırıldıki aniden. Ne bekliyordun?! Seni sevmiyor ya. Ayla gibi güzel kızı bırakmış arkadaş olduğu birinimi sevicekdi?! Geçmiş geçmişde kaldı pes et!

Gözlerimin dolmaya başladığını hiss etdim ve sinirle dedim:
- Tamam, defol, n'aparsan yap!- dedim ve ordan hızla uzaklaşdım.

Arkamdan koşarak geldi ve kolumdan tutub dayandırdı. Bağırdım “Ya, bıraksana beni!” diye. Şaşkın bir şekilde dedi:
- Yaprak, iyi misin? N'oldu? Aniden gitdin. Sizi götürmeye gelmişdim.
- Sen git Ayla'yı bindir, anladınmı?! Ben ölsem de binmem o arabaya.
Gülümsedi ve yüzünü yüzüme yaklaşdırarak dedi:
- Yoksa sen kıskanıyor musun?
Aniden dona kaldım.

Evet lan, anasını satayım, kıskanıyorum.

- Ne münasibet ya?! Elbetde ki, kıskammıyorum. Siz işi iyice ilerletmişsiniz ondan öyle dedim.- dedim. Yüzüme anlamamış bir şekilde baktı ve tam ağzını açıb bir şey diyecekken Zeyneb halam çıkdı ve dedi:
- Aa Barış oğlum, ne iyi etdin bunları da bekledim. Geç kalıyorlardı. - dedi ve yanımıza geldi. Barış'a gülümseyerek baktı ve Barış da dedi:
- Ne demek efendim, her gün beraber gideriz.- yüzüme bakarak gülümsedi.

****
Yaprak kesinlikle değişmemişdi. Aklında her şey kuruyordu galiba. İyice ilerletmişizmi?

Ayla ve ben?

Bir YapBar Hikayesi💗Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin