AŞK BÖCEKLERİ KAMPDA.

138 14 0
                                    

Bir gün sonra her kes izin belgesi getirmişdi ve sadece bir kaç kişi gitmeyecekdi. Ben ve Barış da verdik ve öğretmen sevinerek dedi:
- Harikasınız gerçekden. Yarın gideceğiz ve her kes hazır olsun.
Çocuklardan biri sordu:
- Hocam peki ormanda ihtiyacımız olan eşyaları n'apıcaz?
- Hepsini universite karşılayacak. Çadır, orada gerekli olan eşyalar ve yemek, hepsi universiteden.
Barış'a dedim:
- Aslında devletden de ama kendisi universiteden diyor.
- Bu odadaki her kes biliyor zaten.- dedi gülümseyerek.
Dersden sonra Barış arkadaşlarının yanına gideceğini dedi ve ben de sonraki dersim olan sınıfda en yakın arkadaşım Leyla ile sohbet ediyorduk. Ona nasıl barışdığımızı anlatıyordum. Aniden bir kız grupu yanımıza geldi ve kızlardan en çok makyajlı olanı ve havalı giyineni bana dedi:
- Barış'ın sevgilisi sen misin? Oh, hayır, daha doğrusu kendisini onun sevgilisi sanan kız sen misin?
Leyla'ya bakıp güldüm ve ayağa kalkdım. Kız'a bakdım ve dedim:
- Ne var?
Bana sinirle yakınlaşdı ve dedi:
- Ondan uzak durucaksın! O benim eski sevgilim ve onu geri kazanmak için buradayım.
Umursamazca güldüm ve dedim:
- Bak, şu an senin dediklerin umrumda değilken git bence. Senin için daha iyi olur.
- Yoksa n'aparsın?- alaycı bir şekilde dedi.
- Bi bitmediniz ya. Ne Barışmış be.
- O benim Barış'ım.
- Eğer burada birine aitsem o kesinlikle Yaprak.- arkadan Barış'ın sesi duyuldu. Yanıma geldi ve elini omzuma atdı. Kıza “Kazandım” bakışı atdım ve zafer gülümsememi gösterdim. Kız bize sinirle bakdı ve çıkıp gitdi. Leyla dedi:
- Yaaa, o kadar yakışıyorsunuzki.
Güldüm ve dedim:
- Barış'ın eski sevgilileri bitmez.
- Sevgilimmi? Sevgilim değildiki o.- Barış şaşırarak dedi.
- O universitenin en popüler kızı, kabullenemedi kesin.- Leyla dedi.
- Boş verin ya.- dedim umursamazca.- zaten daha çok görüceğim böylelerini.
- Nereden biliyorsun? Bence artık görmeyeceksin çünki bu hayatda senden önce sadece bir sevgilim oldu.
Gülümsedim ona değil de Leyla'ya bakarak. O da fark etdi ve ona bakmadığımdan istifade ederek yüzümden öptü.
Lan n'apıyon? Oldum ben tabi.

Dedim:
- Barış, aniden öpmesene adamı!
- Sevgilimizi de öpmeyeceğiz ya? Hele bir yıl sonra kavuşdukdan sonra.- dedi ve bir daha öptü.
Leyla gülerek dedi:
- Sizi aşk böcekleri.
- Aşk böcekleri ne ya?- dedim.
- Ama hoş ya.- dedi.

Derslerden sonra eve gitdim. Barış'ın bir dersi daha vardı ve yalnız gitmeliydim. Yolda Atakan'la karşılaşdım. Selam verdikden sonra dedi:
- Yarın büyük gün, ha?
- Biraz öyle oldu.
- Tabi sen tüm günü sevgilinle geçiriceksin.
- Bir yıl sonra yeniden buluşduk, bence normal.
- Bana böyle davranma.
- Nasıl?
- Soğuk.
- Öyle davranmıyorum.
- Evet, öyle davranıyorsun. Ben seninle arkadaş olmağa çalışıyorum.
- Bence önce beni başka gözle görmekden vaz geç ve sonra arkadaş olmağa çalış.- arkamı dönüp giderken dedi:
- Nasıl bu kadar eminsin seni hâlâ sevdiğimden?!
Geri çevrildim ve ona yaklaşarak dedim:
- Çünki o bakış hâlâ öyle diyor.- dedim ve gitdim.

Akşam Barış beni yemeğe davet etmişdi. Yanına gitdim gizlice. Halam görürse çok kötü olurdu. Kapıyı çaldım ve o da açdı. Bana sarıldı ve dedi:
- Halana yakalanıcaksın diye düşündüm.
- Ben her zaman bir yolunu bulurum.- dedim ve gülerek içeri geçdim. Salona girdim ve gördüklerim karşısında şoka uğradım. Her yer kırmızı güllerle bezetilmiş, renkli mumlar koyulmuş ve sofra da mükemmel bir şekilde yemeklerle donatılmışdı. Ben şaşkınca bakarken Barış gülümsedi ve dedi:
- Sevdinmi?
- Lan buraları kim toplayıcak?- dedim aniden.
- Yaprak? Sen hâlâ böyle misin ya?- şoka uğramış şekilde dedi.
Güldüm ve dedim:
- Şaka yaptım ya.
- Cidden korktum ha.- güldü.
- O kadar güzel olmuş ki, anlatamam. Hepsini senmi yaptın?
- Elbetde.
- Çok açım hemen oturalım.- dedim ve oturdum.
- Yaprak, yeminle senin romantizim kanında yok, ondan böylesin.
Güldüm ve “Doğru bildin” dedim. Barış da oturdu ve kadehlerimizi bir daha ayrılmamaya kaldırdık. Sohbet ederek yemek yedik, resimler çekdirdik ve eğlendik. Sonra beraber Barış'ın büyük televizyonunda film açdık. Barış koltukda oturdu ve eliyle oturmamı işaret ederek “hadi gel” dedi. Yanında oturdum ve başımı göğsüne koydum. Çok komik bir dizi açmışdı ve beraber gülerek izledik. Hayatımda yaşadığım en romantik geceydi. Film bitdiğinde Barış'ın göğsüne yaslanmışdım hâlâ. Barış da bana sarıldı ve dedi:
- Yaprak, sakın uyuyup kalma. Sonra seni uyandıramıyacağım ve başımızı belaya sokucaksın.
Ona bakarak gülümsedim ve “Merak etme sen” dedim. Film bitmişdi ve kalkarak dedim:
- Bence gitmem gerek artık.
- Hayır ya, gitme!- dedi Barış.
- Ama artık gitmeliyim. Halamlar uyumuşdur kesin.
- Tamam.- dedi ve benimle kapıya kadar geldi. Gitmeden önce bana gülümsedi ve yüzünü yakınlaşdırdı. Kalbim delice atıyordu. Nefesini yüzümde hiss etdim ve sonra istediğini yaptı...

Bir YapBar Hikayesi💗Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin