BARIŞ'IN YAPRAKSIZ HAYATI...

136 19 8
                                    

Barış'tan:

Hastaneden çıkdıkdan sonra kendime gelmiştim. En azından ameliiyat yaram iyileşmişdi. Kalp yaram değil...
Yaprağı kaç defa aramışdım ama artık bu numarasını kullanmıyordu. Yeni telefon almış olmalıydı.

Bir kaç gün sonra şansımı bir daha deneyib Yaprağın evine gitmeye karar verdim. Sport giymişdim her zamanki gibi.

Gitdim ve kapıyı çaldım. İkinci çalışımda Oya teyze açdı kapıyı. Beni görünce şaşırdı ve dedi:
-Barış?
- Oya teyze lütfen Yaprağı çağırın, onunla konuşmam lazım.
Oya teyze üzüldü ve dedi:
- Oğlum, Yaprak gitdi.
- Gitdimi? Nereye?- bir an hayal kırıklığına uğradım.
- İzmir'e gitdi.
O an sanki dünyam başıma yıkıldı. Kendimi berbat hiss etdim. Yaprak beni bırakıp gitmişdi resmen...
- N-nasıl İzmire gider?!
- Özür dilerim oğlum ama dayanamadı ve gitdi.
- Beni bırakıp gitdi yani?
Oya teyze hiç bir şey demedi.
- Peki, İzmirde nerede kalıyor?- ciddi bir şekilde sordum.
- İzmir'e gidicek değilsin her halde.
- Gerekirse giderim.
- Barış, hayır! Yaprak yeni bir hayata başladı, biz de zaten buralardan tanışmayı pilanlıyoruz. Yaprak orada okuyacak ve artık siz ikiniz beraber olmamalısınız.
Bu sözler karşısında şok geçirsem de dedim:
- Ben Yaprak'tan vaz geçmiyeceğim!
Oya teyze ağlayarak kapıyı kapadı ve gitdi.

Zorla eve vardım. Ağlamamak için zor duruyordum. Yaprak'la benimki bitmişdi resmen.

Günlerce Londraya gitmeyi redd etdim ve eve kapadım kendimi. Ağladım ve içdim... Yaprak'ı nasıl unuturdum, nasıl ondan vaz geçerdim?!

Bir kaç gün sonra Babaannem dayanamadı ve odama girdi. Odanın halini görünce deliye dönmüşdü. Her yeri mahv etmişdim.
Yerde elimde içki şişesi ile oturmuştum. Babaannem yanıma çöktü ve dedi:
- Barış?! Oğlum, kendine n'apıyorsun böğle?! Bu kadar yeter, yarın ilk uçakla Londraya gidiyorsun!
- Babanne lütfen beni yalnız bırak!
- Hayır, Barış, çabuk kendi bir çeki düzem ver! Banyo yap ve traş ol! Yarın için hazırlanman lazım.
O kadar yorgundumki ne derse onu yaptım. Bedenim değil ruhum yorgundu. Yaprak'ın beni terk etmesi üzerine dünyam kararmışdı.

Sabah olduğunda artık hazırdım. Babannemle vedalaşdım ve taksiye bindim. Havaalanına gitdiğimde Yaprak'ın instagram sayfasına girdim. Ne zamandır girmiyordu. Beni engellememişdi. O tipik kavga etdiği anda sevgilisini her yerden engelleyen kızlardan değildi.

Uçak'a bindiğimden düşene kadar uyudum.

Arkadaşlarım beni karşıladılar. Orada yaşayan türk ve ingiliz arkadaşlarım vardı ve hepsi de Yaprak ile sevgili olduğumu biliyorlardı. Neredeyse hepsi Yaprak'ı sordu ve ben de ayrıldığımızı ve bir daha onun hakkında konuşmak istemediğimi dedim.

Bir ay boyunca neredeyse her akşam barlarda gezdim. Kendimi berbat hiss ediyordum ve onca ses olayları düşünmememi sağlıyordu.

Sonra sırf Yaprak'a inat kendime geldim. “O bensiz mutluysa ve hayatına devam ediyorsa ben neden etmeyecekmişim?!” düşüncesindeydim.

Daha sonra kendimi derslerime verdim. Liseyi umursamıyordum ve bu notlarıma yansıyordu. Artık böyle olmasına izin veremezdim. Kendime çeki düzem verdim ve ders çalışmaya başladım. Ama geçmişi ve Yaprak'ı asla hafızamdan silemedim....

Sadece gözüm Yapraksızlık'a alışdı ve öyle hayat yaşadım...

Bir süre sonra insanın gözü alışıyor be...

İnsan unutduğunu sanıyor....

*****
Okul için uyanmıştım ve hazırlanıp çıktım. Bu aralar bende Barış'la olan resmimi kitablarımın arasına koyma vardı. Sadece bir resmimizi kitabımın arasında unutub öyle gitdim okula.

Gizem yine tayfasını yanına almış konuşuyordu. Atakan arkamdan sınıfa girdi ve önüme geçti. Dedi:
- Bir insan nasıl olur da bu kadar atarlı ola bilir ya?- gülümsedi.- eninde sonunda pes ediceksin, biliyorsun değil mi?
- Çatdık ya, oğlum senin benden başka bir işin yokmu?
Benden fena halde uzundu. Barış kadardı boyu. Yüzünü yüzüme yaklaşdırdı ve dedi:
- Senden başka bir işim olduğunu mu düşünüyorsun? Ben sana açıkca senden hoşlandığımı söyledim. Kızım, sen nasıl kızsın ya, okulun diyorum en yakışıklı erkeği diyorum senden hoşlanıyor diyorum.
- Ya sabır, ya sabır! Ben de benden uzak dur diyorum, insan nasıl 5 aydır birisine bu kadar katlana bilir diyorum, kafanı ısırırım diyorum.- sinirli bir şekilde dedim. 5 aydır burdayım ve nerdeyse her gün benimle uğraşıyor. Okumakla arası olmadığı için gelmediği günler rahat oluyorum sadece. Benden hoşlandığını söylemişdi ve ondan nasıl nefret etdiğimi göstermek için kafasını ısırmıştım. Tabi müdüre söylememişti ve beni bu haraketiyle şaşırtmışdı.

Neyse işte, kısacası bu salak'a karşı bir şey hiss etmiyordum ve ona karşı bir şey hiss etmem için elinden geleni yapıyordu. Yok canım, kalsın, ben yeni aşklara tokum...

Sonra kendimi sadece derslere adadım. Arada bir gezinti için AVM'ye gidiyordum Ayla'yla o kadar.

Bir süre sonra insanın gözü alışıyor be...

İnsan unutduğunu sanıyor....

Okurkuşlarım bu günki bölümü biraz az yazdığımın farkındayım ama gelicek bölüm harika olucak inanın bana...❤

Öpüldünüz❤

Peki, Ayla hakkında fikirleriniz neler acaba?

Bir YapBar Hikayesi💗Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin