Her yarım saatte bir uyanarak sabahı etmiştim. Odamın perdelerini sonuna kadar açıp güneşin sabah tatlılığından moral bulmak istedim.Öyle yorgun, öyle isteksiz bir hal vardı ki üzerimde ne yapsam kendime gelebilirdim?
Artık toparlanmalı ve hayatıma devam etmek için kontrolü elime almalıydım. Ağlayıp sızlanmayı bırakıp güçlü olmalıydım. Babam bana güvenmişti, onu hayal kırıklığına uğratamazdım.
Haydi Bismillah, deyip harekete geçtim. Ben Asiye'yim pes edemezdim.
Güzelce üzerimi giyindim, hafif makyaj yapıp, biraz parfüm sıktım. Baş örtümü özenle bağladım. Artık istemek veya istememek seçeneklerini geçmiş evlenmiştik. Bu eve ne kadar çabuk alışsam o kadar iyi olacaktı.
Havuzun başında bi sabah kahvesi içmek enerjimi yükselte bilirdi.
Aşağı inip mutfağa girdim. Şahika Hanım çoktan uyanmış kahvaltıyı hazırlıyordu. Beni görünce ellerini alel acele önlüğüne iliştirdiği havlu ile kurulayıp
"Günaydın kızım, erkencisin!" dedi gülümseyerek. Kızım diyordu ama yaşı o kadar da büyük görünmüyordu. Güzel, gülümsemesi içten ve sıcacıktı. Bu zindan gibi evde bana iyi gelen bir tek o vardı.
"Günaydın Şahika Hanım. Erkenciyim genelde ve kahvaltıdan önce kahve içmeyi çok severim"deyince hemen hazırlamaya koyuldu.
"Lütfen siz işinizle ilgilenin , ben kahvemi alırım" dedim.
Kahvemi yaparken kafamın içinde tepişen merak öküzcükleri beni rahat bırakmıyordu.
"Siz ne zamandır tanıyorsunuz Zafer'i?" dedim. Tebessüm ederek yanımda durup
"Öncelikle bana Şahika Hanım ve siz demeni istemem. Şahika olabilir. Zafer genelde bana gülüm der" dedi. E ben daha çok meraklandım haliyle.
Şaşkın halimi görüp"Tamam öyle bakma! Kısa özet geçeyim, ayrıntıları sonra müsait bir zamanda konuşuruz" deyip kısa sessizlikten sonra anlattı.
"Ben daha Zafer bebekken yanlarında çalışmaya başladım. Benim bebeğim doğumda ölünce ona süt annelik yaptım. Devam eden sürede hep birlikteydik. Zafer'in babası İbrahim bey öldükten sonra sağlık problemimden dolayı işten ayrılmak zorunda kaldım. Evlenince beni tekrar görmek istedi, ben de zevkle kabul ettim" dedi.
Şahika Hanım, en fazla 40 yaşında gösteriyordu ama tahminimden daha büyükmüş demek ki.
Aklımda bir anda 40 tilki dolaşmaya çıktı. İlk fırsatta ayrıntıları öğrensem Zafer'i daha iyi tanımış olurdum. Hayatına dair gerçekleri bilmek nasıl davranacağıma karar verme konusunda yardımcı olurdu. Tilkiler dolana dursun...
"Bence şimdi tanıştık, çok sevindim böyle olmasına. Süt annesi yanında neyse ki, müsait olunca mutlaka konuşalım" deyip kahvemi alıp çıktım.
Kapıya ulaştığımda Zafer'in arkası dönük hararetli halde telefonla konuştuğunu gördüm. Bir kaç adım yaklaşınca
"Benim o kadının bulunmasından başka sıkıntım yok!" derken sesini yükselttiği için gayet net duymuştum. Telefonu kapatırken bir kaç küfür çıktı ağzından. Sağ elini yumruk yapıp alnına vururken
"Allah'ım ben ne yapacağım?" dedi.
Bulunması gereken kadın kimdi?
Neden bu kadar çaresiz görünüyordu?
Cevabını bilmeyi geçtim de tahmin dahi edemediğim çok fazla soru vardı?Oflayarak koltuğa geçip geriye yaslanarak oturdu. Başını önüne eğip ellerinin arasına aldı. Sıkıntısı her neyse onu köşeye sıkıştırmışa benziyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Esmer Rüya 2 -inat- ( Tamamlandı )
RomanceKapak: @MasalByk Çukura düştüm ben.. Dört yanım zifiri karanlık.. Gökyüzü küsmüş, yıldızlar saklanmış... Bağırmaya yardım dilenmeye hakkım yok. Yanımda birisi var ama hali benden beter. Ona baktığımda yüzünü göremiyorum. Ellerinde kurumuş kan iz...