Misafirlerimize gereken açıklamayı yaptım. Onun adına özür dileyip hepsini tek tek yolcu ettim. En zor gelen ise Annem ve Babamı uğurlamak oldu. Canım yanıyor, bu evde kendimi cehennem çukuruna düşmüş gibi hissediyordum. Bilselerdi beni de götürürlerdi diye teselli olmaya çalıştım. Yapamazdım, söyleyemezdim, babama söz vermiştim, dayanmalıydım.Abim ve ben baş başa kalınca Zafer'in yanına çıktık. Sırtını yatağın baş kısmına dayamış oturuyordu. Abim de yatağın ayak kısmına oturdu, ben ayaktaydım.
Abim
"Gençler ben bir karar verdim. Siz biraz buradan uzaklaşın. Antalya'da size uygun bir ev ayarlayacağım. İki gün sonra Zafer toparlanmış olur gidersiniz. Ben de siz yokken araştırma yaparım, bakalım bu adamlar kimmiş? İyileşmeden peşlerine düşemezsin" dedi.Bir balayımız eksikti! Sanki ben ne yapmaya çalıştığını anlamamıştım. Zafer'le göz göze gelince onunda bu durum karşısında gerildiğini gördüm.
"Ben gitmesem-" dediğim anda abim sesini yükseltti.
"Olmaz! Zafer ile ilgilenmelisin! Yaralı olduğunu görmüyor musun?" Gitmemek için her yolu deneyecektim
"İki gün ilgilenirim, Zafer iyileşir, gidip saklanır, ben de sizde kalırım" dedim. Abim kaşlarını çatıp ayağa kalktı ve önümde durup
"Olmaz dedim konu kapandı. Size iyi geceler" deyip çıktı gitti.
Adama bak!... Ne de güzel emir verdi. Arkasından bakarak olduğum yere çakıldım. Sinirimden ellerimi yumruk yapıp ayaklarımı yere vurdum. Arkamda beni izleyen Zafer'i hatırlayıp hışımla döndüm.
"Sen neden itiraz etmiyorsun?" deyip durdum. Bakışları sarhoş gibi, yanakları al al olmuştu. Göz kapaklarını açık tutmakta zorlanıyordu.
"Zafer!" diye seslendim ama karşılık alamadım. Haline bakılırsa kötüydü.
Elimi alnına koyunca anladım sebebini. Ateşi fazla yüksekti.
"Senin ateşin var! Ben hemen su bez birşeyler getireyim" dedim. Acele ile bir adım attığım anda bileğimden kavradı ve beni durdurdu. Bakıyor ama ses çıkarmıyordu. Tek kelimeye can verecek gücü yoktu. Biraz bekledim ama konuşmadı. Bileğimi yavaşça elinden kurtardım.
Soğuk suyu büyükçe kaseye koyup sargı bezi alıp yanına döndüğümde uyumuştu. Islattığım bez alnına değince irkildi ama uyanmadı. Defalarca tekrarladım.
Gecenin tahmini 3-4 sıralarıydı. Ateşi düşmüştü. Günün yorgunluğu, stresi, şoku derken iyice uykum gelmişti. Yanında ki yastığı kaldırıp oturdum. Bezi sıkıp tekrar ıslatıp tekrar alnına bırakıyordum. Başımı dik tutmakta zorlanıp yatağa yasladım. Oturduğum yerde uykuya nasıl teslim olduğumu bile anlamadım.
Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyordum. Zafer'in sayıklamasına uyandım.
"Anne!" derken acı içinde kıvranıyordu. Ateşini kontrol ettim, yüksek değildi. Bir kaç kere seslendiğim halde uyanmadı ve sayıklamaya devam etti. Ne yapacağımı şaşırmıştım. Omzunu tutup
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Esmer Rüya 2 -inat- ( Tamamlandı )
RomanceKapak: @MasalByk Çukura düştüm ben.. Dört yanım zifiri karanlık.. Gökyüzü küsmüş, yıldızlar saklanmış... Bağırmaya yardım dilenmeye hakkım yok. Yanımda birisi var ama hali benden beter. Ona baktığımda yüzünü göremiyorum. Ellerinde kurumuş kan iz...