Kahvaltıma Ortaklar

6.7K 368 94
                                    




Ne konuşacaktı benimle?
Pijamalarımı giyip bekledim, aklımı merak kurtları sardı. Elinde iki kahve fincanı ile geldi yanıma.

"Hayırdır?" dediğimde kahveyi uzatıp yanıma oturdu.

"Hayır değil! Kasa anlaşmayı bozdu, peşimize düştü. Manyağın teki, ne yapacağı belli olmaz. Sakın tek başına dışarı çıkma, Dağ evlerine kaçma tamam mı?" dedi. Ben de umursamadan

"Aman bu muydu? Ben de yeni bir olay var sandım. Peşimizde çeşitli manyak türlerinin dolaşmasına alıştık" dedim ve hesaba almayarak güldüm.

"Sen yine de dikkatli ol Cennet Kuşum" deyip yanağımdan makas aldı. Cilveli Baykuş....

"Yarın kahvaltıya misafirlerimiz var, müjde ortaklarımız geliyor" deyince canım kahve yolunu şaşırıp nefes boruma doğru ilerleyince boğularak öksürdüm.

"Çok mu özledin, bu ne heyecan..." deyip alay etmez mi?

"Hem de ne çok tahmin bile edemezsin! Sen o Sahra kenafirini ne zaman parçalarına ayıracağımı söylesen!" dedim ve elimi yumruk yapıp almak istediğim intikamı temsilen kaldırdım.

"En kısa zamanda sana bu zevki yaşatmayı istiyorum" dedi.

Kahvelerimiz afiyet olunca fincanları sehpanın üzerine bırakıp dev Baykuşuma sarılarak uyudum. Kahvaltı meselesini düşünüp anı bozmaya hiç niyetim yoktu. Sonuçta sevdiğine sarılırken her bela vız gelirdi.

İlk tanıştığımızda tokatı patlattığım anı hatırladım. Elin yüze temas etmesi konusunda takıntılı mıydı? Canı yandığında da avucuma yüzünü bastırıp uyumak istiyordu. Ellere bunca anlam yükleyen duyguların bana tattırdığı aşkı tamamen onun eseriydi.


"Zafer! Asiye! Uyanmadınız mı?" diyerek kapıyı tıklatıp odaya girmeye cesaret edememiş Şahika'nın sesine uyandım. Gözlerimi ovuşturarak açtım, neydi sabah sabah derdi?

"Kızım, siz hala uyuyor musunuz? Misafirleriniz geldi, salonda sizi bekliyorlar" deyince açmakta zorlandığım gözlerim dört katına kadar ayrıldı.

"Hemen geliyoruz!" deyip Şahika'yı onlara uygun açıklamayı yapması için aşağı gönderdim. Aslında kürekle de cevap verilebilirdi ama her şeyin zamanı vardı.

Zafer'i uyandırmak için yatağa döndüğümde kalkıp oturmuş olduğunu gördüm. Gözünün biri kapalı, biri yarı açık, saçları dağılmış haldeydi. İşaret parmağını bana doğrultup gel anlamında kıvırdı.

Yok, kendime daha fazla engel olamadım. Uykudan uyanmış mahmur mahmur bana bakan gözleri onu sevme isteğimi en üst sınırlara ulaştırmıştı.

"Sen uyandın mı? Kıyamam ben sana..." deyip yanaklarını sıkarak sevdim, evin küçük Zafer'i oldu yine.

Eminim bu halimden hoşnut değildi ama itiraz da etmiyordu. Sevimli Baykuşum...

Kolunu belime sarıp çekti, sağ dizinin üzerine oturdum. Başını çenemin altına saklayıp

"Sevme şeklinin değişme ihtimali yok mu?" dedi.

"Üzgünüm, bilerek yapmıyorum, kendiliğinden oluyor" dedim. Başını kaldırıp boynumu koklayarak öptü ve

"Ne zaman büyük adam olurum gözünde, başka şekiller ne zaman kendiliğinden olur? " dedi ve Asiye ve pancar arası akrabalık yine gün yüzüne çıktı. Utanç ve telaş kardeşliği beni ayağa kaldırdı.

"Misafirler gelmiş, acele edelim mi?" deyip banyoya girdim. Arkamdan

"Peki ne zaman çocuk gibi kovalamaca oyununu bitiririz?" dedi.

Esmer Rüya 2 -inat- ( Tamamlandı )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin