Yorgunum

4.9K 385 67
                                    


Tedirgin bekleyişimin sonunda Zafer odamın kapısını tekmesi ile açtı. Gözü dönmüş gibiydi, ne olduğunu anlamama fırsat kalmadan var gücüyle çarpıp kapattı.

Onu daha önce hiç görmediğim halde bakıyordu gözleri. Ayağa kalktığım anda karşıma gelip durdu. Gözlerinin içi kızarmıştı. Gerginliğinin sebebini bilmiyordum ama sakinleşmezse onunla konuşup olan biteni anlatamazdım, anlayamazdı.

Yüzünü avuçlarımın arasına aldım
"İyi misin?" dedim. Bileklerimi okşayarak kavradı ve öptü. Ne yapmaya çalışıyordu??

Yüzüme yaklaştı
"Karım ol!" dedi ve başını boynuma yerleştirdi. Omuzlarından ittirip

"Senin neyin var? Kendinde değilsin!" dedim.

Üzerime doğru gelip beni duvar ile kendi bedeni arasında sıkıştırdı. Tekrar yaklaşmak isteyince iki elimle göğsünden ittirmeye çalıştım.

"Zafer! Ne oluyor?" dedim.

Parmak uçları ile tişörtüme geçince çıkarmak isteyeceğini anlayıp kurtulmaya çalıştım. Ellerini çekip öfke ile

"Neden izin vermiyorsun? Beni değil, burda başkasını görmeyi dilediğin için mi?" deyip tekrar sarılmak istedi ama hali bildiğim Zafer'e hiç benzemiyordu. Karşımda bambaşka bir adam vardı.

"Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu senin?" derken bağırdım ve benden uzaklaşması için karşı koymaya çalıştım.

"Sen sadece benim karım olabilirsin!" derken sıkıştığım yerden kurtulup iki adım kadar uzaklaştım. Gözlerine bakarken hissettiğim korkuyu tarif edemezdim.

"Önce konuşalım—" dediğim anda bağırdı.

"Neyi? Arkamdan Emin'le çevirdiğin dolapları mı? Gizli saklı flört etmenizi mi mesela?" deyince tepem attı ve patlattım tokatı.

Tekrar sarılmaya çalışınca ittim, bağırdım ve sonunda gücüm kalmadı, ağlamaya başladım.

Gözyaşlarımı fark edince beni bıraktı. Dizlerinin üzerine yıkılmış gibi yere oturdu.
Başını öne doğru eğdi, çaresiz gibi görünüyordu, belki de yanlış tahminlerinin altında eziliyordu.

"Neden yaptın? Sana el sürmeye kıyamadığım için mi? Kocan olamadığım için mi? Bu mu senin derdin? Emin'le ne iş çevirdiniz?" derken bağırıp yeri yumrukluyordu. Aklını kaçırmıştı sanki. Ne anlatsam anlamazdı.

Benim tek amacım onu korumaktı ama ihanetle suçlanıyordum.
Bana iftira atıyordu!
Buna nasıl dayanabilirdim?
Sevdiğim adam bana bunu nasıl yakıştırdı?
Karşımda kötü konuşan Zafer miydi?"

"Çık dışarı!" dediğimde başını kaldırdı.

"Karım olmayı neden kabul etmedin?" dedi.

Ayağımda ki terliği çıkarıp fırlattım, omzuna çarptı ama o hissetmedi. Diğer tekini de fırlattım başına çarptı. Ağlayarak bağırıyordum, sinir krizi dedikleri o andı sanırım.

Yatakta ki yastıkları fırlattım ama duvara çarpıyordu adeta, hiç tepki vermiyordu.

Bir türlü yerinden kalkmayınca tuvalet aynasının önünde ki aynayı yere fırlatıp kırdım. Parçalardan birini alıp bileğime dayadım. Amacım kesmek değil Zafer'i korkutmaktı.

"Çık dışarı, keserim bileğimi!" deyince kalktı yerinden. Elime bakarak geri adımları kapıya ulaştı.
Ağzını açacakken

"Git! Defol! Bitti bu iş anladın mı?"deyip kapıyı hızla kapattım ve kilitledim. Duvarları inleterek ağlamam neyi değiştirirdi?

Esmer Rüya 2 -inat- ( Tamamlandı )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin