İyi Geceler

6.5K 365 69
                                    

Sabah kapının tıklanma sesine uyandım, erken çıkacağı için Zafer'in beni uyandırdığını düşündüm.

Kapıyı açtığımda karşımda Şahika vardı.

"Günaydın kızım. Uyandırmak zorunda kaldım çünkü Babanız geldi, salonda sizi bekliyor" dedi.

Hayırdır inşallah...
Babam neden sabah erkenden gelmişti? Olanları duymuş olma ihtimali beni korkuttu.

Şahika benden sonra Zafer'i uyandırdı. Sabah rutini işlerimi halledip odadan çıktığımda Zafer beni bekliyordu.

"Sen ne olduğunu biliyor musun?" dedi. O da bu duruma bir anlam verememişti ve en az benim kadar gergindi.

"Hayır, ben de bilmiyorum. Umarım korktuğumuz başımıza gelmemiştir" dedim. Başıyla kaygılı bir şekilde onayladı ve aşağı indik.

Babam masanın baş köşesine oturmuştu, kahvaltı hazırdı. Bizi merdivenden inerken görünce

"Günaydın gençler, buyrun kahvaltıyı birlikte yapalım biraz da sohbet edelim" dedi. Konuşurken yüzü gülüyordu ama babamın sağı solu da belli olmazdı. Hoşgeldin faslının ardından oturduk.

"Akşam şaşkınlığımdan konuşamadım. Zafer gitmeden biraz konuşmak istedim. Bu sebepten erkenden geldim" dedi. Gayet rahat konuştuğuna göre bu yüzük meselesi değildi. Odaların ayrı olduğunu duysa bile müdahale etmez, böyle konulara karışmazdı.

Bizim de gergin halimiz yüzümüze yansımıştı.

"Gerilmeyin gençler, Annelik hakkında söyleyeceklerim. Madem Zafer annesini getirecek, bilgisi olmadığı bir duruma girecek, annenin dinimizde ki önemini öğrenmeli" dedi.

Canım Babam...
Nasıl da güzel hesaplar yapmıştı. Şahika kahvaltı servisini tamamlayınca yanıma oturmasını söyledim. Babamın muhabbetini ilk defa dinleme fırsatı varken kaçırmamalıydı. Yusuf'a da göz işaretiyle yanımızda kalmasını ima ettim. Bir kaç adım amasadan geride ayaktaydı. Hepimizin gözü kulağı babama kilitlenmişti.

"Bir gün adamın biri Resulullah (sav)' e sorar:'ben kime iyilik yapayım?' Resulullah (sav) : 'Annene' der. Tekrar kime diye sorduğunda 'Annene' der. Tekrar sorar 'Annene' der. Dördüncü kez sorunca 'Babana' der. Annenin hakkı ilk üçü oluşturur, baba dördüncü sıradadır.
Hz. Musa'nın hayatını okuduğumda beni etkileyen hadise size daha güzel açıklayacak. Hz. Musa Allah-u Teala ile münacat ederken cennetteki arkadaşının kim olduğunu öğrenmek ister. Hak Teala 'filan nahiyedeki filan gençtir' buyurunca Hz. Musa genci bulmak için bulunduğu yere gider. Kasaplık yapan birisi olduğunu öğrenir. Gizlice takip etmeye başlar. Hangi güzel amelle böyle bir makama sahip olduğunun merakı içindedir. Akşama kadar izler fakat farklı hiç bir hareketini göremez. Akşam olup kasap dükkanını kapatınca Hz. Musa kendini tanıtmadan yanına gidip akşam misafiri olmak istediğini söyler ki gece boyunca neler yaptığını öğrenebilsin. Genç kabul edip evine götürür. Genç eve girince yemek pişirir, evi toparlayıp temizler, eli ayağı felçli yaşlı kadına büyük sabır göstererek lokma lokma yemeğini yedirir, elbiselerini değiştirir, ihtiyaç gidermesine yardımcı olur ve tekrar kadına özel olan yere yatırır. Hz. Musa (as) o gece sabaha kadar normal vazifelerini dışında bir şey yaptığını görmez. Sabah olunca genç yine kadının karnını doyurup ihtiyaçlarını şefkatle giderir. Hz. Musa gençle birlikte evden çıkarken sorar. 'Bu kadın kimdir? Sen yemek yedirirken gözlerini gökyüzüne dikip neler söyler' der. Genç
' O benim Annemdir! Ben one yemek verdiğim zaman şöyle dua eder ' Allah'ım bu hizmetleri karşılığında oğlumu cennette Hz. Musa'ya komşu eyle' der. Hz. Musa annesinin dualarını kabul olduğunu ve olup biteni anlatır. Zafer, açmayı bilirsen anne cennet kapısıdır. Dünya üzerinde bir evlat için hiç kimse anne kadar yürekten dua edemez. Ancak bir anne evladı için kendisinden daha iyi olmasını ister. Nefsini veya çıkarlarını düşünmez. Önce dinle, sonra konuş oğlum. Beklentiye düşme, beklenti sadece hayal kırıklığıdır. Belki de düşündüğün kadar aşılmaz bir mesele değildir. "

Esmer Rüya 2 -inat- ( Tamamlandı )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin