Baykuş

7.8K 412 46
                                    




Hışımla mutfağa girip Şahika'ya

"Deliler gibi temizlik yapmak istiyorum. Silgi bezlerinin değmediği, çamaşır sularının akmadığı, süpürgenin çekmediği tek yer kalmasın. Ancak sakinleşirim ben" dedim. Şahika
"Kızlar yaparlardı" derken hemen sözünü kesip

"İş olsun diye değil, kötü enerjiyi atmak için " dedim. Temizlik malzemelerinin olduğu odaya girip gerekli alet edevatları çıkardım. Şahika yerine çivilenmiş gibi bakıyordu.

"Kendine gel asker! Görevimiz mikrop savaşında galip gelmek. Ben yukarı, sen aşağı"deyip merdivenleri çıkarken arkamdan mehter marşı sesi mi duyuluyordu?

Öfkemin bana kattığı enerjiye dayanarak çıktığım yolda harcanan deterjanlar son damlasına kadar helaldir.

Üst katta üç oda vardı. Zafer'in, benim ve çalışma odası. Çalışma odasını bitirip kendi odama geçtim. Ben zaten harika düzenli bir kız olduğumdan işim kısa sürdü.

Aynı gazla süpürgeyi alıp çat kapı Zafer'in odasına daldım ki.... Ne görsem bundan daha çok utandırırdı?

Zafer odasına gelmiş, üzerini değiştiriyordu. Görür görmez süpürgeyi bıraktım, ellerimle gözlerimi kapattım.

Zafer beni görünce

"Yuh artık! Kabasın işte! İnsan kapıyı çalar" derken sinirlenmişti. Ben de altta kalamazdım.

"Çok konuşma da üzerini hemen giy. İşim var benim" dedim.

"Nasıl da pişkin Allah'ım! Sen neden benim odamı temizliyorsun ki zaten? Kızlar yapardı!" dedi.

Bir kaç dakika geçtikten sonra

"Giyindin mi? Bak açıyorum gözlerimi!" dedim ama ses yoktu. Ellerimi indirdiğim an da karşımda yüzü, aniden çıkan
"Pat!" diye bağırma sesiyle irkilip

"Şakan batsın!" dedim. Pis sırıtışını da yanına alarak çıktı odadan.

Odasında ki hiçbir eşyaya dokunmak istemiyordum ama merakıma yenik düştüm.

Daha önce gardrobundan açılan gizli kapıyı görmek istedim. Kıyafetlerini ittirdim. Kapı yerindeydi ama kolu çıkarılmıştı. Kapatmış mıydı?

Kıyafetleri hala koyu renkliydi. Beş altı parça spor kıyafetinin dışında takımları kendisi gibi karanlıktı. Beyaz gömlekleri sıralanmıştı.

İşim bitince tuvalet aynasının önünde duran parfümü yine dikkatimi çekmişti. Alıp kokladım, zevkini beğendim. Etkileyici bir koku seçmişti.

Bay baykuşun odasının penceresine yöneldim. Zafer koltuğa oturmuş, başını geri yaslamış, kollarını göğsünde bağlamış, gözlerini kapatmıştı. Öfkeli veya gergin gibi değil de hüzünlü gibiydi. İçine hapsettiği duygu onu her an ağlamaya başlayacak küçük bir çocuk gibi gösteriyordu.  Ömrü boyunca belli sınırda ağlama hakkı varmış da tüketmişti sanki. Belki de ona sahip çıkıp gözyaşlarını silecek kimsesi olmadığından ağlamayı unutmuştu. Ben de yakın davranmıyordum. Evlenmiş olmamız mutlu olmasına yetmedi çünkü ben vardım ama duygularım yanımda değildi.

  Pencereye başımı yaslamış onu seyrederek çözmeye çalışmaya dalmıştım. Bir anda doğrulup çevresinde dolaşan bakışları beni buldu. Ona gizlice baktığımı anlamış şaşırmıştı. Utanarak geri çekildim ve odasından hızlıca çıktım. Elimi kalbimin üzerine bastırdım, suç üstü yakalanmış gibi hissettim. Tekrar karşılaşmamak için mutfağa doğru koştum. Akşam vakti yaklaştığından yemek hazırlığı içinde olan Şahika'ya yardım etmekle oyalandım.

Esmer Rüya 2 -inat- ( Tamamlandı )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin