6.Bölüm

12.3K 640 74
                                    

(Buraya da artık hastanede nöbete kalmaktan bıkmış bir İrem bırakıyorum.)

Yine bir gece nöbeti ile hastane duvarlarıyla bakışıyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yine bir gece nöbeti ile hastane duvarlarıyla bakışıyordum. Ayaklarımı masamın üzerine uzatmış uyuklamaya çalışırken birden birinin ayaklarını ittirmesi ile irkilip gözlerimi açtım.

Ve karşımda Kerem'i gördüğümde göz devirip "Noluyo ya? Deli misin nesin? Ne uğraşıyorsun benimle?" dedim. Ne aptal aptal hareketlerdi bunlar?!

Kaşlarımı çatmış bir halde Kerem'e bakarken bu sefer Kerem'in yüzünde ciddi bir ifade vardı. Kaşlarını çatıp "Bulunduğun ortama tekrar bak ve o sözlerine dikkat et. Ve tabi kiminle nasıl konuşacağına da." dediğinde şaşkınca ona bakıp bir süre ciddi mi diye baktım.

İfadesini hiç bozmuyordu. Galiba ciddiydi.

Dik durup "K...Kusura bakma." dedim.

O ise beni takmayıp etrafa bakıp burnunu hafifçe çekip kaşıdıktan sonra bana dönüp "Nöbetçi hemşire sen misin?" dediğinde başımla onayladım.

"Benimle geliyorsun."

"Ama acil hasta gelirse..."

"Baş hekimle konuştum. Yerine başkası geçecek. Sen benimle geliyorsun." dedikten sonra arkasına dönüp ilerledi. Bende olduğum yerde arkasından baktım.

Benim hala bıraktığı yerde olduğumu farketmiş olacak ki birden durdu.

Sonra ise sırtı bana dönük bir şekilde elini şıklatmasıyla irkildim. Gel demek istiyordu herhalde. Bende bu yüzden peşinden koştum.

Hızla adımlarla ilerlerken bende ona yetişmeye çalışıyordum.

Amma da büyük adım atıyordu!

Adımlarına odaklanırken "İrem!" demesi ile "Ha?" deyip ona döndüm.

"Sen beni dinlemiyor musun?"

"Ben... Şey... Dalmışım."

"Böyle devam edeceksen sen hastaneye bile gelme. İşini hiç ciddiye aldığın yok. Laylaylom peşindesin!"

Lafı çarpıp tekrar hızlandığında ben anlamsız bakışlar ile peşinden gitmeye devam ediyordum. Noluyordu ya?

Hayır yani. Bu tavır neydi şimdi? Anladık doktorsun. Bende o kadar okusam havasını atarımda birden bu kadar ciddi olması insanı affalatıyordu. Madem böylesin en başından böyle ol. Veya en başında öyleysen şimdi böyle ol. Ol. Olmak... Olmak veya olmamak... İşte bütün mesele bu!

Ben yine susacağım diye içten içe kendi başımın etini yerken bir odanın önüne geldiğimizde kapının yanındaki yazıya baktım. Kerem GRİ.

Soyadını gördüğüm anda içimden gelen kahkaha atma isteğini bastırdım. Doktor Kerem şimdi aşırı gergindi, üzerine gitmeye gerek yoktu.

Yani normalde ağzını burnunu dağıtırımda işte... Hep sessizlerden korkacaksın derler. Birde bir tarafları yere yakın olanlardan diyorlarda o kanıtlanabilmiş mi bilemiyorum.

Kaldırım SerçesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin