Kaldırım Serçesi

8. Bölüm *karakterler*

Karakolda polisin önündeki koltuklarda Kerem ve Ediz'i yan yana oturtmuşlardı. Bende karşılarındaki tekli koltukta oturuyordum.

Ediz'in bana öldürecekmiş gibi baktığından emin olmak için bakışlarımı tavanda gezdiriyordum.

O sırada polislerden biri yanıma gelip "Amirim soruyor. Hangisi nişanlın?" dediğinde "Efendim?" dedim.

"Nişanlın diyorumm. Bu zibidilerden hangisi?"

"Vallaha hiçbiri!"

"Eee sen niye geldin o zaman?"

"Olaya şahit olduğum için."

"Adam bıçaklama mı bu şahit olduğun için geldin. Köpek gibi dalaşmışlar. Amir bunları azarlayıp geri gönderir." dedikten sonra sabır çekip arkasını döndü ve "Ülkeyi iyice La Case De Papel'e çevirdiler. Şahitmiş." dedi. Sonra ise yanımızdan uzaklaştı.

Ediz "Manyak mıdır nedir?" diye söylendiğinde ona döndüm.

Göz göze gelmemizi fırsat bilip "Seninle sonra konuşacağız." dedi.

O sırada Amir bunların ikisinide içeriye çağırdığında bende ayağa kalktım. Odaya girdiklerinde arkalarından bakarken yine o polis gelip "Sen niye ayakta bekliyon. Otur işte." dedi ve gitti.

Arkasından bakıp "Manyak mıdır nedir ya? " dedikten sonra koltuğa geri oturdum. Bir kaç dakika sonra ikisi de odadan çıktığında onlara baktım.

Ediz burnundan soluyordu. Hızla yanıma gelip kolumdan tutup ayağa kaldırdığında şaşkınca ona baktım.

"Ediz noluyor?"

"Gidiyoruz. Bir daha da bu adamla görüşmeyeceksin!"

"Ya Ediz!"

Ediz kolumu daha sıkı kavrayıp çıkışa doğru sürüklerken birden durdu. Sonra elimi önüne çekip parmağımdaki yüzüğü çıkardı. Arkasını dönüp yüzüğü ayakta bize bakan Kerem'e fırlattıktan sonra tekrar beni sürüklemeye devam etti. En sonunda durağa vardığımızda sinirle kolumu çekip "Ne yaptığını sanıyorsun sen? İnsanların içinde yaptığın bu hareket hoş mu?" dedim.

"Senin düğün salonunun önünde yaptığın hoş muydu?!"

"Emin ol bu seni ilgilendirmez!"

Ediz elini saçlarına daldırıp gülerek "Allahım! Delirecem!" dedikten sonra tekrar bana döndü.

"Bence sende çiftli kişilik bozukluğu var İrem! Gerçekten emin olabilirsin buna! Böyle bağırıp çağırmak istiyorum sinirden hiçbir şey diyemiyorum!"

"Allah aşkına Ediz! Sadece konuşuyordum ve sen birden gelip adamın üzerine çullandın!"

"Temas etmeden konuşamıyormusun sen?! Bak bizde konuşuyoruz şimdi! Seninle temas ediyor muyum?! "

"Edepsizleşme!"

"Niye çok mu gururuna dokundu?! Yalan mı?"

"Ediz! İleri gidiyorsun!"

"Ben ileri gitmiyorum ama senin gittiğin kesin! Ben daha fazla sır tutmayacağım. Yusuf amca öğrensin, ne olacaksa olsun!"

"Ediz! Saçmalama ya! Sadece bir erkekle konuştum diye babama mı söyleyeceksin?"

"Yok canım. Sırf erkekle konuştuğun için söyler miyim? Sonuçta siz aranızda yüzük takmışsınız. Artık bizi de evlendiğiniz zaman haberdar edersiniz!"

O sırada dolmuş geldiğinde ikimizde bindik. Ediz parayı verdikten sonra gelip yanıma oturdu ve kafasıni cama çevirdi.

Bu olaydan sonra iki ihtimal vardı.