"Ah be annem! Sen niye yersin bir tepsi baklavayı!"Hatice Abla'nın feryadı ile birlikte tansiyon aletini Hacer Teyze'nin kolundan çıkardım.
"Tansiyonun düşmüş şimdilik. Ama çıkmayacak da değil yani Hacer Teyze. Şeker hastası kadınsın. Bir tepsi baklava ne?"
Hacer Teyze cevap vermeden önce Hatice Abla yine söylenmeye başladı.
"Dursun'un işleri! Koskoca kadınıda kendine alet ediyor! Anacım, benim canım baklava çekti. Şu fırındaki baklavayı bir şerbetleyeyim demez mi? Zaten Hacer Teyzen dünden hevesli. Al işte. Fırladı tansiyon!"
Hacer Teyze sinirle Hatice Abla'ya dönüp "Çok konuşma sen. Ölüsem ölürüm. Sizde kurtulusunuz." dediğinde Hatice Abla parmağını yanındaki tahtaya vurup "Aman anne! O nasıl lakırdı öyle?" dedi.
Gülüp ikisine baktıktan sonra "Neyse tamam. Oldu bitti. Allahtan bir şey olmadı." dediğimde Hatice Teyze "Kız evine gidecek baklavada gitti." dedi.
"Yaparız tekrardan."
"Yok. Zaten ne olacağı belli değil."
"Nasıl?"
"Kız tarafı bir gelgitli davranıyor. Kız vazgeçecek galiba."
"Ne? Neden? Geldiği gün gayet iyi görünüyorlardı. "
"Bilmem. O gün buraya geldi. Ondan sonra kız bir kararsızlaşmış."
Hatice Teyze'nin lafıyla Hacer Teyze başını 'ah siz yok mu siz?' dercesine sallayarak "Sizi fışkı yiyesüceler siiizi." dediğinde Hatice Abla öksürerek Hacer Teyze'ye döndü ve gözlerini açarak "Anne! Ayıp olmuyor mu?" dedi.
Hacer Teyze ise televizyona dönüp "Aman! Benu alet etmeyın da. Bir şey demiyem ben. Siz şeytana papucunu ters giydiriverüsünüz." dedi.
Hatice Abla bir kez daha öksürdükten sonra bana döndü.
"Sende kal istersen kızım. Öğlen yemek yeriz."
"Yok Hatice Abla." dedikten sonra saate baktım.
"Bende şimdi bir arkadaşımla buluşacağım zaten."
"Kim?"
"Tanımazsınız. Hastaneden."
"Tabi buluş kızım. Her gün evde daralır insan."
"Aynen. Neyse ben gideyim. Hacer Teyze. Sende dikkat et kendine."
Evden çıkıp bayırdan aşağıya yürürken tren istasyonuna baktım.
Küçükken trenler şehirler arası yolculuk yapardı. Annanemin kucağında trenle gittiğimizi hayal meyal hatırlıyorum. O yüzden bu gördüğüm şeylerde bir anımın canlanması hep burnumu sızlatır.
Çarşıya indiğimde buluşma yerine gitmeden önce babamın yanına uğradım.
Dükkana girdiğimde babam Kerem'in babasıyla konuşuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaldırım Serçesi
ChickLitAilecek toplanılan mekanlarda her babanın anlattığı komik, eğlenceli ve kurnaz anılar vardır. Bu anıların en güzel yanıda eski mahalle ortamlarıdır. Eskiden insanlar hep birbirlerini tanırken diğer yandan da bu insanlar bir bağları olmasa da hep bi...