17. Bölüm

9.8K 591 60
                                    


Şuan sinir krizi geçirmek üzere bölümü tekrar yazıyorum çünkü yazdığım bölüm 5 dakika önce silindi ve krize giricektim.

Şimdi tekrar yazıyorum. Neyse. Bu sevgililer gününe de kriz geçirerek giriyorum. Sende beni yalnız bıraktın ya sağolsın Hatce Saklikiiz

İyi okumalar.

67 TR'nin hazin sonu sonrasında babamlarla eve geçmiş ve ortalığı toplamıştık.

Babam ise gece yarısına kadar "Kızım biliyorsun durumu. Ben o çocukla seni evlendiremem. Elaleme ne derim sonra. Adım çıkar." açıklaması yapmaya başladı. Benimde pek umrumda değildi kasten. Zaten kararsızdım. Bu da üzerine tuzu biberi olmuştu.

Aslında pek de istemiyorum durumu yoktu.

Sadece artık bu işi sonlandırmak istiyordum. Ancak babamın istemediği biriyle de evlenemezdim.

Bunun Kerem'in kalbini kıracağını biliyordum ancak yapabileceğim bir durum yoktu. Annem de bu işe pek gönüllü değildi. İsteme boyunca "Başka güne ertelesek." diyip durmuştu.

Demek ki böyle olması gerekiyordu.

O akşam yattığımızda sabah namazı saatlerinde benim telefon çalmaya başlayınca uykulu bir şekilde telefonu açıp "Efendim?" dedim.

Ancak Ediz'in sesi gelince neredeyse yataktan fırladım.

"Ediz."

"İrem. Yusuf Abi'yi aradım açmadı."

Sesi bir tuhaftı. Ağlamaklı gibi.

"Yatıyorlar. Bir sorun mu var?"

"Bizim arabanın yedek anahtarları ondaymış."

"Uyandırayım mı?"

"Çok iyi olur. Acil uyandırabilirsen daha da güzel olur."

Babamların odasının kapısını tıklayıp girdikten sonra babamı dürtmeye başladım.

"Baba. Baba."

Babam irkilerek uyandığında annemde uyandı.

Babam "Hayırdır? Noluyor?" dediğinde telefonu gösterip "Ediz." dedim.

Babam telefonu alıp "Efendim Ediz." dediğinde annem ağzını oynatarak "Nolmuş?" dedi.

Bende aynı şekilde "Bilmiyorum ki." dedim.

Bu sefer babama yöneldik.

Babam ayağa kalkıp "Kim gitti hastaneye?" dediğinde annem korkuyla babamın koluna yapışıp "Yusuf, nolmuş?!" dedi.

Babam anneme dönüp " Hacer Teyze fenalaşmış. Hastaneye kaldırmışlar." dediğinde annem "Hiii!" deyip geri çekildi.

Babam Ediz ile konuşması bittikten sonra üzerine montunu giyinip hızla evden çıktı.

Bizde zaten o saatten sonra uyumadık.

Öğlene doğru bizim evin kapısı çaldığında koşarak kapıya gidip açtım. Ancak karşımda Negis'i bulduğumda olduğum yerde kaldım.

Nergis gergin bir şekilde "Merhaba İrem. Ben... Ediz'e bakmıştım ama evde yoklar galiba." dedi.

"Evet. Hastanedeler."

"Bir sorun mu var?"

"Hacer Teyze fenalaşmışta..."

"Gerçekten mi? Çok üzüldüm. Sen geçmiş olsun dileklerimi iletirsin."

Kaldırım SerçesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin