10. Bölüm

11.3K 604 59
                                    


Dükkanda otururken içeriye Yusuf Abinin girmesiyle hemen ayağa kalktım.

"Hoşgeldin abi."

"Otur oğlum otur. Baban nerede?"

"İki dakika eve gitti. Gelir birazdan."

"Hmm." diye mırıldandıktan sonra dükkana bir göz gezdirdi.

Sonra bakışlarını tekrar bana çevirdi.

"Ediz, sen müşteriye falan gidiyor musun?"

"Gidiyorum."

"Aferin, aferin! Bizim hergele Mehmet'de söylenip dursun."

"Hee! Alıyorum haberleri. Yunus Abi danaların başına dikmiş Mehmet'i." dedim karşıdaki kasabı işaret ederek.

"Aylak aylak geziniyor. Biraz iş öğrensin." dediğimizde ikimizde güldük.

Yusuf Abi o sırada durup "Ya ben Dursun'a bizim kilidi değiştir diyecektim de geç gelecek herhalde." dediğinde gülümseyip "Ayıp ettin Yusuf Abi. Ben ne güne duruyorum." dedim.

"Yapabilir misin?"

"Yaparım tabi. Babam gelene kadar hallederiz. Ben eşyaları toplayayım, geliyorum."

"Tamam."

Yusuf Abi çıkmak için hareketlenmişti ki kemerine bağlı olan telefon kılıfındaki telefonunun çalmasıyla durdu. Telefonu açıp "Efendim kızım?" dediğinde heyecanla kafamı kaldırıyordum ki masanın altındaki takım çantasını almak için eğildiğim yerden bu şekilde kalkmak pek de doğru degildi.

Kafamı masaya vurduğumda inleyip kafamı tutarak masanın altından çıktım.

Yusuf Abi bana bakıp "İyi misin Ediz?" dediğinde "İyiyim Abi." dedim.

Gülerek "Dikkat et oğlum. Heyecanlanma." dediğinde bende gülümsedim.

Sonra tekrar dikkatini telefona verdi.

"Yok, sana demedim kızım. Nolmuş dedin? Şerefsiz herif! Yine yaptı yapacağını yani! Çocuklar evde miymiş? Ha tamam. Siz açmayın kapıyı. O birazdan kahveye kağıt oynamaya gelir. Dursun ve Yunusla alırız boyunun ölçüşünü. Tamam kızım. Görüşürüz."

Elimdeki takım çantasıyla "Ne olmuş abi?" dediğimde "Gülayın kocası..." dediğinde "Yine mi dövmüş?" diyerek cümlesini tamamladım.

"Bıçak çekmiş. Gülay'da bizim eve kaçmış."

"Ali ile Yılmaz?"

"Onlar okuldaymış. Zaten evde olsalar o adamın o evden ölüsü çıkardı."

"Abi izin vermediniz ki çocuklarla biz gidip ağzını burnunu kıralım şerefsizin!"

"Çocuğum! Sizin kanınız deli akıyor. Büyüklerin işine karışmayın. Gülay'ı da biliyorsunuz. O kadar dayak yiyor, gıkı çıkmıyor. Kadın şikayetçi olmadığı sürece sadece adama göz dağı verebiliriz. Siz şimdi adamı dövseniz sizin başınız belaya girecek."

"Gülay Abla da sırf çocuklar için katlanıyor o adama."

"Bizimkiler de git darp raporu al, şikayet et demişler. Olmaz demiş."

"Eee napacağız?"

"Biz Dursun, Yunus falan gideriz birazdan kahveye. Gözünü korkuturuz."

"Abi vallaha doğru diyorsun da bir daha böyle bir şey olurda haberini sizden önce ben alırsam kusura bakmayın ama ağzını burnunu kırarım o herifin."

Yusuf Abi gülüm sırtımı sıvazladıktan sonra "Hadi hergele. Önce sen bi bizim kilidi değiştir. Sonra onu düşünürsün." dediğinde gülümsedim. Dükkandan çıktığımızda dükkanı kilitleyip Yusuf Abinin nalbura geçtik.

Kaldırım SerçesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin