G | 9

1.5K 98 71
                                    

|Pasaj yorumları mutlaka istiyorum.|
|Keyifli okumalar!|



-

Titreyen ellerini ovuşturup kapıyı yavaşça araladı Defne Ada. Tavırlarında merakın yanı sıra telaş ve endişe de varken, yüzünde ise gergin bir hava mevcuttu.

"Defne Hanım. Yönetim sizi içeride bekliyor."

Geniş kapıdan ona seslenen adama ufak bir tebessüm edip içeriye girdi Defne Ada. Aslında konuya nereden gireceğini bilmiyordu. Söyleyecekleri şeyler boyunu haddinden fazla aşıyordu, onay verilmesi imkansızdı ama en azından şansını denemek istiyordu.

"Buyrun Defne Hanım ?"

Gözlüklü adamın dik bakışlarına maruz kalınca ufak bir sırıtış atıp, "Günaydın." Diyerek giriş yaptı. Bal gözleri, yan tarafta oturan yabancı doktor'a kayınca vücuduna bir ürpertinin geldiğini hissetti. Toplantısında o konuşurken, saygısızlık yapıp salondan çıktığı zamanı hatırlayınca gözlerini üzerinden çekti. Herhalde yaşlı adam, yaptığı saygısızlık karşısında genç kadına sinirli ve öfkeli olmalıydı. Mavi ve yorgun gözlerinden bu, bariz anlaşılıyordu.

"Defne Hanım, çok önemli bir mesele değilse..." Baş koltukta oturan adamın, yan karşı koltuktaki yaşlı adamı göstermesi ile, "Anladım." Dedi Defne Ada. Belli ki artık konuşma vakti gelmişti. Söyleyeceği şeylerin olanaksızlığı canını hala sıksa da, kelimeler bir bir dökülmeye başladı dudaklarından.

"Hastamı birkaç günlüğüne kendi gözetimim altında hastane dışına çıkarmak istiyorum."

Etrafta bir sessizlik oluştuğunda gerginlikle ellerini ovuşturmaya başladı Defne Ada. Çok mu olağandışı bir şey söylemişti ? Bu kadar imkansız bir şey mi istiyordu ?

"Anlamadım ?" Orta yaşlı adamın gözlüğünü çıkarıp masaya koymasını izlerken, "Ömer İplikçi'yi kendi gözetimim altında birkaç günlüğüne hastane dışına çıkarmak istiyorum." Diye yineledi. Sesi biraz kısılmış olmalıydı ki, karşısında oturan adamın gözleri kısılmış ve yüzü biraz daha yakınlaşmıştı.

Daha sonra yüzünde alaylı bir gülümseme yayıldı adamın. Sessiz kıkırdamalarla sürdürdü. En son kendini gülmemek için zorlarken, kısa bir kahkaha etrafta dolaştı. Defne Ada'nın yüzüne sinirli ve ciddi bir ifade otururken, kollarını birbirine bağladı.

"Çıkabilirsiniz Defne Hanım."

Orta yaşlı adam, yüzündeki gülümseme ile masadaki gözlüğünü tekrar takarken, "Bakın," Dedi Defne Ada. Belki bir ümit, inadını kırmak umuduyla söze girecekken tekrar susmak zorunda kaldı.

"Bu mümkün değil. Hasta, dışarıdaki hayata zarar vermesin diye buraya yatırılıyorsa onu tekrar dışarıya çıkarmanın ne anlamı var Defne Hanım ? Lütfen üstelemeyin."

Adamın, önündeki sandalyede oturan yaşlı adama yeniden dönmesi ile hafifçe başını salladı Defne Ada. Kabul etmek gerekirse böyle bir şeyin olması etik de değildi. Ayrıca aykırıydı da. Zaten büyük umutlarla şu kapıdan içeriye girmemişti ama, yine de bir parça olur ümidi belirmişti içinde.

Arkasına dönüp kapıya yönelirken, arkasında bir ses duyuldu. "Durun lütfen." Yaşlı ve yılların eskittiği bir sesin duyulması ile hafif şaşkın bir biçimde arkasına döndü. "Kaç gün ?"

Girift Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin