•
| Pasaj yorumları mutlaka istiyorum.|
|Keyifli okumalar!|
•
-
Boynunda mışıl mışıl uyuyan genç kadının kızıl saçlarına küçük bir buse kondurup dalgalı denizi izlemeye devam etti kaptan. Ada'nın göğüs kafesi uykuda olduğunu belli edercesine huzurlu bir şekilde inip kalkıyor ve esmer tenli kaptanın sıcak boyun girintisine biraz daha yaslanıyordu.
Boynuna sarılı olan elleri hafifçe okşarken, Ada'nın yüzük takılı olan elini kendi saçlarına koydu yavaşça. Hava daha aydınlanmamıştı. Etrafta sadece Ada'nın huzurlu nefes sesleri ve dalga sesleri mevcuttu.
İnce parmağında duran yüzüğü yavaş yavaş çıkarmaya başladı kaptan. Yüzük Defne Ada'nın parmağından usul usul çıkarılırken, kadının esmer boynuna sinmiş olan yüzüne bakıp dün geceki anlarını hatırlamaya çalıştı.
Dudakları inanılmaz bir tutku ile dakikalarca birbirinin üzerinde hareket ederken vücutlarının uzuvlarını hissetmiş ve birbirlerine olan arzuları çığ gibi hızla artmıştı. Tam ileri gidecekleri anda Defne Ada, o an için çok zor olsa da kaptana kendilerini frenlemeleri gerektiğini söylemiş ve gecenin devamını birlikte uyuyarak geçirmişlerdi.
Her anıyla inanılmaz bir öpüşmeydi esmer tenli kaptan için. Her şeyiyle, şahane bir yakınlaşmaydı ve ikisi de birbirlerine bu kadar yakın olmak isteyeceklerini tahmin edemezdi. Dudakları çok kararlı, istekli ve oldukça cesurdu o gece. Tenleri de öyle.
Yüzüğü genç kadının parmağından çıkarıp yavaşça komidinin üzerine koyarken Ada'nın çıplak belini okşamaya başladı. Islak iç çamaşırları ile uyumak onu hasta edecekti ama onların bunu düşünmeye bile fırsatı olmamıştı. Her şey, bir anda gelişmiş ve Ada bir anda kendini Ömer'in kucağında öpüşürken yatağa taşınır vaziyette bulmuştu.
Titreşimde olan telefonun çalması ile genç kaptan Ada'yı okşamayı bırakıp boynunda uyuyan kadını rahatsız etmeyecek şekilde telefonu eline alarak kimin aradığı yazılı ekran baktı.
Kocam.
Telefonu tereddüt etmeden kulağına götürüp, ses çıkarmayacak şekilde dinlemeye başladı. "Alo, Defne!"
İfadesiz bir biçimde karşı hattaki sinirli sesi dinlemeye devam etti Ömer. "Sen.. Sen neredesin Defne! Dört gündür deli gibi etrafta seni arıyorum. Hiçbir telefonuma çıkmamak ne demek! Herkese rezil olduk. Karım, beni hastanelik eden bir deliyle altı gün boyunca kayıplara karışıyor ve ben bunu başkalarından öğreniyorum. O aklını kaçırmış adamla nasıl çıkıp gidebilirsin Defne! Sana kötü bir şey yapacak düşüncesi beynimi kemiriyor gün geçtikçe. Nasıl bu kadar rahat davranabiliyorsun; dört yıllık kocanı nasıl es geçebiliyorsun aklım almıyor! Evli olduğunu unutmuş gibi hareketler sergiliyorsun. Eğer o deli adamla yanlış bir şey yapmaya kalkışırsan, önce parmağında bana ait olan yüzüğe bir bak. Evli olduğunu ve benim yatağıma girdiğini unutma Defne."
"Ada uyuyor." Kalın sesi karşı tarafın kulağına geldiğinde telefon tutan elinin uyuştuğunu hissetti Eren. "Bir kadına böyle kırıcı sözler sarf edecek kadar aptalsın. Her şey yolunda, Ada geldiğimiz yeri çok sevdi."
Hiçbir ses çıkarmayan Eren, sessizce karşı tarafı dinlemeye devam etti. "Bir daha arayıp rahatsız etme." Ömer'in sesi ile Ada rahatsız olup, uykuda iken boynunda birtakım sesler çıkarması ile genç kaptan Ada'nın alnına bir öpücük kondurdu. Eren, Ada'nın mırıltısını ve sonradan kaptanın öpücük kondurma sesini duyması ile telefonu kapatıp duvara fırlatırken elindeki cihazı kapatıp komidine bıraktı kaptan. Ada uyanmaya başlarken, rahatsız ettiği düşüncesi ile saçlarını okşayıp kadını yeniden uyutmaya çalışıyordu fakat bu pek mümkün olmamıştı.
