•|Pasaj yorumları mutlaka istiyorum.|
|Keyifli okumalar!|•
-
Yatakta uyuyan kadının alnına hissedilmeyecek kadar hafif bir öpücük kondurup geri çekildi ve yatağın hemen kenarına diz çökmüş bir şekilde beyaz çarşafın üzerine dağılmış kızıl saçları okşamaya devam etti.
Ada'yı bir türlü uyutamıyordu.
Genç kadın günlerdir uykusuz kalmasına rağmen bir türlü huzurla gözlerini kapatıp uykuya dalamıyor ve her ne yaşadıysa, sürekli gözlerinden yaşlar akıyordu. Uykuya dalacağı sırada yerinden sıçrıyor, gözlerini korkuyla açıyor ve yatağın kenarına diz çöküp onu izleyen adamın kollarına ağlayarak atılıyordu.
Defne Ada'nın ayağındaki ayakkabıları çıkarmadığını fark edip nazik bir şekilde siyah topukluları çıkardı ve ayaklarına birer öpücük bıraktı Kaptan. Üzerinde kadının bedenini sıkı sıkıya saran ve hareket ederken rahatsızlık verdiği belli olan eteğe ve gömleğe karışmadı. Zar zor uykuya dalabilmişken tekrar onu uyandırmak istemezdi.
Ki buna gerek kalmadan, Ada yeniden sıçrayarak uyanmıştı.
Ağlayarak kendini esmer tenli adamın boynuna atarken kollarını geniş omuzlarına sardı ve sessizce hıçkırmaya devam etti kızıl saçlı kadın. Aklına gelen sahnelerle bir türlü huzurlu bir uykuya dalamıyor; şuana kadarki uyku uyuma girişimlerinin süresi on dakikayı geçmiyordu.
Kollarını esmer tenli adamın boynundan ayırıp yaşlı gözleri ile adamın gözlerinin içine baktı ve yanağına küçük bir öpücük kondurdu. Sonra hiçbir şey söylemeden yataktan kalktı fakat dizleri hala titrediği için, bunu tek başına yapamadı. Kaptan, kollarını Ada'nın beline sarıp onu kaldırırken kendisi de çöktüğü duvar kenarından ayaklanmıştı.
"Tek ihtiyacım senle denize girmek. Lütfen."
Ada'nın kesik kesik nefesler aldığı dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu Kaptan. Kendisi alışık olduğundan sorun yaratmazdı fakat, Ada'nın bu soğuk havada denize girmesi zayıf bünyesine etki ederdi. "Hasta olursun."
Burnunu hafifçe çekti kızıl saçlı kadın. "İyileştirirsin."
Sarsmamaya özen göstererek dikkatlice kucağına aldığı kadınla birlikte teknenin sonuna doğru yürüdü ve Ada'yı yavaşça yere bıraktı. Her ne kadar Ada'yı denize sokmaya gönlü el vermese de genç kadının buna ihtiyacı olduğunu bakışlarından hissedebiliyordu. Üzerindeki tişörtü ve siyah eşofmanı çıkarırken onu teknenin zemininde yatıp yaşlı gözleri ile seyreden kızıl saçlı kadının dudaklarına eğilerek güven verici bir öpücük bırakmıştı. Hiç vakit kaybetmeden tereddütsüz denize atladı.
Ada teknenin zemininde oturur pozisyona gelip Kaptanın istediği gibi bacaklarını denize doğru uzattı ve ayakları soğuk deniz suyu ile buluştu. Esmer tenli adam, Ada'nın bacaklarına gövdesini dayadı ve ıslak ellerini genç kadının beyaz gömleği ile buluşturup düğmeleri teker teker açmaya başladı. Kaptanın elindeki ıslaklık gömleğinin altındaki beyaz tenini üşütmeye yetmişken; kim bilir denize girdiğinde tüm bedeni nasıl üşüyecekti.
Beyaz gömlek omuzlarından aşağı indirilip sadece südyenle kaldığında Kaptan ıslak kollarını Ada'nın çıplak beline dolayıp, "Gel." Dedi. Esen soğuk rüzgarın üzerine, beline sarılan ıslak eller genç doktoru titretmeye yetmişti. İnce kollarını Kaptanın ıslak boynuna sarıp oturduğu zeminden yavaşça denize doğru kaydı ve esmer tenli adamın kucağına yavaşça sindi. Artık o da denizin içindeydi.
