•|Pasaj yorumları mutlaka istiyorum.|
|Keyifli okumalar!|•
Kapıdan içeri yavaş adımlarla girip genç kadına bakmak istediğinde, yatakta iki büklüm kıvrılmış olan kızıl saçlı kadının cama dönük yüzünü göremedi. Beline kadar örten beyaz yorganın üzerinden, bembeyaz sırtı görünüyordu arkadan sadece.
Elindeki tepsiyi boş masanın üzerine bıraktı. Parmak uçlarında, ellerini hafif yukarı kaldırarak dengesini korumak ve ses çıkarmamak ister gibi yürürken, genç kadının uyumuş olmasını diledi. Günlerini sadece bir veya iki saat uyuyarak geçiren kadının deliksiz bir uykuya yakalandığını görmek, Eda'nın içine su serperdi.
Çünkü her şeyin suçlusu, kendisiymiş gibi hissediyor ve büyük bir vicdan azabı çekiyordu.
Eren'in yaptığı tüm yanlışlara kayıtsız kalmış ve elinden hiçbir şey gelmemişti. Geçirdikleri trafik kazası ile geçmişlerini ve birbirlerini unutan iki insan için; gözünün önünde söylenen yalanlara ve hayatlarını birbirinden tümüyle ayıran insanlara karşı bir şey yapamamıştı. Eren'e bu yaptığının çok büyük bir suç ve aynı zamanda büyük bir vicdansızlık olduğunu söylemiş; Eren tahmin ettiği gibi onun bu sözlerini dinlememiş ve kendi bildiğini okumuştu. Eda ise her iki ailede de büyük değişimler yaşanmasına neden olan bu aşka en büyük ihaneti yapanın da kendisi olduğunu düşünmeden duramıyordu. Eren kadar büyük bir suç işlememişti fakat her ne kadar Eren'e yapmaması gerektiğini, bunun korkunç bir şey olduğunu söylese de fiilen bir harekette bulunamamıştı. Kazadan sonra Eren'in isteği üzerine Defne Ada'ya kendisinin en yakın arkadaşı olarak tanıttığı Eda, neredeyse hiç tanımadığı kızıl saçlı genç kadınla yakınen ilgilenmiş ve çalıştığı hastaneye sevdiği adamın karısı olarak işe başlayan 'en yakın arkadaşı' nın her an çevresinde olmuştu. Eren'in bunu istemesinin nedeni ise Defne Ada'nın kafasının karıştığı herhangi bir anda Eda'nın bunu Eren'e duyurması ve geçmişten gelen eski konuların Ada'ya ulaşmadan önce Eda'da durdurulmasıydı.
Defne Ada'nın çevresi, tamamen Eren tarafından kuşatılmıştı.
Dört yıl önce yaşanan her şey Defne Ada be Kaptan hariç herkes tarafından bilinirken, şimdi ise bilen tarafa onlar da dahil olmuştu. Ailelerdeki ölümler, Defne Ada'nın ailesinin bu zenginliğinin kaynağı, Emir Rıza'nın oğlunu neden akıl hastanesine kapattığı, var olmayan evlilikler, nişanlar, hastanenin eski profesörü diye bilinen yaşlı adamın her şeyi anlatırken öldürülmesi, çünkü onun da Kaptanın büyükbabası olduğunun ortaya çıkması. Her şey, açık açık anlatılmıştı.
Şimdi ise dört yıl önce yaşananlardan geriye yıkık dökük bir Defne Ada İplikçi vardı.
Kaptanla hastaneden kaçarken dört yıl önceki mazilerine yakalanmalarının üzerinden beş ay geçmişti. Ada, gerçekten iyi değildi. Eda'nın onun çevresinde olmasına ilk başlarda asla müsade etmemiş; geçmişte ona hata yapan herkesten kaçıp gitmek istemişti fakat bir gece yanında kimse yokken yaşadığı baygınlık ve sinir krizlerinde kapısına defalarca kez olduğu gibi özür dilemek için gelen Eda, tesadüfen onu bu korkunç halinde yakalamış ve kendi imkanlarıyla hastaneye götürmüş; günlerce ona bakmıştı. Ayrılıklarının ilk zamanlarında şiddetli krizler ve kas gerilmesi yaşayan kadının o istemese de yanında olmaya devam etmiş, şimdiye kadar da bunu sürdürmeyi başarabilmişti.