G | 26

1.2K 79 89
                                    




|Pasaj yorumları mutlaka istiyorum.|
|Keyifli okumalar!|



-

Boydan boya cam dayalı olan odasının manzaraya bakan tarafına bir sandalye çekmiş, oturuyordu. Ayaklarını sandalyede birleştirmiş, dizlerini kendine çekmiş, denizi gözlüyordu.

Havaların iyiden iyiye serinleşmeye başladığı günlerde yağmur ve gök gürültüleri dinmek bilmiyordu ama Ada iki gün önceki gece bunların hiçbirine aldırmamışcasına, uzaktan gelen teknenin Kaptana ait olduğunu düşünerek yalın ayak çıkmıştı dışarı. İliklerine kadar üşümüş, incecik bedeni tüm bu olayların üstüne bir de soğuk havayla birlikte iki gün boyunca yataklara düşmüştü.

Kız kardeşinin katili olmasına rağmen uğruna canını dahi verebileceği tek adamın teknesi değildi denizde gördüğü. Yağan yağmurun altında koşmuş, umutla beklemişti limanda. Eda da bu çaresizliğin birkaç dakikasına şahit olmuştu. İçi burkuluyordu tüm bu yaşananlara.

Şimdiyse o derin düşüncelere dalmışken kapısını yavaşça aralamış, Defne Ada'ya bakıyordu üzgün bir ifadeyle. Sandalyede iki büklüm oturmuş kadının yağmuru ve denizi izlediğini anladığında; burda olduğunu belli etmek istercesine hafifçe boğazını temizledi.

Defne Ada arkasına bakmadı.

Kapıdan çıkan gıcırtı sesinin yanında "Defne." Diye seslendi inceleşen sesiyle. Fakat yine bir tepki yoktu ortada.

Birkaç adım atıp tam arkasında durduğu sırada elini genç kadının omzuna hafifçe koydu ve arkasından, yüzüne doğru eğildi. Defne Ada irkilmişti.

"İlaçlarını birazdan getireceğim." Dalgınlığından kurtulan kadının üşümüş ince omuzlarını hafifçe okşadı ve tebessüm etti. Kapıda onları izleyen kadını fark etmesi ile asıl söyleyeceği konuyu hatırladı ve boğazını hafifçe temizledi. Ciddileşmişti.

"Bir misafirin var."

Ada'nın dikkatini çektiğini, kadının ona olan bakışları ile anladı. Yanlış anlaşılmaması için söze girdi. "O değil."

Ada, hafifçe yutkunup tekrar önüne döndü. Gözlerindeki kısacık o umut ifadesi, yeniden sönmüştü.

Eda, Defne Ada'nın tekrar önüne dönmesiyle bu konuşmanın burada sonlandığını anlamış ve kendi kendine kafa sallayarak odanın kapısına yönelmişti. Aylardır görmediği kızının sandalyedeki çelimsiz bedenini gören Gülizar Hanım, dolu gözlerle ona doğru yürüyen Eda'ya teşekkür anlamında kafa sallayıp yavaşça içeri girdi. Eda, kapanan kapının dışında kalmış; anne ile kızı baş başa bırakmıştı.

Sessiz adımlarla sandalyede oturan kızının tam arkasında kadar gelen Gülizar Hanım'ın titrek nefesi çıktı dudaklarından. Kızının aylardır göremediği kızıl saçları biraz daha solgunlaşmış, zayıf olan bedeni sanki daha mümkünmüş gibi daha da süzülmüştü. Denize bakan yüzünü göremiyordu ama; öğrendiği geçmişiyle beraber aylarca yaşadığı ayrılık; kızını epey sarsmıştı. Bir zamanlar kızının dimdik olan omuzlarının şimdi geçmişteki yükleri sırtlaması sonucu aşağıya düşmesiyle anlamıştı bunu. Bu yükü tek başına omuzlayamamıştı.

Girift Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin