|Pasaj yorumları mutlaka istiyorum.| |Keyifli okumalar!|
•
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
_
-
Karısının huzurlu nefes alıp veren aralıklı dudaklarına küçük bir öpücük kondurup, esmer gövdesine dağılan kızıl saçlarını okşadı ve telefonda konuşan görevliye geri döndü. Sabahın erken saatlerinde kalkıp karısını sevip izlemiş; bir yandan da bugün evlenmeleri için gerekli bilgileri almak ve uygulanacak prosedürleri öğrenmek amacıyla bu alanda yetkili birine danışmıştı. En nihayetinde yapacakları evlilik normal bir evlilik değildi. Ada, hâlâ Eren ile evli gözüküyordu ve Kaptan, günün büyük bir bölümünü bu kağıt üzerindeki yalan evliliği düzeltmek ve akşam ikinci defa altı yıllık karısıyla evlenmek üzere geçirecekti tüm vaktini. İşleri çoktu.
Gövdesinde, uyandığını belli edercesine yavaş yavaş hareket eden karısının dağılmış kızıl saçlarını okşayıp, eğilerek bir öpücük kondurdu. Esmer gövdesinin üzerinde hissettiği ince dudaklar ile tebessüm eden Kaptan; Ada'nın kafasını yukarı kaldırıp ona uykulu gözlerle bakması üzerine, telefonda konuşan görevlinin duymaması için sesini alçaltıp, "Günaydın güzelim ." Dedi ve karısının sabahları pembeleşen yanaklarına sulu öpücükler bıraktı.
Ada, günün ilk dakikalarında onu öpücüklere boğan kocasının adem elmasına uzanıp uzunca öptü ve kulağındaki telefonda kiminle konuştuğunu sordu fısıltılı bir sesle. Kaptanın gerekli açıklamayı yapması ile bugün aniden gerçekleşecek evliliklerini hatırlayıp, hiç olmadığı kadar sıcak bir gülümseme bahşetti kocasının gözlerine. Pembe yanağında hissettiği büyük ele biraz daha sindi.
İkisinin de gözleri parlıyordu bu sabah.
Hayallerini gerçekleştirmek için daha yolun en başındayken yine birçok acıyla, birbirlerini kaybetme korkusuyla karşılaşmış ve gelecekteki mutlu yaşantılarına kavuşmaları iki hafta kadar gecikmişti. Fakat daha başka taşların yolunu keseceği yoktu. Kaptan, Ada'ya zarar verecek ve onu elinden alacak insanların bizzat kendisi fişlerini çekmişti. Süreyi uzatıp arayı açmak yerine Ada iyileştiği gibi ona gelinlik giydirmek ve altı yıl önce yaptıkları evliliği düğünle taçlandırmak istemişti en kısa zamanda . Şuan kollarının arasında ona gülümseyerek bakan kadın, bembeyaz gelinliğin içinde ona 'Evet' diyecekti ve eline tutuşturulan evlilik cüzdanı, parmaklarında takılı olan yüzükler gibi onların aşkını simgeleyen ikinci bir araç, bir bağ olacaktı.
Sonuna geldiği telefon konuşmasını bitirip, telefonunu komidinin üzerine bıraktığı gibi üzerinde yatan karısıyla yer değiştirdi ve Ada'nın sırtı, yatakla buluştu. İnce boynuna burnunu sürtüp derin derin kokusunu soluyan Kaptanın ense bitimindeki saçlarını okşarken, boynunda boğuk ve kalın bir ses duyuldu . "O kadar kalkmak istemiyorum ki ."
